İngiltere, göçmenlik politikalarını hem kamuoyu baskısı hem de ekonomik ihtiyaçlar arasında dengelemeye çalışıyor. 2023’te 900 bini aşan net göç rakamları ve 2024’teki 728 binlik rekor düşüş, tartışmaları “sayıların ötesine” taşıma gerekliliğini ortaya koydu. Financial Times’ın (FT) analizine göre, İşçi Partisi’nin hazırladığı yeni beyaz kitap, göçü “katkı odaklı” bir modele evriltirken, Başbakan Keir Starmer’ın 13 Mayıs’ta duyurduğu sıkı kurallar, sınır kontrollerini ve vize kriterlerini sertleştiriyor.
Brexit’ten Starmer’a
Göç, İngiltere’de 2004’teki AB genişlemesi ve 2016 Brexit referandumundan bu yana siyasetin kilit meselesi. Starmer’ın “açık kapı politikası sona eriyor” açıklaması, 2025’te düşük vasıflı iş vizelerinin 50 bin azaltılması ve Manş Denizi’nden geçen 37 bin düzensiz göçmenin yarattığı baskıyla şekilleniyor. Ancak FT, İşçi Partisi’nin Avustralya modelini örnek alarak, nitelikli göçmen çekme ve entegrasyonu teşvik etme stratejisinin, popülizm tuzağından kaçınmak için kritik olduğunu vurguluyor.
Avustralya Modeli
2023’te yayınlanan Avustralya Göç Stratejisi, hem net göçü %50 azalttı hem de sağlık ve bilim gibi alanlarda yetenekli göçmenlere kapıları açık tuttu. İngiltere’nin de benzer bir dengeyi hedeflediği belirtiliyor: İçişleri Bakanı Yvette Cooper’ın “sürdürülebilir sistem” vurgusu ve Starmer’ın “seçici ancak adil” taahhüdü, vasıflı göçmenler için fırsatların devam edeceğine işaret ediyor. Ancak kamuoyundaki “kararsızlık” algısı, hükümetin net hedefler koymaktan kaçınmasıyla besleniyor.
Göçmenler İçin Ne Anlama Geliyor?
Yeni dönemde, düşük vasıflı işlerde çalışmayı planlayanlar için fırsatlar daralırken, teknoloji, sağlık ve akademi gibi alanlarda uzmanlaşmış göçmenlere yönelik politikaların “kontrollü esnekliğe” dönüşeceği öngörülüyor. Uzmanlar, İngiltere’nin “performans odaklı” sisteminin, göçmenlerin entegrasyonunu ve ekonomik katkısını ödüllendiren bir yapıya doğru ilerlediğini ifade ediyor.
