Avusturya, İtalya, Polonya, Danimarka, Çekya, Yunanistan, Estonya, Malta ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nden oluşan dokuz AB ülkesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamındaki “geri göndermeme ilkesi”nin yeniden yorumlanması için ortak çağrı yaptı. Bu hamle, özellikle suç işleyen düzensiz göçmenlerin sınır dışı süreçlerini hızlandırmayı hedefliyor.
Ülkelerin ortak mektubunda, “kamu düzenini tehdit eden bireylerin sınır dışı edilmesini engelleyen aşırı korumacı yorumların” AB’nin iç güvenliğini riske attığı vurgulandı. AİHS Madde 3, bireylerin işkence veya insanlık dışı muamele riski olan ülkelere gönderilmesini yasaklıyor. Ancak söz konusu ülkeler, bu maddenin “suçlular için esnetilmesi” gerektiğini savunuyor.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, “Avrupa’nın göç sistemleri çöküşün eşiğinde. Bu değişiklik, vatandaşlarımızın güvenliği için şart” ifadelerini kullanırken, Polonya Başbakanı Donald Tusk da “İnsan hakları, teröristlerin sığınağı olmamalı” dedi. Danimarka ise 2023’teki geri kabul anlaşmalarını hatırlatarak, “entegrasyon başarısızlığının bedelini toplum ödememeli” açıklamasını yaptı.
Eurostat’ın 2024 verilerine göre, AB ülkelerine yapılan iltica başvuruları son bir yılda %34 artarak 1.2 milyona ulaştı. Özellikle Almanya, Fransa ve İspanya’da artan göçmen karşıtı protestolar, hükümetleri sert önlemler almaya zorluyor. İtalya’nın geçen ay Tunus ve Libya ile imzaladığı “göçmen iade anlaşmaları” da bu politikaların bir uzantısı olarak yorumlandı.
Amnesty International ve UNHCR gibi kuruluşlar, “Bu adım, temel insan haklarını askıya almak anlamına geliyor” uyarısı yaparken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yetkilileri, “içtihatların siyasi baskıyla değiştirilemeyeceğini” belirtti. Göçmen hakları savunucuları ise AB’nin ruhunu kaybettiğini dile getiriyor.