Göç ve iltica politikası, Almanya ve Avrupa Birliği’nde yıllardır tartışmalı bir konu. Göçmenler Avrupa’ya ulaştığında, hangi ülkede kalacakları gibi kritik sorular gündeme geliyor. İltica başvurularının nasıl değerlendirileceği de AB’nin Dublin Düzenlemesi sistemine göre belirleniyor. Ancak son veriler, bu sistemin Almanya’nın aleyhine işlediğini ortaya koyuyor. Bu durum, Avrupa genelinde büyük sorunlara neden oluyor.
Almanya, Avrupa’da En Fazla Göçmen Kabul Eden Ülke
Almanya, yıllardır Avrupa’da en fazla göçmen ve sığınmacıyı kabul eden ülke olarak öne çıkıyor. İnsani yaklaşımı ve açık kapı politikalarıyla bilinen Almanya, bu süreçte büyük bir yük altında. Ancak, Almanya’nın iltica sürecini düzenlemek amacıyla diğer AB ülkelerine yaptığı geri kabul talepleri büyük ölçüde yanıtsız kalıyor.
2024 yılında Almanya, göçmenlerin geri alınması için başta İtalya olmak üzere birçok AB ülkesine toplam 12.841 talep gönderdi. Ancak İtalya bu taleplerin yalnızca 3’ünü yerine getirdi. Bu da, İtalya’nın Almanya’dan gelen taleplerin sadece %0,03’ünü kabul ettiği anlamına geliyor.
Dublin Düzenlemesi Nedir? Almanya Neden Zorlanıyor?
AB’nin iltica politikalarını düzenleyen Dublin Düzenlemesi, bir göçmenin ilk giriş yaptığı ülkenin iltica başvurusunu değerlendirmekle sorumlu olmasını öngörüyor. Yani bir göçmen hangi AB ülkesine adım attıysa, iltica sürecini de o ülkede başlatmak zorunda.
Teoride mantıklı görünen bu sistem, pratikte büyük sorunlar yaratıyor. Özellikle İtalya, Yunanistan, Bulgaristan ve Hırvatistan gibi sınır ülkeleri, göçmenleri geri alma konusunda isteksiz davranıyor. Almanya, İtalya’ya 12.841 geri kabul talebi gönderdi ve İtalya bu taleplerin 10.402’sini onayladı. Ancak, gerçekte sadece 3 göçmeni geri aldı. Benzer şekilde, Hırvatistan 13.000 talebi kabul etti, fakat yalnızca 533 göçmeni fiilen geri aldı.
Bu tablo, AB’nin iltica sisteminin adil bir şekilde işlemediğini ve Almanya gibi ülkelerin orantısız bir yük taşıdığını gözler önüne seriyor.
Avrupa’nın İltica Sistemi İşe Yaramıyor
Almanya’da bazı siyasetçiler, bu durumun AB’nin iltica sistemindeki sorunların en net kanıtı olduğunu düşünüyor. CDU Genel Sekreteri Carsten Linnemann, konuyla ilgili şu çarpıcı açıklamayı yaptı: “Bu rakamlar her şeyi ortaya koyuyor. Almanya, yasa dışı göçü durdurmalı ve sınırlarında daha sıkı kontroller uygulamalı.”
Bu açıklama, Almanya’da son dönemde yoğun bir şekilde tartışılan sınır kontrollerinin artırılması konusundaki talepleri daha da güçlendirdi.
İtalya Geri Adım Attı ve Artık Göçmenleri Kabul Etmiyor
İtalya, Aralık 2022’de aldığı bir kararla, diğer AB ülkelerinden göçmenleri geri almayı geçici olarak durdurduğunu duyurdu. Bu kararın gerekçesi, özellikle Akdeniz üzerinden gelen göçmen sayısındaki artış olarak gösterildi. Ülkeye gelen göçmenlerin yoğunluğu, İtalyan hükümetinin geri kabul anlaşmalarını artık uygulayamayacağını belirtmesine neden oldu.
Ancak Almanya, bu kararın geçici olduğunu umarak İtalya’ya taleplerini göndermeye devam etti. Ne var ki bu taleplerin çoğu yanıtsız kaldı.
Almanya Sisteme Daha Bağlı, Ama Yükü Hafiflemiyor
Veriler, Almanya’nın Dublin Düzenlemesi’ne diğer AB ülkelerine kıyasla daha sıkı bağlı kaldığını gösteriyor. Ancak bu bağlılık, Almanya’nın üzerindeki göçmen yükünü hafifletmek yerine artırıyor.Almanya, 2024 yılında başka ülkelere kabul edilen göçmenlerin yalnızca %13’ünü fiilen geri gönderdi. Buna karşılık, Almanya’ya geri gönderilen göçmenlerin oranı %45 oldu.
Bu durum, Almanya’nın AB ülkeleri arasında orantısız bir sorumluluk üstlendiğini ve diğer ülkelerin bu yükü paylaşma konusunda geri durduğunu gösteriyor.
AB’nin İltica Politikaları Nereye Gidiyor?
Son yıllarda Avrupa’nın göç ve iltica politikaları, artan göç dalgaları nedeniyle giderek daha fazla sorgulanıyor. Dublin Düzenlemesi, teoride göçmen akışını düzenlemek için tasarlandı, ancak pratikte birçok soruna yol açtı.
Almanya, sistemin daha adil uygulanmasını ve göçmen yükünün paylaşılmasını istiyor. Ancak İtalya, Yunanistan ve Hırvatistan, geri kabul anlaşmalarını yerine getirmiyor.
Almanya Avrupa’da Yalnız mı Kaldı?
AB’nin iltica sistemindeki sorunlar ciddi boyutlara ulaştı. Bu durum, özellikle Almanya’yı zorluyor. Almanya, AB politikalarına bağlı kalmaya çalışsa da göçmen yükü azalmıyor. Aksine, her geçen gün daha da artıyor.
Almanya gibi ülkeler, göçmen akışı üzerindeki baskıyı azaltmak için adil bir yük paylaşımı istiyor. Ancak bu talep, diğer AB ülkeleri tarafından pek karşılık bulmuyor. Özellikle İtalya, Yunanistan ve Hırvatistan gibi ülkeler, göçmenlerin büyük bir kısmının ilk giriş yaptığı yer olmalarına rağmen, bu yükü paylaşma konusunda isteksiz davranıyor.
