İtalya’da 2024 yılında, düzensiz göçe yardım ve yataklık suçlamasından dolayı 106 kişi tutuklandı. Tutuklamalar ağırlıklı olarak Sicilya ve Calabria bölgelerinde gerçekleşti. ‘Denizden Hapishaneye’ projesi kapsamında yayaınlanan rapora göre, tutuklananların büyük kısmı Mısır ve Tunus vatandaşlarından oluşuyor. Cezaların ağırlaştırıldığı belirtilse de mahkemelerin eski yasal düzenlemeleri esas alması dikkat çekiyor.
İtalya’ya deniz yoluyla ulaşan her 600 kişiden biri “kaçakçılık” iddiası ile suçlanıyor. Tutuklamaların yüzde 35’ini Mısır, yüzde 16’sını Tunus vatandaşları oluştururken, Doğu Afrika (Etiyopya, Eritre, Sudan) yüzde 17, Orta Asya (Rusya, Ukrayna, Kazakistan) yüzde 12 ve Orta Doğu (Türkiye, Suriye, İran) yüzde 10 paya sahip. Bu oran, 2023’ten bugüne büyük bir artış gösterdiği ifade ediliyor.
Çocuklar Yetişkin Gibi Yargılanıyor
İtalyan yargısı, Mısırlı 17 yaşındaki Ahmed dahil üç çocuğu yetişkin mahkemelerinde yargıladı. Ödüllü film Io Capitano‘nun (Ben Kaptan) başrolündeki Seydou’nun gerçek hikayesi, İtalya’da çocukların nasıl “kaptan” ilan edilip ağır cezalara çarptırıldığını gözler önüne seriyor.
Şubat 2023’te 94 göçmenin ölümüyle sonuçlanan Cutro faciasında, kazadan sağ kurtulan dört kişi 20 yıla kadar hapis cezası aldı. Yasa, denizde ölüm veya yaralanma durumunda cezaları katlayarak insani yardımı bile “suç” kapsamına alıyor. Ancak mahkeme, bu maddeyi ilk kez uygularken tutarsızlıklar sergilendi. Kalabriya’da yargılanan yedi kişiden beşi beraat ederken, iki kişi “basit kaçakçılık”tan ceza aldı.
2015’te “Ferragosto Faciası” sonrası tutuklanan sekiz Libyalı genç, 20-30 yıl hapis cezalarına çarptırıldı. 2024’te Yargıtay’ın delil eksikliğine rağmen davayı reddetmesi, İtalya-Libya arasındaki siyasi pazarlıkların gölgesinde kalan bu isimlerin masumiyetini bir kez daha sorgulattı. Ailelerin iade taleplerine rağmen, beş kişi hâlâ hapiste.
İtalya’da göçmen kaçakçılığı suçlamaları kapsamında yapılan tutuklamalar ve uygulanan cezalar, göçmen krizine yönelik politikaların sertleştiğini gösteriyor. Özellikle reşit olmayan bireylerin yargılanması ve Cutro Dekreti’nin uygulanma şekli tartışmalara yol açarken, uluslararası toplumun bu duruma nasıl tepki vereceği merak konusu olmaya devam ediyor.
