Almanya, Avrupa Birliği (AB) bünyesindeki Resettlement (yeniden yerleştirme) programı çerçevesinde bu yıl itibarıyla Suriye, Sudan, Güney Sudan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Eritre ve diğer bazı ülkelerden toplam 942 mülteciyi kabul etti. Ancak hükümet kaynaklarının açıklamasına göre, Almanya’daki iktidar değişiminden bu yana ülkeye yeni girişler gerçekleşmedi.
Federal İçişleri Bakanlığı’na göre, iktidar ortağı olan CDU, CSU ve SPD, koalisyon anlaşması uyarınca insani kabul programlarını mümkün olduğunca sona erdirmeyi ve yeni programlar başlatmamayı taahhüt etti. Bakanlık, şu anda resettlement programı da dahil olmak üzere mevcut programların nasıl uygulanacağının değerlendirildiğini açıkladı. Nihai karar verilene kadar ise ilgili prosedürlerin genellikle askıya alındığı belirtildi.
13.100 KONTENJAN TAAHHÜDÜ
Resettlement süreci, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından önceden belirlenen ve özellikle korunma ihtiyacı içinde olduğu düşünülen mültecilerin kabul edilmesiyle gerçekleşiyor. Almanya’da bu kişiler için yerinde güvenlik ve mülakat kontrolleri yapılıyor. Varış sonrası ise iltica başvurusu yapılmasına gerek kalmıyor.
Almanya, 2024 ve 2025 yılları için AB Komisyonu’na toplam 13 bin 100 kontenjan taahhüdünde bulunmuştu. Bu kapsama, Türkiye’den gelen Suriyeli mülteciler de dahil edilmişti. Ancak, İçişleri Bakanlığı’na göre program şu anda askıda ve yalnızca önceden büyük oranda taahhütlere sahip kişilerin getirilmesi sürdürülüyor.
EN BÜYÜK GRUP SURİYELİ VE SUDANLI MÜLTECİLER
2024 Ocak ayından 2025’in ortalarına kadar AB Resettlement programı kapsamında Almanya’ya gelenlerin içinde en büyük grubu, 794 kişi ile Suriyeli mülteciler oluşturdu. Aynı dönemde, iç savaşın pençesindeki Sudan’dan kaçan 561 kişi, 300 Somalili ve 398 Güney Sudanlı mülteci de kabul edildi. Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden 251, Eritre’den 116 ve diğer çeşitli ülkelerden 836 mülteci de programa dahil edilen isimler arasında yer aldı. Bu veriler, devam eden küresel krizler nedeniyle güvenli ve yasal yollara olan ihtiyacın hiç olmadığı kadar arttığı bir dönemde, Almanya’nın göç politikasında köklü bir değişikliğe gittiğini gözler önüne seriyor.
Ayrıca, Temmuz ayında Almanya, Fransa, Polonya, Avusturya, Çekya ve Danimarka gibi ülkelerin içişleri bakanları bir araya gelerek, sığınma prosedürlerinin sıkılaştırılması, geri gönderme süreçlerinin kolaylaştırılması ve üçüncü ülkelerde sığınma işlemlerinin yürütülmesine olanak verilmesi gibi önlemleri içeren ortak bir deklarasyon açıkladı.
