Mülakat; yol mülakatı ve ana mülakat olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır:
İlk mülakat: Yol mülakatı.
İkinci mülakat: Yol mülakatı (tekrarı) ve oturum mülakatı.
1. Yol Mülakatı
Oturum mülakatı öncesi ilticanızdan sorumlu ülkenin belirleneceği, kim olduğunuzun tespit edildiği ön mülakata yol mülakatı (birinci mülakat, Dublin mülakatı) denmektedir. Oturum mülakatı, ilticanızın kabul edileceği ya da reddedileceği bir mülakattır. Bu mülakat öncesi yol mülakatı olarak da bilinen Dublin mülakatı yapılmaktadır. Ancak bu yol mülakatı, ana mülakat günü yeniden yapılmaktadır.
Bakınız: Yol mülakatı soruları ile ilgili ayrıntılı çalışma.
Bu sebeple oturum mülakatı iki bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölüm yol mülakatı, ikinci bölüm ise ana mülakat olarak adlandırılmaktadır.
Yol mülakatı soruları ile ilgili video çalışmamızı izlemek için tıklayınız.
2. Ana Mülakat
İkinci Mülakat (Ana Mülakat) soru listesine buradan ulaşabilirsiniz.
Ana mülakat stratejileri ve kılavuzu adlı video çalışmamız için tıklayınız.
Ana mülakatta toplam iki matbu soru sorulmaktadır:
1- “Ülkemize geliş sebebinizi lütfen izah eder misiniz?”
2- “Ülkenize geri dönerseniz başınıza ne gelir?”
Mülakat aslında tek bir soruyla başlamaktadır: “Lütfen ülkemize geliş sebebinizi izah eder misiniz?”
Eğer bu soru doğru anlaşılırsa mülakat başarılı geçmekte, aksi takdirde ret alınmaktadır. Bu soruyu şöyle anlamak mümkündür:
⇒Neden Meriç’e gelmek zorunda kaldınız? Neden ülkenizi kural dışı yöntemlerle terk etmek zorunda kaldınız? Ne ya da neler oldu ki ülkenizi terk etmek zorunda kaldınız? Yargı, hükümet, devlet sizinle neden uğraşıyor? Sen/siz kimsin/kimsiniz?” şeklinde soruyu anlayabilirsek cevap vermemiz kolay olacaktır. İşte bu sebepten dolayı bu soruyu cevaplarken cevabınızın içerisinde şu başlıkların geçmesi lazım:
Neden ülkemize geldiniz diye sorduğunda, önce;
Konumlandırma 1.Bölüm (Özet anlatım):
1. Kendinizi anlatın, yani konumlandırın.
2. Hakkınızda siyasi kovuşturma olduğunu anlatınız ve belgelerinizin sunumunu yapınız.
3. Belgelerinizi anlatırken devletin sizi takip ettiği ve peşinizi bırakmadığı üzerinde durunuz.
4. Sizi takip eden devletin, sizi yakaladığında hapse atacağı için hayatınızın ve özgürlüğünüzün tehlikede olacağını, içeriye girdiğiniz takdirde işkence, insanlık dışı uygulamalar, aşağılayıcı kötü muamele, zulümler görmekten korktuğunuz için ülkenizi terk etmek zorunda kaldığınızı anlatın.
5. Ciddi tehlikelerle karşı karşıya kaldığınızı anlatın. Çünkü … dedikten sonra, artık kendi yaşadığınız mağduriyetleri bu bölümde anlatabilirsiniz.
6. İhlal edilen insan haklarınızdan bahsediniz.
7. Türkiye’ye giderseniz başınıza ne gelir?
Mülakatınızda yukarıda bahsettiğimiz konu başlıklarına değinerek hikayenizi aktardığınız takdirde, somut bilgi ve belgelerle de desteklerseniz kanunlara göre kabul almanızı ümit ederiz.
Kanunlara göre açıklamalı (Almanya) iltica kılavuzunu okumak için tıklayınız.
Ana mülakat stratejileri ve kılavuzu adlı video çalışmamız için tıklayınız.
Raportör sizi dinlerken yukarıdaki konu başlıklarına değinip değinmediğinize bakacaktır ve sizin anlattığınız hikâyeden çelişkili bulduğu veya anlamadığı yerleri tekrardan soracaktır. O zaman aşağıda paylaşacağımız sunuma göre bu sorulara cevap verebilirsiniz.
Bunlar bizim kişisel tecrübelerimiz olup detaylı bilgi için uzman bir avukata veya danışmana danışmanız tavsiye edilir.
Örnek İltica mülakatı sunum kılavuzu
Bu sunuma göre dosyanızı hazırlayıp savunmanızı yapabilirsiniz.
