Anasayfa » Almanya’dan Türkiye’ye Mülteci Geri Gönderimi: Anlaşma İddiaları ve İstatistikler

Almanya’dan Türkiye’ye Mülteci Geri Gönderimi: Anlaşma İddiaları ve İstatistikler

Yazar editor site
312 Görüntüleme
A+A-
Sıfırla

Almanya’dan Türkiye’ye her hafta 500 mültecinin geri gönderileceğine dair iddialar, iki ülke arasında yeni bir diplomatik gerilime neden oldu. Alman basınına göre mültecilerin iadesi karşılığında Türkiye’nin vize kolaylığı elde edeceği öne sürülse de, Türk Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları reddetti. Bu gelişmeler ışığında, 2024 yılı Türkiye’den Almanya’ya yapılan iltica başvuruları ve kabul oranları dikkat çekici bir tablo ortaya koyuyor.

Son zamanlarda Almanya ve Türkiye arasındaki mülteci meselesi, hem Alman hem de Türk basınında geniş yer buldu. Özellikle Almanya’nın her hafta 500 mülteciyi Türkiye’ye geri göndermeyi planladığına dair haberler tartışma yarattı. Bu iddialar, Almanya’nın göç baskısını hafifletme çabalarının bir parçası olarak öne sürüldü. Ancak, Türk hükümeti bu iddiaları kesin bir dille reddetti.

Alman ve Türk Basınında Çelişen Haberler

  1. n-tv ve Bild gazetelerinde yer alan haberlere göre, Berlin ile Ankara arasında yapılan müzakereler sonucunda Almanya’nın her hafta 500 Türk mülteciyi geri göndereceği bir anlaşmaya varıldığı öne sürülüyor. Bu anlaşma kapsamında Türkiye’nin Almanya’dan vize kolaylığı elde edeceği iddia ediliyor​(BAMF). Bu haberlerde, mültecilerin toplu halde Türkiye’ye gönderileceği ve iade edilenlerin çoğunlukla başvuruları reddedilen kişiler olacağı belirtiliyor.
  2. Buna karşın, Türk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, bu iddiaları yalanlayarak, böyle bir anlaşmanın olmadığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Almanya Şansölyesi Olaf Scholz arasında böyle bir görüşme yapılmadığını vurguladı. Sabah gazetesinde yer alan açıklamada, “Vatandaşlarımızın toplu olarak sınır dışı edilmesine ilişkin hiçbir uygulamaya onay verilmemiştir” ifadesi dikkat çekti​(Stockholm Center for Freedom)​(DW).

Bu tür haberlerin gerisinde, ülkelerin siyasi çıkarlarının ve göç politikalarının nasıl şekillendiğini görmek mümkün. Uzmanlar, Erdoğan’ın bu meselelerde daha fazla taviz koparma amacıyla diplomatik bir strateji izlediğini öne sürüyor. Ekonomik krizle mücadele eden Türkiye’nin, bu durumu Almanya’dan ekonomik veya diplomatik kazanımlar elde etmek için kullandığına dair yorumlar yapılıyor.

Türkiye’den Almanya’ya Yapılan İltica Başvuruları (2016-2024)

Türkiye’den Almanya’ya yapılan iltica başvuruları, özellikle 2016’daki darbe girişimi sonrası ciddi bir artış gösterdi. 2024 yılında ise başvuruların kabul oranı giderek düşmeye başladı. Aşağıdaki tablo, Türkiye’den Almanya’ya yapılan başvuruların ve ret/kabul oranlarının yıllara göre dağılımını gösteriyor:

YılBaşvuru SayısıKabul SayısıKabul Oranı (%)Ret SayısıRet Oranı (%)
20165,7424,29574.8%1,000+17.4%
20178,4836,32174.5%1,35416%
201810,6557,23567.9%2,80026.3%
201911,4237,10062.1%3,55031%
202014,0006,83248.8%6,000+42.8%
20217,0672,93741.6%3,78053.5%
202223,9386,64727.8%13,000+54.2%
202323,000+ (Temmuz)3,45015%17,000+65%
202420,426 (Ocak-Ağustos)2,3489.6%12,600+62%
İstatistiklerin Kaynakları Yazımızın Sonundaki Bağlantılarda Belirtilmiştir.

Bu tablo, 2024 yılında başvuruların azaldığını ancak ret oranlarının artmaya devam ettiğini gösteriyor. Türkiye’de yaşanan siyasi ve ekonomik krizler, insanların Almanya’ya sığınma talebinde bulunmasına neden oluyor. Ancak kabul oranlarının giderek azalması, Almanya’nın Türkiye’deki durumu nasıl değerlendirdiğini sorgulatan bir tablo ortaya koyuyor.

Sonuç: İnsani ve Adil Yaklaşım Gerekliliği

Türkiye’den Almanya’ya yapılan iltica başvurularında yaşanan bu dalgalanmalar, her iki ülkenin de mülteciler konusundaki tutumunu gözden geçirmesini gerektirmektedir.

Türkiye’deki siyasi baskılar ve insan hakları ihlalleri, insanların sığınma talep etmesine neden olurken, Almanya’nın bu taleplere yönelik sert yaklaşımı, mültecilerin insani durumunu göz ardı edebilecek sonuçlar doğurmaktadır.

Almanya ve Türkiye arasında mültecilerle ilgili yaşanan bu anlaşmazlıklar, insan haklarına dayalı bir perspektiften ele alınmalıdır. Mültecilerin diplomatik pazarlıklara kurban edilmemesi, insani yardımın ve adaletin temel alınması gerektiği bir dönemdeyiz. Göçmenlerin ve mültecilerin yaşamları ve güvenlikleri, iki ülkenin çıkar mücadelelerinden bağımsız bir şekilde korunmalıdır.

Kaynaklar:


Uyarı
Bu sitede yayımlanan makaleler, sitemize ait olup izinsiz kullanılamaz, çoğaltılamaz, kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.
Ayrıca hukuki sorumluluk içermez, bu bilgileri kullanarak yapacağınız işlerden doğacak sonuçlardan sorumluluk kabul edilmemektedir. Hukuki mağduriyet yaşamamanız için bir hukuk bürosuna veya bizlere ulaşınız.

#Türkiyedenilticabaşvuruları, #Almanyasınırdışı, #mültecigerigönderimi, #2024ilticaistatistikleri

Benzer Yazılar

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Politikası

Gizlilik Politikası