Sudan’daki iç savaştan kaçarak Avrupa’ya sığınma umuduyla Akdeniz’i geçen mülteciler, Yunanistan’da insan kaçakçılığı suçlamalarıyla ağır cezalara çarptırılıyor. Uluslararası insan hakları örgütleri, ülkenin 2014’te yürürlüğe koyduğu sert yasaların en savunmasız göçmenleri hedef aldığını ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini vurguluyor.
The Guardian‘ın haberine göre, Yunanistan’ın insan kaçakçılığıyla mücadele yasaları, göçmenlerin hayatta kalma mücadelelerini cezai bir soruşturmaya dönüştürüyor. Sudan’dan kaçan mülteciler, Akdeniz’i geçerken botları kullanmaya zorlandıklarını belirtse de, Yunan mahkemeleri bu kişileri “kaçakçılık organize etmekle” suçluyor. İddialar genellikle yalnızca diğer yolcuların ifadelerine dayanıyor; video kaydı, dijital veri veya finansal kazanç kanıtı bulunmuyor.
Bugün Yunan hapishanelerinde insan kaçakçılığından hüküm giyenler, ikinci en büyük grubu oluşturuyor. Aktivistler, gerçek kaçakçıların çoğunlukla teknelerde bulunmadığını, cezaların ise çaresiz mültecilere kesildiğini belirtiyor.
Göçün Yeni Merkezi: Girit
Girit, son bir yılda Yunanistan’a deniz yoluyla girişlerin başlıca noktası haline geldi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre, 2024’te adaya ulaşan mülteci sayısı bir önceki yıla kıyasla altı kat artarak 2.500’ü aştı. Sudanlılar, Yunanistan’da sığınma başvurusu yapan dördüncü büyük grup olarak kayıtlara geçti.
İnsan hakları savunucuları, Yunanistan’ın mültecileri insan kaçakçılığından yargılama pratiğinin BM İnsan Kaçakçılığı Protokolü’nü ihlal ettiğini vurguluyor. Protokol, “kişinin kendi kaçışını kolaylaştırmasının” suç sayılamayacağını açıkça belirtiyor. Georgetown Üniversitesi’nden araştırmacı Gabriella Sanchez, “Bu uygulamalar, göçmenliği kriminalize eden bir sistem yaratıyor” diyerek Avrupa’nın politikalarını eleştiriyor.
Geçen ay benzer bir davada 19 yaşındaki Sudanlı Justin Angui, kaçakçılıktan 18 yıl hapis cezası aldı. Sudan’da babasının öldürülmesine tanık olan Angui, tüm birikimini kaçakçılara ödediğini ancak şimdi “ailemle iletişimim kesildi, umudum kalmadı” sözleriyle durumu özetliyor.
Avrupa’nın Sınır Politikalarına Tepki
Siyaset bilimci Julia Winkler, Yunanistan’daki uygulamaları “AB’nin göçmenleri cezalandırarak sınırlarını koruma stratejisi” olarak yorumluyor. Winkler, “Bu yasalar, insani krizi derinleştiriyor ve mültecileri ikincil mağdur haline getiriyor” diye ekliyor.
Yunanistan Göç ve İltica Bakanlığı ise konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmaktan kaçınıyor. Ancak yerel mahkeme kayıtları, son üç ayda yalnızca Girit’te 30’dan fazla Sudanlının benzer suçlamalarla tutuklandığını gösteriyor. UNHCR, 2024’te Doğu Akdeniz rotasında ölen veya kaybolan mülteci sayısının 500’ü aştığını açıkladı.Yunan İnsan Hakları Enstitüsü, son bir yılda insan kaçakçılığı suçlamasıyla hapse girenlerin %73’ünün şiddet veya tehdit nedeniyle botları kullanmak zorunda kalan mülteciler olduğunu bildirdi.
Uzmanlar, AB’nin göç yönetiminde insani koruma mekanizmalarını güçlendirmesi ve Yunanistan’ın yasal boşlukları kapatması çağrısı yapıyor. Mültecilerin hukuki mücadelesi ise Avrupa’nın sınırlarında adaletin sınırlarını sorgulatmaya devam ediyor.