Hollanda Temsilciler Meclisi, Avrupa’nın en sert mülteci düzenlemelerini içeren iki yasayı onaylayarak uluslararası koruma sisteminde radikal bir dönüşüm başlattı. “Acil İltica Önlemleri Yasası” ve “Çifte Statülü Sistem” adlı düzenlemeler, koalisyon hükümetini oluşturan aşırı sağcı PVV, liberal VVD, çiftçi yanlısı BBB ve merkez sağ NSC partilerinin ortak mutabakatıyla kabul edildi.
Hollanda’daki yasaların yürürlüğe girebilmesi için Senato onayı bekleniyor. Yeni düzenleme, sığınmacıları koruma düzeyine göre iki gruba ayırıyor:
A Statüsü: Cinsel yönelim, siyasi görüş veya dini inanç nedeniyle bireysel tehdit altındakiler (daimi oturum ve aile birleşimi hakkı korunuyor).
B Statüsü: Savaş, iç çatışma veya doğal afetten kaçanlar (geçici koruma, sınırlı sosyal haklar).
B statüsündekiler, ülkelerinde “güvenli ortam” sağlandığında sınır dışı edilebilecek. Uzmanlar, bu ayrımın özellikle Suriyeli, Eritreli ve Afgan mültecileri vuracağını vurguluyor.
Ayrıca acil önlemler çerçevesi altında da 7 kritik değişiklik yapılıyor. Buna göre en önemli başlık, oturum izni olmayanlara hapis veya para cezası geliyor. Oturumu olmayan kişilere yardım eden sivil toplum çalışanlarına da bu cezalar uygulanacak. Kilise ve insani yardım kuruluşlarına istisna tanınacak.
Geçici oturum süresi 5 yıldan 3 yıla düşürülürken, daimi oturum kaldırılacak. Mülteciler, daimi statü için iki kez 3’er yıllık geçici izin almak zorunda bırakılacak. Yetişkin çocuklar ve evli olmayan partnerlerin birleşimi yasaklanacak. Başvurular için Hollanda dil sınavı, asgari gelir ve konut şartı getiriliyor.
Kamu düzenini bozan veya tehdit oluşturan kişilere karşı sınır dışılar hızlandırılacak. Sığınmacının red öncesi savunma hakkı tanıyan ön bildirim mektubu kaldırılacak. Yeni delil sunulmayan başvurular otomatik olarak reddedilecek. Sınır dışı protokolü çerçevesinde ise Uganda ile müzakereler başlatıldı.
AB GÖÇ MUAFİYETİ BAŞVURUSU YAPILDI
Hollanda hükümeti, AB göç kurallarından muafiyet için resmen başvurdu. Başbakan Dick Schoof, ulusal egemenlik vurgusu yaparken; AB Komisyonu, “Maastricht Antlaşması’nda değişiklik olmadan istisna imkansız” açıklamasını yaptı. Danimarka ve İrlanda dışında benzer muafiyet bulunmuyor. İnsan Hakları Watch raporu ise yasaların, AB İnsan Hakları Sözleşmesi ve Cenevre Mülteci Sözleşmesi ile çeliştiğine dikkat çekiyor.
Senato onayı sonrası yürürlüğe girecek yasalar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) sınavından geçecek. Ancak Hükümet, Senato’da çoğunluğa sahip değil. Muhalefetteki Hristiyan Demokrat Parti (CDA), insani riskler gerekçesiyle yasalara karşı çıkıyor. 2024’te 48 bin 500 sığınmacı alan ülke, aynı dönemde 1 milyon konut açığına çözüm üretemiyor.