Anasayfa » ABD’NİN İLTİCA ADALETİ VE BİR BABANIN FERYADI

ABD’NİN İLTİCA ADALETİ VE BİR BABANIN FERYADI

Yazar Habereditor
218 Görüntüleme
A+A-
Sıfırla
ES ABD'de hücrede

Pearsall Göçmen Mahkemesi’nde, Türkiye’de maruz kaldığı işkenceleri anlatırken sesi titreyen ES, yargıcın karşısında bir kez daha çaresiz kaldı. Veronica Marie Segovia isimli yargıç, İç Güvenlik Bakanlığı (DHS)’nin bile “iltica hakkı doğar” dediği bu davayı, “Terör örgütü mensubusunuz” gerekçesiyle reddetti. Bu karar, ABD’nin iltica sisteminin nasıl bir “yargıç piyangosuna” dönüştüğünün kanıtıydı.

İşkence, ‘Kanunî Yaptırım’ değil

The Guardian gazetesinin haberi, ABD’deki adalet sisteminin çifte standartlarını ortaya koyuyor. ES’nin çilesi 2016’da Türkiye’deki baskı dalgasıyla başladı. Gülen hareketine yakınlık iddiasıyla gözaltına alındı, sopalarla dövüldü, tecavüze uğradı. Bayıldığında amonyakla uyandırılıp işkenceye devam edildi. Hapiste 25 ay boyunca çıplak soyulmaya zorlandı, temel insani hakları elinden alındı. Serbest kaldığında ise hayatı paramparçaydı: Eşi terk etmiş, mesleğini yapmasına izin verilmemiş, ikiz çocuklarına hasret kalmıştı. Türkiye’de yeniden gözaltı tehdidiyle karşılaşınca, son umudu olarak ABD’ye sığındı.

Ancak Yargıç Segovia, tecavüzü “kötü muamele”, işkenceyi ise “kanunî yaptırım” diye nitelendirerek, ES’nin özgür olma talebine kapıyı kapattı. Üstelik DHS, mahkemeye sunduğu yazıda “ES’nin iltica hakkı açık” dese de Segovia, Türkiye’nin resmî argümanlarını benimsedi: “Bu muamele siyasi görüşünüzden değil, terör örgütü mensubu olmanızdan kaynaklandı.”

Yüzde 1’lik Şans

The Guardian’ın 25 yıllık verileri, göçmen mahkemelerindeki skandal keyfiliği ortaya seriyor. Ortalama iltica kabul oranı yüzde 38 iken, Trump döneminde Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) ve DHS geçmişiyle atanan Segovia’nın kabul oranı sadece %1. Üstelik Segovia, 2023’ten bu yana 100’den fazla başvuruyu reddedip sadece 1 kişiye iltica hakkı tanıdı. Bu tablo, siyasi atamaların nasıl insan hayatlarını kararttığının kanıtı.

Türkiye’nin Söylemi ABD Mahkemelerinde

En çarpıcı nokta, Segovia’nın Türkiye’nin resmî tezlerini benimsemesi. ABD Dışişleri Bakanlığı, Gülen hareketini terör örgütü olarak tanımazken, Segovia tam da bu argümanı kullandı. Üstelik ES’nin sadece hayır amaçlı bağış topladığını belgelemesine rağmen, Segovia “terör finansmanı” suçlamasını kabul etti. Bu, ABD’nin çifte standardını gözler önüne seriyor: Türkiye’nin insan hakları ihlallerini kınarken, aynı argümanlarla mağdurları cezalandırmak!

ES’nin avukatları kararı temyize taşıdı, ancak Göçmen İtiraz Kurulu (BIA) da benzer bir kaderi paylaşıyor. Biden yönetimi, BIA üye sayısını 28’den 15’e düşürdü ve 9 Biden atamasını görevden aldı. Bu hamle, kurulun daha da katılaşacağı endişelerini doğurdu.

Temyiz reddedilirse, federal mahkeme süreci yıllar alacak. ES ise tutuklu kaldığı Güney Texas Gözaltı Merkezi’nde, ikizlerine kavuşma hayaliyle yaşıyor. “Çocuklarıma ‘eğitim programındayım’ diyorum. Artık büyüdüler, inanmıyorlardır. Onları kucaklayıp her şeyi anlatacağım günü bekliyorum.”

Adalet Değil, Siyasi Piyango

ABD’de iltica başvurusu artık bir “şans oyunu”. Avukatlar, davalarını “iyi yargıçlara” taşımak için uğraşıyor, ancak herkes bu lükse sahip değil. ES’nin Almanya’da iltica hakkı kazanan kardeşinin aksine, o ABD’de siyasi önyargıların kurbanı oldu.

ES, gardiyanların gece nöbetinde panik atak geçiriyor. Tıpkı Türkiye’deki işkencecilerini hatırlattığı için… Psikolog uyku hapı önerse de reddediyor. Onun tek isteği, çocuklarını yanaklarından öpmek. ABD’nin göçmen mahkemeleri, adaleti değil siyasi angajmanları yansıtıyor. ES’nin hikâyesi bir istisna değil, sistemin kendisi olarak anılacak.

Benzer Yazılar

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Politikası

Gizlilik Politikası