Almanya’nın doğu eyaleti Brandenburg’un kırsal kasabalarında sessiz bir devrim yaşanıyor. 18-29 yaş aralığında her 100 genç kadına karşılık 115 genç erkek düşüyor. Prignitz gibi bölgelerde bu oran 1296 erkeğe 1000 kadın seviyesine kadar çıkıyor. Bu çarpıcı dengesizliğin ardında, eyaletin geleceğini tehdit eden bir gerçek yatıyor. Eğitimli genç kadınlar, okul sonrası dönemde toplu halde Batı Almanya’ya göç ediyor.
Bu göç üç dalgadan oluşan tarihsel bir sürecin son halkasının olduğu belirtiliyor. 1990’lardaki ilk dalga işsizlik, 2000’lerdeki ikinci dalga eğitimli nüfusun kaçışı olduğu ifade ediliyor. Bugün ise özellikle hizmet sektöründeki kadınların, Batı’daki yüksek ücretler ve kentsel yaşam için bulundukları yerleri terk ettikleri açıklanıyor. Veriler, hemşirelik ve eğitim gibi kadın ağırlıklı mesleklerde Batı ile Doğu arasındaki ücret farkının %30-40 seviyesinde olduğunu gösteriyor.
AFD’NİN DEMOGRAFİK AVANTAJI
Kırsal alanlardaki sosyal altyapının çöküşü, genç kadınları iki kat vuruyor. Toplu taşımanın kısıtlılığı, kreşlerin kapanması, kültürel mekânların yokluğu, özellikle kadınların yaşam kalitesini düşürüyor. Potsdam gibi üniversite şehirleri istisna olsa da, eyaletin %84’ünü oluşturan 347 belediyede genç erkekler açık çoğunlukta.
Demografik değişim, siyasi radikalleşmeyi besliyor. 2024 Brandenburg eyalet seçimlerinde 16-24 yaş arası gençlerin %31’i AfD’ye oy verdi – bir önceki seçime göre %13’lük sıçrama anlamına geliyor. Yapılan çalışmaya göre, genç kadın nüfusunun azaldığı bölgelerde yabancı düşmanı saldırıların arttığı tespit edildi. AfD’nin ‘göçmenler Alman erkeklerin kadınlarını çalıyor’ retoriği, bu bölgelerde karşılık bulduğu dile getiriliyor.
SOSYAL MEDYANIN RADİKALLEŞTİRİCİ ROLÜ
Gençler arasında AfD’nin yükselişinde TikTok ve diğer platformlardaki popülist içerikler kritik rol oynuyor. Araştırmaya göre, gençlerin %70’i bu platformlarda karşılaştığı ‘göçmen şiddeti’ içeriklerinin gerçekliğini sorgulamadığı ifade ediliyor. Eyalet hükümeti, “Kırsalı Yaşanabilir Kılma” projesi kapsamında fiber internet altyapısı ve uzaktan çalışma ofisleri kuruyor. Ancak uzmanlar, asıl ihtiyacın sosyal altyapı olduğunda hemfikir. Kreşlerin yeniden açılması, toplu taşımanın iyileştirilmesi ve kadınların siyasette temsiliyetinin artırılması gerekiyor. Brandenburg’a gelen kadın sığınmacı oranının (%28) Batı eyaletlerine (%42) göre düşük olduğunu gösteriyor. Bu da demografik dengeyi düzeltmekte yetersiz kalıyor.
Brandenburg’un kayıp genç kadınları sadece bir demografi meselesi değil. Demokrasinin geleceğine dair bir alarm niteliğinde. Kadınların göçü bir kısır döngü yaratıyor. Sosyal altyapı çöküyor, bu da daha fazla göçü tetikliyor. Bu döngü kırılmazsa, AfD’nin kalesine dönüşecek bölgeler artacak.