Almanya’da uzun süren koalisyon görüşmeleri nihayet sonuçlandı. Hristiyan Birlik (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD), 45 gündür devam eden yoğun müzakerelerin ardından yeni hükümetin kurulduğu resmen açıklandı. Anlaşma, ülkenin ekonomik ve uluslararası krizlerle mücadelesi için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Uzun süren mutabakat görüşmelerinde, göçmenlerin sorunları, vergi reformu, bütçe düzenlemeleri ve ABD ile yaşanan gümrük anlaşmazlıkları gibi karmaşık başlıklar da masaya yatırıldı. Taraflar, özellikle finansal konularda yaşanan anlaşmazlıkları aşarak, “ülke çıkarları önceliği” vurgusuyla ortak metne imza attı. Her iki parti liderinin bugün bir açıklama yapması bekleniyor.
Bakanlık Dağılımı ve Yeni İsimler Belli Oldu
Koalisyon protokolüne ek olarak, bakanlık dağılımı ve kabine isimleri de açıklandı. CDU Genel Başkanı Friedrich Merz’in Şansölye olarak görev alacağı, SPD’nin ise Maliye gibi kilit bakanlığı üstleneceği duyuruldu. CSU’dan ise savunma ve ulaştırma bakanlıklarının paylaşılacağı belirtildi. Kararların, partilerin iç onay süreçlerinden geçmesi bekleniyor. Bild gazetesinin haberine göre İçişleri ve Dışişleri Bakanlıklarını CDU/CSU alacak.
Koalisyonun bu denli hızlı tamamlanmasında, ABD ile ticari gerilimler ve borsalardaki dalgalanmaların yarattığı aciliyet etkili oldu. Küresel belirsizlikler, hızlı ve kararlı bir hükümet kurulması gerektiği yönünde açıklamalar yapıldı.
Muhalefet partileri Yeşiller ve Sol Parti ise, “Siyah-Kırmızı” olarak adlandırılan koalisyon hükümetinin iklim ve sosyal politikalar konusunda yetersiz kalacağını öne sürerek eleştirilerine hemen başladı. Yeni hükümetin öncelikli hedefleri arasında enerji kriziyle mücadele, enflasyonun kontrol altına alınması ve AB ile transatlantik ilişkilerin güçlendirilmesi yer alıyor. Protokol, önümüzdeki hafta Federal Meclis’te oylamaya sunulacak.
Sorumluluk Vurgusu
Almanya’nın yeni Şansölyesi Friedrich Merz, koalisyon anlaşmasının kamuoyuna sunumunda yaptığı konuşmada, ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklara ve gelecek vizyonuna dikkat çekti. Merz, “Bugün birlikte ülkemiz için en iyisini istediğimizi biliyoruz. Bu, sadece Almanya’nın değil, Avrupa’nın da geleceğiyle ilgili” dedi.
Merz, Almanya ekonomisinin uluslararası rekabet gücünü artırmak amacıyla kapsamlı vergi reformları ve yatırım teşviklerinin hayata geçirileceğini duyurdu. 2025-2027 yılları arasında ekipman yatırımları için yüzde 30 vergi teşviki getirilecek. 2028’den itibaren ise kurumlar vergisi beş yıl içinde yıllık yüzde 1 oranında kademeli olarak azaltılacak.
Elektrik vergisi Avrupa Birliği asgari seviyesine indirilecek, doğalgaz vergisinde de önemli ölçüde azalma sağlanacak. Ayrıca sanayi için özel elektrik tarifesi (sanayi elektriği fiyatı) uygulanacak. Fazla mesaiye vergi muafiyeti ve ayda 2.000 Euro’ya kadar vergiden muaf aktif emeklilik teşviki de reformlar arasında yer aldı.
Vatandaşlık parası (Bürgergeld) kaldırılarak yerine “yeni temel güvence sistemi” getirilecek. İş gücü piyasasına entegrasyonu kolaylaştırmak için “Çalış ve Kal” ajansı kurulacak.
Düzensiz Göç Bitecek
CDU lideri Merz, göç politikasında kapsamlı bir değişim yapılacağını belirtti. Düzensiz göçün büyük oranda sona erdirileceğini ifade eden Merz, Almanya’nın sınırlarında kontrollerin artırılacağını ve iltica başvurularının daha sıkı denetleneceğini vurguladı. “Geri gönderme atağı” başlatılacak, gönüllü kabul programları sona erecek, aile birleşimi süreçleri ertelenecek. Ayrıca güvenli menşe ülke listesi genişletilecek.
Vatandaşlık yasasında da değişikliğe gidilerek, “hızlandırılmış vatandaşlık” uygulamasına son verilecek. En erken vatandaşlık hakkı beş yıl sonunda kazanılabilecek.
Polise Yeni Yetkiler
Almanya’da iç güvenliğin güçlendirilmesi hedefiyle yeni tedbirler alınacak. Emniyet birimlerinin IP adresi kayıtlarını üç ay süreyle saklamasına izin verilecek. Ayrıca Federal Polis’in kaynak tabanlı telekomünikasyon izleme yetkileri artırılacak.
Merz, Almanya’nın dış güvenlik politikasında da önemli bir adım atılacağını açıkladı. Federal Başbakanlık bünyesinde bir “Federal Güvenlik Konseyi” kurulacak. Bu yapı altında bir “ulusal kriz merkezi” ve “ulusal konum belirleme merkezi” de faaliyete geçirilecek.
