Almanya’da Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) tarafından açıklanan verilere göre, Temmuz ayında Afgan kadınlarının yaptığı sığınma başvurularında önemli bir artış yaşandı. Bu dönemde 3 bin104 Afgan kadını sığınma başvurusu yaptı. Bu sayı, bir önceki aya göre iki katından fazla artış anlamına geliyor. Yılın başından itibaren toplamda 9 bin 593 başvuru yapıldı. Bunların yaklaşık 4 bin 500’ü, Almanya’da daha önce bulunan ve koruma statüsü talep eden kişilerden gelen takip başvuruları olarak kayda geçti.
BAMF, Afganistan’daki kadın ve kız çocuklarının durumunun Taliban’ın iktidara gelmesinin ardından daha da kötüleştiğini belirtiyor. Kadınlar, Taliban tarafından sistematik ve kurumsal olarak baskı altına alınıyor ve kamusal yaşamdan kapsamlı bir şekilde dışlanıyor. Bu durum, kadınların eğitim, çalışma, sağlık hizmetlerine erişim ve genel özgürlükleri üzerinde ciddi kısıtlamalara yol açıyor.
BİNLERCE AFGAN KABUL ONAYI ALDI, AMA…
Avrupa Adalet Divanı (AAD), Ekim 2024’te verdiği bir kararla, Afgan kadınlarının sığınma başvurularında cinsiyet ve milliyetin tek başına yeterli birer gerekçe olduğunu belirtti. Mahkeme, Afgan kadınlarının, Taliban rejimi altında sistematik ve kurumsal ayrımcılığa tabi tutulduğunu ve bu durumun, onları özgül bir sosyal grup olarak tanımladığını vurguladı. Bu karar, kadınların sığınma başvurularının değerlendirilmesinde önemli bir hukuki dayanak oluşturdu.
Ancak Almanya’daki son gelişmeler, bu olumlu hukuki çerçevenin uygulamada zorluklarla karşılaştığını gösteriyor. Geçtiğimiz ay, Almanya hükümeti, Afgan mültecilerin kabulünü sağlayan insani kabul programını askıya aldı ve bu programın sona erdirilmesi planlanıyor. Bu karar, Taliban rejimi altında hakları ihlal edilen ve güvenlik tehdidi altında olan Afgan kadınları için belirsizlik yaratıyor. Pakistan’da bulunan ve Almanya’ya kabul için onay almış yaklaşık 2 bin 400 Afgan, bu askıya alma nedeniyle ülkelerine geri gönderilme riskiyle karşı karşıya. Bazı Afganlar, Almanya’nın bu kararına karşı yasal başvurular yaparak, koruma taleplerinin sürdürülmesini istiyorlar.
