Avrupa Birliği Sığınma Ajansı’nın (EUAA) yayımladığı “Asylum Report 2025” verilerine göre, 2024’te AB+ ülkelerine yapılan sığınma başvuruları bir önceki yıla kıyasla %11 azalarak 996 bin 815’e geriledi. Almanya (237.000), İspanya (166.000), İtalya (159.000), Fransa (159.000) ve Yunanistan (74.000) toplam başvuruların neredeyse beşte dördünü karşıladı.
Raporda öne çıkan en çarpıcı gelişme, 2024’ün sonunda Beşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriyeli dosyalarının geçici olarak askıya alınması. Ajans, bazı üçüncü ülkelerin sığınmacıları araçsallaştırması gibi yeni baskı yöntemlerine de dikkat çekiyor. Üye devletler, hızlandırılmış prosedürler ve tek durak ofisleriyle ilk karar sayısını 2017’den bu yana en yüksek seviyeye çıkararak birikmiş dosya yükünü azaltmaya odaklandı.
Bu çabaların arkasında, 11 Haziran 2024’te yürürlüğe giren AB Göç ve İltica Paktı yer alıyor. İki yıllık geçiş süreci sonunda 2026’da tam olarak uygulanacak yeni kurallar; sınır taramasından EURODAC veri tabanının yenilenmesine kadar geniş yelpazede ortak standartlar getiriyor.
İstatistiklere bakıldığında, 2024’te ilk kez başvuranların sayısı Eurostat’a göre 911 bin 960 oldu. Aynı yıl 437 bin 900 kişiye koruma statüsü verildi. Buna karşın Aralık 2024 itibarıyla 1,24 milyon dosya karara bağlanmayı bekliyor. Çok sayıda başvuru ise hala başvuru merkezlerinin sistemlerinde bekliyor.
Küresel ölçekte tablo daha da kaygı verici. UNHCR’nin son “Global Trends 2024” raporu, zorla yerinden edilenlerin sayısını 123,2 milyona çıktığını duyurdu. Nisan 2025 itibarıyla ise rakamın 122 milyonu aştığı belirtiliyor. Sudan, Myanmar ve Ukrayna’daki çatışmalar, yardım fonlarındaki kesintilerle birleşerek rekor seviyedeki göçe yol açıyor.