Yunanistan bu yaz rekor turist akını ile karşı karşıya. Sektör en az 60 bin açık pozisyonu dolduramadığı için hizmet kalitesi ve gelir artışı tehlikeye girdi. Ülkenin Otel Federasyonu, pandemi sonrası işçilerin geri dönmemesi, gençlerin kuzey Avrupa’ya göçü ve sezonluk sözleşmelerin caydırıcı olması nedeniyle krizin derinleştiğini vurguluyor.
Hükümet Ermenistan, Gürcistan, Hindistan, Filipinler ve Vietnam ile imzaladığı mutabakatlarla yabancı işçi getirmeyi planladı. Ancak vize bürokrasisi ve düşük ücretler süreci yavaşlattı. Şu ana kadar yalnızca 90 bin yabancı çalışanın gelişine onay çıktı. İhtiyaç duyulan toplam iş gücü ise 360 bin kişi. Yani açık pozisyonların dörtte üçü hali hazırda boş.
Turizm gelirinin GSYH’nin yaklaşık %25’ini oluşturduğu ülkede, 2025 sezonu başlamadan 85 bin otel-restoran pozisyonu hala ilanlarda duruyor. İşverenler personel kapmak için konaklama ve bonus vaatlerini artırsa da aylık maaşlar 950–1000 € bandında kalıyor. Bu da birçok Yunan’ın İtalya veya Almanya’ya göç etmeyi tercih etmesine yol açıyor.
Öte yandan Atina, iç politik baskılarla göçmen karşıtı sert söylem yürütüyor. Yeni Göç ve İltica Bakanı Thanos Plevris, sığınma yasalarını sıkılaştırırken, iş dünyası daha esnek ve öngörülebilir bir göç rejimi talep ediyor. Çalışan bulamazsa 40 milyon turist hedefinin kağıt üzerinde kalacağı biliniyor.
Sektör ayrıca diaspora Yunanları geri çağırmak, refakatsiz sığınmacılara hızlandırılmış eğitim vermek ve uzaktan çalışan emeklilere kısmi sözleşme sunmak gibi ara formüller üzerinde çalışıyor. Ancak demografik küçülme ve devamsızlık oranları göz önüne alındığında, ekonomistler kalıcı yabancı iş gücü entegrasyonunun tek uzun vadeli çözüm olduğunda hemfikir.
Yunanistan, turizmdeki altın dönemini sürdürebilmek için sert göç politikalarıyla yatırımcı beklentileri arasındaki çelişkiyi çözmek zorunda. Aksi halde “Güneş var, eleman yok” paradoksu ülkeye pahalıya mal olabilir.