Anasayfa » ENTEGRASYONUN TURNUSOLU: RAKAMLAR, GERÇEKLER VE SIĞINMACILAR

ENTEGRASYONUN TURNUSOLU: RAKAMLAR, GERÇEKLER VE SIĞINMACILAR

Yazar Habereditor
179 Görüntüleme
A+A-
Sıfırla
Göçmenler Berlin'de

Almanya, 2025 seçimlerine yaklaşırken, göç ve iltica tartışmaları yeniden ülke gündeminin merkezine yerleşti. Göçmenlerin topluma ne kadar entegre olduğu, ekonomik ve toplumsal yansımaları ve siyasi partilerin vaatleri sürekli konuşuluyor. Bu noktada, Federal Göç ve Mülteciler Dairesi’nin (BAMF) 14. Göç, Uyum ve İltica Atlası (Minas) tam da ihtiyacımız olan kapsamlı bakışı sunuyor. Sunulan verileri inceleyerek, Almanya’nın entegrasyon karnesini iyice masaya yatıralım.

Atlas’ın ortaya koyduğu veriler gerçekten çok ilginç. Almanya’da bugün yaklaşık 84 milyon insan yaşıyor. Bunun 24,9 milyonu (nüfusun neredeyse üçte biri) göçmen kökenli (Migrationshintergrund). Yani toplumun yüzde 30’una yakını bizzat kendisi veya ebeveynlerinden en az biri yabancı pasaportla doğmuş. Dahası, 13,9 milyon kişinin de yabancı pasaportu var.

Bu veriler hemen Bu insanlar topluma gerçekten dâhil oluyor mu?” sorusunu akla getiriyor. Cevabı ise sadece rakamlarda değil, entegrasyon politikalarının içeriğinde gizli.

Yeni Bir Kavram: Einwanderungsgeschichte

BAMF raporunda, “göçmen tarihliler” (Einwanderungsgeschichte) kavramına özel bir yer ayrılmış. Buna göre, 21,2 milyon insan, kendisi veya her iki ebeveyni 1950 sonrası Almanya’ya göç etmiş durumda. “Göçmen kökeni” tanımıyla “göç tarihliler” kavramı arasında teknik farklar olsa da sonuç aynı kapıya çıkıyor. Almanya’da her dört kişiden biri, dışarıdan gelmiş veya dışarıdan gelen ebeveynlerin çocuğu.

Zorunlu Göç: İltica ve Sığınma

Rapora göre, 2023’te Almanya’da toplam 351.915 iltica başvurusu yapılmış. Bir önceki yıla kıyasla ciddi bir artış. Kuzey Ren-Vestfalya, Bavyera ve Baden-Württemberg, en fazla başvuru kaydeden eyaletler. Başlıca başvuru sahipleri sırasıyla Suriye, Türkiye ve Afganistan uyruklular var. Seçim öncesi siyaset sahnesinde de bu sığınma rakamları, “Almanya’nın kapıları fazla mı açık?” tartışmasını yeniden canlandırdı. Oysa uzmanlara göre, iltica başvurusundaki artış kadar önemli olan, bu insanların toplumsal uyuma katılıp katılmadığı.

Bu kadar çok başvuru varken, “Bu insanlar Almanya içinde nereye yerleştiriliyor?” sorusu kaçınılmaz oluyor. “Königsteiner Schlüssel” olarak bilinen sistem burada devreye giriyor. Eyaletlerin nüfusu ve vergi gelirine göre bir oran belirleniyor. Yani Berlin’e daha mı fazla mülteci gelecek, yoksa Saksonya’ya mı? Buna Königstein Anahtarı karar veriyor. Böylece yük (ya da imkân) tüm eyaletlere daha dengeli dağıtılmaya çalışılıyor.

Almanya’daki bu iltica artışı, sadece ulusal değil, Avrupa ölçeğinde de göze çarpıyor. 2023’te Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde 1,13 milyon civarında iltica başvurusu kaydedilmiş; bunların yüzde 30’dan fazlası Almanya’da. Yani Almanya en fazla başvurunun yapıldığın ülkelerin başında geliyor.

KAYNAK: BAMF

Sosyal Uyum ve Dil Kursları

Peki bu insanları sadece “sayı” olarak görmek ne kadar doğru? Raporun ortaya koyduğu en büyük katkılarından birisi de entegrasyonun farklı boyutlarını da ayrıntılı istatistiklerle ortaya konulması.

BAMF’ın verilerine göre, 2023’te:

  • 575.038 kişi entegrasyon kursu katılım hakkı almış.
  • 18.830 yeni kurs açılmış.
  • “Deutsch-Test für Zuwanderer” (DTZ) adlı final sınavına 294.372 kişi girmiş.

Günlük yaşamın her aşamasına dokunan bu kurslar, göçmenlerin topluma ilk adımını güçlendirmek için tasarlanıyor. Almanca olmadan iş bulmak, resmi dairelerde işlem yapmak veya çocukların okul sürecini takip etmek neredeyse imkânsız. Dolayısıyla dil kursları, Almanya’nın entegrasyon politikasının kalbi konumunda.

