Almanya’da, devlet dairelerinden hastanelere, okullardan sınır kapılarına kadar uzanan personel krizi her geçen gün büyüyor. Ülkenin kamu hizmeti omurgası, 600 bin kişilik dev bir personel açığıyla sarsılıyor. Polis devriyeleri eksik, sınıflar öğretmensiz, hastanelerde hemşire bulmak zorlaşıyor, gümrüklerde de sorunlar baş göstermeye başlıyor. Alman Memurlar Birliği (dbb) bu tabloyu kamu hizmetinin geleceğini tehdit eden bir kırmızı alarm olarak tanımlıyor.
Eğitim sektöründe, okullarda açık olan öğretmen kadrosunun yaklaşık 115 bin, sağlık ve yaşlı bakımında 120 bin 600, belediye düzeyinde ise 108 bin 500 eksik personel bulunuyor. DBB Başkanı Volker Geyer, personel yetersizliğinin özellikle sınır güvenliği ve gümrük işlemlerinde aksamalara yol açtığını vurguluyor.
YAPAY ZEKA TASARRUF SAĞLAYABİLİR
Frankfurter Allgemeine Zeitung’a (FAZ) konuşan DBB Başkanı Geyer, dijital çözümlerin personel açığını azaltmaya yardımcı olabileceğini söylüyor. Geyer’e göre örneğin gümrük işlemleri sırasında yapay zeka kullanılarak personel tasarrufu yapılabilir.
Geçtiğimiz ocak ayında yayınlanan “dbb Monitor Öffentlicher Dienst 2025” raporu ise personel açığını 570 bin olarak belirtmişti. Bu, sadece birkaç ay içinde açık sayısının yaklaşık 30.000 daha artmış olduğunu gösteriyor. Bu artış, kamu hizmetlerinde yaşanan gerilimin boyutunu net biçimde ortaya koyuyor.
YENİ BİR İŞ KOLU HEMŞİRE ASİSTANI
Almanya ayrıca eğitim, sağlık, bakım ve altyapı alanlarında genel bir vasıflı işgücü sıkıntısıyla karşı karşıya. Federal İstihdam Kurumu’nun verilerine göre, 2024 yılında 487 bin , 2028’e kadar ise bu sayının 768 bine ulaşabileceği öngörülüyor. Bu gelişme, emekli olanların yerine yeterli sayıda işgücünün yetiştirilemiyor olmasının bir sonucu olarak yorumlanıyor.
Geçtiğimiz hafta Alman hükümeti hastane ve bakım sektöründeki personel açığını kapatabilmek için yeni bir meslek tanımı getirdi. Pflegefachassistenz yani Hemşire asistanı adıyla, Almanya çapında geçerli, 27 eyaletin farklı uygulamalarını ortadan kaldıran birleşik bir meslek profili oluşturuldu. Eğitim, hem hastane hem de uzun süreli bakım alanlarını kapsayacak şekilde genelci yapıda olacak.
Personel açığının önümüzdeki yıllarda daha da büyüyeceği öngörülüyor. 1,3 milyon kamu çalışanının 2030’a kadar emekli olması bekleniyor. Bu tablonun, kamu hizmetlerinde iş yükünü artırdığı, kalan personelin aşırı stres nedeniyle kısmi çalışmaya yöneldiği ve sistemde bir kısır döngü oluşturduğu belirtiliyor.
Özellikle kreşlerde 430 bin civarında çocuk için yer açığı bulunurken, 125 bin nitelikli eğitimci kadrosu doldurulamıyor. Batı Alman eyaletlerinde bu eksiklik daha fazla hissediliyor; bazı bölgelerde veliler çocuklarını erken almak ya da gün boyu farklı sınıflara yönlendirmek zorunda kalıyor. Benzer şekilde, hastanelerde ve yaşlı bakım merkezlerinde kapasite sorunu gün geçtikçe büyüyor.
Uzmanlar, sorunun çözümü için göçmen iş gücünün önemine dikkat çekiyor. Yabancı ülkelerden gelen nitelikli iş gücü, hem sağlık hem de eğitim alanında açığı kapatma yolunda hayati önemde görünüyor. Ancak geçen yıl Almanya’ya gelen nitelikli göçmenlerin sayısı yine hedefin oldukça altında kaldı. Kamu sektöründe süregelen bu personel krizi, Almanya gibi dev bir ülkedeki toplumun en temel hizmetlerinde aksamalara sebep oluyor.