Anasayfa » GÖÇMENLERE KONTROLLÜ İNSANİYET

GÖÇMENLERE KONTROLLÜ İNSANİYET

Yazar Habereditor
192 Görüntüleme
A+A-
Sıfırla
Göçmenlere Kontrollü İnsaniyet

Avrupa’da düzensiz göçmenlerin temel hakları ve sınır kontrolleri arasındaki denge, politikacılar için karmaşık bir sorun. Ancak 5 ülkede 20 bin kişiyle yapılan yeni bir anket, kamuoyunun sandığından daha esnek ve ayrıştırıcı bir yaklaşım benimsediğini ortaya koydu.

Avrupa’da en az 2,6 milyon düzensiz göçmen olduğu tahmin ediliyor. Peki, bu insanlara temel haklar sunarken bir yandan da sınırları korumak mümkün mü? Politikacılar bu soruya yanıt ararken, kamuoyunun ne düşündüğünü genellikle varsayımlara dayandırıyor. Uppsala Üniversitesi ve Avrupa Üniversite Enstitüsü iş birliğiyle AB destekli PRIME projesi kapsamında 5 ülkede 20 bin kişiyle yapılan araştırma, halkın sandığından daha ince ayarlı bir bakış açısına sahip olduğunu gösteriyor.

“Ya Hep Ya Hiç” Değil, “Kontrollü İnsaniyet”

Araştırma, Avrupalıların düzensiz göçmenlere karşı katı bir “sınırdışı” veya koşulsuz “hoşgeldin” yaklaşımını benimsemediğini ortaya koydu. Tam tersine, halk:

  • Şartlı yasal statü (suç kaydı temizliği + asgari ikamet süresi),
  • Acil sağlık hizmeti gibi temel haklara erişim,
  • Ancak nakit yardım ve koşulsuz düzenleme gibi konularda temkinli.

Özellikle, “haklar verilsin ama kurallar da uygulansın” diyenlerin oranı yüzde 65’i buluyor. Örneğin, bir İsveçli katılımcının yorumu dikkat çekici: “Hastaneye gidemeyen birini görmezden gelemem, ama sosyal yardım devlet için yük olmamalı.”

Ülkeler Arası Farklar: İtalya’nın Şaşırtan Desteği

Araştırma, İtalyanların düzensiz göçmenlere en kapsayıcı yaklaşan ülke olduğunu gösterdi. Katılımcıların yüzde 68’i sağlık hizmetini desteklerken, yüzde 61’i belirli şartlarla yasal statüyü onaylıyor. Bu durum, İtalya’nın 1980’lerden beri uyguladığı 6 düzenleme programının toplumsal hafızada yer etmiş olmasına bağlanıyor.

Buna karşılık, İngiltere’de sağlık erişim desteği yüzde 58’de kalırken, Polonya’da katılımcıların yüzde 82’si “nakit yardım kesinlikle verilmemeli” diyor. İsveç’te ise göçmen nüfusundaki artışa rağmen, sosyal yardım desteği sadece yüzde 43.

Hangi Göçmenler “Daha Değerli”?

İlginç bir bulgu da kamuoyunun “yararlılık” kriterine verdiği önem. Örneğin yaşlı bakımında çalışan bir düzensiz göçmen, yasal statü konusunda yüzde 22 daha fazla destek alıyor. Tarım işçileri ise bu oranda sadece yüzde 8’lik bir artış sağlıyor.

Bu, toplumun “bize ne kattın?” sorusuna verdiği bir yanıt aslında. Bir Avusturyalı katılımcının dediği gibi: “Pandemi döneminde hastanelerde çalışan biriyle, hiç katkısı olmayan birini aynı kefeye koyamam.”

Araştırmanın en kritik mesajı ise Avrupa halkı, düzensiz göçmen politikalarında siyah-beyaz tercihler yapmıyor. Kamu çalışanlarının göçmenleri bildirme zorunluluğu gibi kontroller, sağlık hizmetiyle eşleştirildiğinde destek yüzde 20 artıyor. Ancak bu formül, nakit yardım için işe yaramıyor. Bu veriler, politika yapıcıların “ya sınırları kapat ya da kapıları aç” ikileminden sıyrılıp, kademeli ve şartlı modeller geliştirebileceğini gösteriyor.

Avrupa’nın göç krizi, kolay çözümler sunmuyor. Ancak bu araştırma, halkın sandığımızdan daha akıllıca ve adil bir denge aradığını kanıtlıyor. Belki de politikacılar, seçmenlerinin bu incelikli bakış açısını yakalayabilirse, hem insan haklarına saygılı hem de sürdürülebilir politikalar üretmek mümkün olacak.

Benzer Yazılar

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Politikası

Gizlilik Politikası