Trump yönetimi, sınır dışı politikalarını desteklemek üzere Afrika, Latin Amerika ve Doğu Avrupa’daki çeşitli ülkelerle yeni anlaşmalar üzerinde çalışıyor. ABD’nin hedefinde, deport edilmek istenen göçmenleri geri almayı reddeden veya süreci kasıtlı olarak yavaşlatan ülkelere alternatif rotalar oluşturmak.
The Wall Street Journal’ın edindiği bilgilere göre, bu strateji Şubat 2024’te Panama ile imzalanan anlaşmaya dayanıyor. ABD, Orta Doğu kökenli 100’den fazla göçmeni Panama’ya geri göndererek, bu ülkenin söz konusu kişileri geçici olarak kabul etmesini ve nihai olarak kendi vatandaşlık bölgelerine iade sürecini yönetmesini sağladı. Söz konusu model, göçmen kabulü konusunda “üçüncü ülke” iş birliğini küresel ölçekte yaygınlaştırma planının ilk adımı olarak öne çıkıyor.
Geçici Kabul Merkezleri
ABD yetkilileri, özellikle göçmen iadelerinde direnç gösteren ülkeleri bypass etmek için diplomatik kanalları aktif şekilde kullanıyor. Yeni hedef ülkelerle varılacak anlaşmalar, sınır dışı süreçlerini hızlandırmayı ve ABD’nin göçmen yükünü coğrafi olarak dağıtmayı amaçlıyor. Bu kapsamda, iş birliğine açık ülkelerin göçmenleri “geçici kabul merkezleri” olarak kullanması ve nihai iadeyi üstlenmesi planlanıyor.
Uzmanlar, bu stratejinin uluslararası hukuk ve insan hakları bağlamında tartışmalara yol açabileceğine dikkat çekiyor. Öte yandan ABD yönetimi, göçmen akınlarını kontrol altına alma ve sınır güvenliğini artırma hedefiyle hareket ettiğini vurguluyor. İlerleyen haftalarda, özellikle Guatemala ve Fas gibi ülkelerle benzer görüşmelerin yapılması bekleniyor.