İngiltere, düzensiz göçmenleri Ruanda’ya gönderme planının başarısız olmasının ardından yeni bir stratejiyi devreye sokuyor. Hükümet, iltica talepleri reddedilen göçmenleri Batı Balkan ülkelerine yerleştirmeyi planlıyor. Bu kapsamda Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kuzey Makedonya ve Sırbistan gibi ülkelerin anlaşmalı merkezlere ev sahipliği yapması öngörülüyor.
Afganistan, İran ve Somali gibi İngiltere’nin “güvenli” kabul etmediği ülkelerden gelen göçmenler, geri gönderilemiyor. Bu kişilerin yanı sıra Vietnam, Pakistan ve Hindistan gibi “güvenli” ülkelerden gelip mülteci statüsü alamayanlar da Balkanlar’daki merkezlere yönlendirilecek.
Kabul edilen her göçmen başına Balkan ülkelerine mali destek sağlanacak. Bu model, Hollanda’nın Uganda ile yaptığı anlaşmaya benzer şekilde işleyecek. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, bu çerçevede Hollanda ile iş birliği arayışında.
Avrupa Birliği, geçen hafta üçüncü ülkelerde göçmen merkezleri kurulmasına onay verdi. Bu karar, İngiltere’nin planını destekler nitelikte.
Ruanda Planı
İngiltere’de halkın yüzde 72’si hükümetin göç politikalarını yetersiz buluyor 19. Muhafazakârların Ruanda Planı, 2024 seçimlerinde İşçi Partisi’nin iktidara gelmesiyle rafa kalkmıştı. Mahkemeler, Ruanda’yı “güvenli” bulmadığı için proje iptal edilmişti. Benzer şekilde İtalya’nın Arnavutluk ile yaptığı anlaşma da yargı engeline takılmış ve gönderilen göçmenler yeniden İtalya’y geri getirilmişti.
Balkan ülkeleri, uzun süredir göçmenler için bir transit güzergah olarak kullanılıyor. Ancak Avrupa’ya geçişte başarısız olanlar, bu bölgede sıkışıp kalıyor. İngiltere’nin bu planı, hem göçmen yoğunluğunu azaltmayı hem de yerel halkın tepkisini yatıştırmayı hedefliyor.
İngiltere, göçmen politikalarını uluslararası iş birlikleriyle yeniden şekillendirirken, insan hakları örgütlerinden gelecek eleştirilere ve Balkan ülkelerinin tepkiside bekleniyor. Sıklıkla dile getirilen bu adım, küresel göç krizinde “üçüncü ülke” modelinin yaygınlaşabileceğine işaret ediyor.