Almanya Federal Hükümeti, 2024 yılında eyaletlere ve belediyelere mülteci barınma ve entegrasyon giderleri için 19,8 milyar euro aktardı. Alman hükümeti tarafından açıklanan bu tutarın yaklaşık 13 milyar eurosu doğrudan sosyal yardımlar için kullanıldı. Aktarılan payın neredeyse yarısı, savaş nedeniyle göç etmiş Ukraynalılara ait harcamaları karşıladı.
Entegrasyon kursları, dil eğitimi ve iş piyasasına geçişi destekleyen programlar ise 3,3 milyar euroya mal oldu. Kayıt-barınma merkezleri ile ilk kabul işlemleri için harcanan 1,3 milyar euroya ek olarak, her yeni sığınmacı için eyaletlere ödenen 1,75 milyar euroluk toplu pay da bu kaleme dahil edildi.
Tüm kalemler toplandığında, Federal bütçeden “flucht & migration” başlığı altında yapılan harcama 28 milyar euroya ulaştı. Bu rakam, 2022 ve 2023’teki seviyeyi neredeyse koruyor ve 2024 bütçesinin %6’sına denk geliyor. Ayrıca 8,1 milyar euro; Suriye, Afganistan, Sahel ve Doğu Afrika gibi göç kaynaklı kriz bölgelerinde “köken nedenleriyle mücadele” projelerine yönlendirildi.
İLTİCA YÜZDE 30 AZALDI AMA…
Buna karşın, artan masrafların yerel bütçeleri zorladığını savunan Alman Şehirler Birliği, bu ay yaptığı açıklamada entegrasyon görevlerinin kapsamının büyüdüğünü ve ek kaynak sağlanmadığı sürece barınma kapasitesinin tıkanacağı uyarısında bulundu. Birlik, 2025 için planlanan mali çerçevenin erken gözden geçirilmesini talep ederek, “Sadece sınır denetimine odaklanmak, şehirlerin omuzlarındaki gerçek mali yükü görmezden geliyor” dedi.
Federal İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 2024’te Almanya’ya yapılan ilk ve müteakip iltica başvuruları 250.945 ile bir önceki yıla kıyasla yüzde 30 azaldı. Buna rağmen 20.084 kişinin sınır dışı edildiği kaydedildi. Bu sayı, 2023’e kıyasla yüzde 22’lik artışa işaret ediyor. Başvuruların düşüşüne rağmen giderlerin sabit kalması, uzun süreli konaklayan Ukraynalı mültecilerin sosyal yardım sistemine dahil olmasına ve yüksek kiralara bağlanıyor.
Koalisyon hükümeti, 2025 bütçesinde daha hedefli harcama sözü vererek dijital kayıt, hızlı çalışma izni ve uygun maliyetli konut projelerine öncelik tanıyacağını açıkladı. Ancak belediyeler, merkezi kaynak dağılımının nüfus artışı ve enflasyon oranına endekslenmesini şart koşuyor.