İşin güzel yanı, entegrasyon kursları “tek tip” değil. Kadınlara yönelik özel kurslardan (kadın kursları, MiA kursları), ebeveyn kurslarına ve mesleki dil kurslarına kadar geniş bir yelpaze var. Bu çeşitlilik, özellikle kadınların ve gençlerin sisteme tutunmasında kritik rol oynuyor. Zira evde oturan bir anne veya okulda zorlanan bir genç için bu tür özel programlar resmen can simidi işlevi görüyor.

Örneğin, “Alphabetisierungskurse” (okuma-yazma kursları) sayesinde 2023’te 28.938 kişi okuma-yazma öğrenmiş. Kadınlara yönelik özel kurslar (örneğin MiA – Migrantinnen einfach stark im Alltag) veya ebeveynlere yönelik kurslar, özellikle aile içi etkileşimi güçlendirip, çocukların uyum sürecine de pozitif katkısı oluyor.

2023 yılında 114.671 yeni kişi Mesleki dil kurslarına (Berufssprachkurse) başvuru yapmış. Bu kurslarla mesleki terminolojiyi öğrenip, işgücü piyasasına daha hızlı girilmesi hedefleniyor. İş dünyasının Almanca gereksinimleri göz önüne alındığında, bu kurslar göçmenlerin kendi ayakları üzerinde durmaları için hayati önem taşıyor.

İlk adım dil öğrenmek olsa da, Atlas’a göre Migrationsberatung für Erwachsene gibi danışmanlık hizmetleri ve spor, kültürel etkinlikler gibi sosyal uyum projeleri de ihmal edilmemeli. Zira dili öğrenen fakat toplumsal kabul veya rehberlik bulamayanlar, sosyal hayata tam olarak karışamıyor. BAMF, yerel belediyeler, sivil toplum örgütleri, spor kulüpleriyle  entegrasyonun her katmanına dokunmaya çalışıyor.

Dünyanın Zorunlu Göçü

Avrupa genelinde yabancı kökenli nüfus oranının ortalama yüzde 9,2 olduğu belirtilirken, Almanya’da bu oran yüzde 14,6’yı buluyor. Dolayısıyla Almanya göç alan ülkeler arasında öne çıkıyor.

Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2023’te 117,3 milyon insanın savaş, siyasi baskı veya diğer zorlayıcı sebeplerle yerinden edildiğine dikkat çekiliyor. Bu kişilerin 31,6 milyonu “mülteci veya mülteci benzeri durumda”, en büyük gruplar ise Suriye, Afganistan, Venezuela, Ukrayna ve Sudan kökenli. Almanya’nın dünya genelindeki bu akıştan ne kadar etkilendiği, burada bir kez daha görülebiliyor.

Tüm bu veriler, Almanya’nın önümüzdeki seçimlerde özellikle şu soruyla karşı karşıya kalacağını gösteriyor:

  • Göçmenlere kapılar ne ölçüde ve nasıl açılacak?
  • Mevcut entegrasyon politikaları nasıl geliştirilebilir?

Artan mülteci rakamları, entegrasyonun sadece “hoş geldin” demekle sona ermiyor. Dil öğrenimi, mesleki uyum, sosyal katılım ve danışmanlık gibi alanlarda kurumsal desteğin önemini kanıtlıyor. Ancak bir diğer gerçek ise Almanya, ülkesine kabul ettiği göçmen, mülteci ya da sığınmacıları hayata entegre edebilmek için her türlü yolu deniyor.

Almanya’nın gerçekliği, ülkenin ekonomik, kültürel ve sosyal çeşitliliğinde saklı. Bugün Almanya’da çalışan, vergi ödeyen ve toplumun bir parçası olmayı başaran milyonlarca göçmen, ülkenin geleceğine katkı sunuyor. Ancak entegrasyon süreci hâlâ tamamlanmış değil; özellikle ayrımcılık ve ırkçılık da göçmenlerin önünde ciddi bir engel.

Rakamlar Kadar Hikâyeler de Önemli

Almanya’da 2023 yılındaki bu kapsamlı tablonun seçim öncesinde büyük bir “turnusol kâğıdı” görevi gördüğünü söyleyebiliriz. Her ne kadar Minas Atlası bizlere sayısız istatistik sunsa da, esas önemli nokta insan hikâyeleri. Elde edilen dil diploması, kurulan küçük bir işletme, okuldaki veli toplantısına katılabilen bir anne veya mesleki dil kursunu tamamlayıp hastanede iş bulan bir babanın başarısı, entegrasyonun gerçekte nasıl işlediğini anlatıyor.

Bu seçimin ardından hangi koalisyon gelirse gelsin, göçmenlere dair politikaların seyri sadece ülkenin güvenliğini, ekonomisini ve sosyal dokusunu değil, Almanya’nın geleceğe dönük vizyonunu da belirleyecek. Yeni gelenlerin potansiyelini ortaya çıkarmak, sadece “yardım” değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir kazanım.

Göçmenler nereye ait?” sorusunun yanıtı aslında çok basit: Günlük hayatta, işyerinde, okulda, komşuluk ilişkilerinde—yani her yerde. Belki de ihtiyacımız olan, bu gerçeği kavramak ve siyaset sahnesinde entegrasyonu güçlendiren çözümlere öncelik vermektir. Göçmenler ve mülteciler, Almanya’nın parçası—ama ne kadar güçlü bir parçası olacakları, atılacak politik adımlar kadar toplumsal iradeye de bağlı.

Benzer Yazılar

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Politikası

Gizlilik Politikası