Etiyopya’nın kırsalından yola çıkan binlerce genç, açlık, çatışma ve umutsuzluğun pençesinden kurtulmak için “Doğu Göç Rotası” adı verilen ölümcül bir yolculuğa çıkıyor. Ancak bu yolculuk, çoğu zaman sınır ötesi şiddet, insan kaçakçılığı ve Suudi Arabistan’da bekleyen zulümle sonlanıyor.
Etiyopya, Afrika’nın en kalabalık ikinci ülkesi, ancak son yıllarda etnik çatışmalar, siyasi istikrarsızlık ve ekonomik krizlerle boğuşuyor. Uluslararası Göç Örgütü (IOM) verilerine göre, 2024’te 235 bin kişi ülkeyi terk etti. “İş yoksa yaşamak imkânsız” diyen insanlar ölüm riskine rağmen tek seçenekleri olan göçü tercih ediyorlar.
İnsan Kaçakçılarının Ağı
Göçmenler, Etiyopya’dan Somali’nin özerk bölgesi Somaliland’a geçiyor. Burada, yerel aracılar (dalala) tarafından Yemen üzerinden Suudi Arabistan’a ulaşma vaadiyle kandırılıyor. Ancak yolculuk, insan kaçakçılarının fiziksel şiddeti, tecavüz ve fidye için işkenceyle dolu. Ayda 500$ kazanabilme hayaliyle insanlar bu ölüm göçüne çıkıyor.
Yemen’e geçiş, göçmenler için ikinci bir cehennem. Husi kontrolündeki kamplarda, çeteler ve Suudi sınır muhafızları tarafından hedef alınıyorlar. 2023’te Human Rights Watch (HRW), Suudi muhafızların Etiyopyalı göçmenleri patlayıcı silahlarla ve yakın mesafeden vurarak “yaygın ve sistematik” katliamlar yaptığını belgeledi. Bu yaşanan olayın bir tanığı, “Vücudun hangi bölgesini vurmamı istersin?” diye sorduklarını ve ardından bacaklarından vurulan bir kadını anlattı.
Yolculuğu atlatanlar için Suudi Arabistan’da bekleyen, aşırı kalabalık hapishaneler var. 300 kişilik bir hücrede 9 ay tutulduğunu anlatan tanıklar, gardiyanların yüzüstü yatırıp sopalarla dövdüklerini kayda geçirdi. Bu yol üzerinde 2024’te 1 milyon göçmen tutuklandı, 576 bini ise sınır dışı edildi.
Kafala Sistemi
Amnesty International, Suudi Arabistan’ın kafala sistemi nedeniyle göçmen işçilerin köleleştirildiğini vurguluyor. 2025’te Kenyalı kadın işçilerin maruz kaldığı ırkçılık ve cinsel şiddet rapor edildi. BM ise sınır katliamlarını “insanlığa karşı suç” olarak nitelendiriyor ancak uluslararası toplumun eylemsizliği dikkat çekiyor. Suudi Arabistan, göçmenlere yönelik sınır politikalarını “gözden geçirme” taahhüdü verse de HRW, katliamların devam ettiğini duyurdu.