“Lütfen ülkemize geliş sebebinizi izah eder misiniz?” Artık bu soruyla mülakat başlamıştır. Bu soruyu duyduğunuzda şöyle cevap verebilirsiniz:
“Ben Türk ordusunda ………..(Subay, Astsubay, Askeri Öğrenci) olarak çalışan bir askerdim. Türkiye NATO üyesi bir devlet olduğu için almış olduğum eğitimler NATO ile uyumlu olup benim NATO’daki kodum … dur. Türkiye’nin Avrasya eksenine girmesinin hem malzeme hem ekipman hem eğitim açısından maliyetli olacağını; hem bir eksen kayması olacağını, bütün bunları yapabilmesi için Türk ordusunun her şeye yeniden sıfırdan başlaması gerektiğini, teknik olarak bunun bugünün şartları açısından imkânsız olduğunu, bulunduğum
ortamlarda dillendirip durdum. Bu yüzden Türkiye’nin NATO’da kalmasını hep savundum. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakerelere devam ettiği sürece demokratikleşme ve insan haklarında iyileşme, adalet ve eşitlik ilkesine göre daha adil bir Türkiye olma yolunda ilerlemesi için Avrupa Birliği ile müzakeresini savundum. 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde dört bakan ve çocuklarının rüşvet ve yolsuzluk hadisesine karıştığını görünce bulunduğum ortamlarda, bunun muhafazakâr ve İslami hassasiyetlere sahip bir partiye yakışmadığını dile
getirdim.
Bu arada Erdoğan her seçimde kendisine bir düşman belirlerdi. Gülen Hareketi’ni kendisine düşman olarak belirlediği için darbe yaptığı iddiasıyla Gülen Hareketi’ne operasyon yaptılar. Gülen Hareketi mensuplarına operasyon yaparken kendi sistemine uymayan, muhalif, kurdukları tek adam rejiminde düzene ayak uydurmayacak, rasyonel; eleştirel, analitik ve bilimsel bakış açısına sahip, devlet bürokrasisindeki asker, hukukçu, demokrat vb. insanları tasfiye kararı aldılar. Askeri okulları Gülenist olma iddiasıyla kapattılar ve darbe yapma iddiasıyla, Erdoğan’ın sistemine uymadığı için ben ve benim gibi askerleri tasfiye kararı aldılar. https://www.yenisafak.com/gundem/askeri-ogrencilerin-yuzde-95i-fetocu-2503043
Erdoğan’ın yolsuzluktan dolayı politik olarak sıkışması sebebiyle Ergenekoncu, Avrasyacı, Perinçekçi, aşırı milliyetçi derin yapılarla anlaşarak kendisine muhalif gördüğü ya da sistemine uymayan kişi, grup, cemaat ve kurumları tasfiye kararı aldı. Anlaştığı yapıların baskıları nedeniyle Rusya, Çin, İran, Avrasya eksenine kaymaya başladı.
https://odatv4.com/guncel/akp-iki-konu-haric-bizim-cizgimize-geldi-1410171200-125287
NATO ile iş birliği ve Avrupa Birliği ile müzakereler kopma noktasına gelmişti. Ben de Türkiye’nin NATO’da kalması gerektiğini, Avrupa Birliği ile müzakerelere devam etmesi gerektiğini desteklediğimden dolayı Erdoğan’ın sistemine uymayan kişi olarak fişlendim. Önce açığa alınıp işimden edildim sonra…… No’lu KHK ile tüm dünyaya vatan haini ve terörist ilan edildim. İddianamemde de görüleceği üzere bana … yıl … ay ceza verilerek hakkımda siyasi kovuşturma başlatıldı.
Buyrun belgelerim…
İltica başvuru belgeleri için tıklayınız.
KHK’lıları bekleyen sorunlar ve çözümler ile ilgili videomuzu izlemek için tıklayınız.
DİKKAT: Belgelerinizi verirken adli, idari bir kovuşturma değil, siyasi kovuşturmaya uğradığınızı belgeler sunarak anlatınız. Buyrun hakkımdaki hüküm kararı vs.
Ayrıca iddianamemde de göreceğiniz gibi ankesörlü telefonlardan aranma iddiası, Bylock uygulaması kullanma iddiası, HTS kayıtları, … akrabalarımdan (anne, baba, kardeş, hala, teyze, dayının) Bank Asya’da hesabı olma iddiası, yakınlarımın Kimse Yok Mu Derneğine bağışta bulunmuş olma iddiası, ayrıca Fetömetre kriterlerine göre herhangi bir hiyerarşik yapıda bulunmadığım halde;
1. Erdoğan’ın sistemine uymadığım için,
2. Hükümetin Ergenekoncu, Avrasyacı derin yapılarla anlaşması; Rusya, Çin, İran eksenine kayması sebebiyle tarafsız kalan ve NATO yanlısı askerlerin tasfiyesine karar verdiler. İşte bu sebeplerle de benim hakkımda siyasi kovuşturma başlatıldı.
Siyasi kovuşturmaların nasıl anlatılabileceği ile ilgili videomuz için tıklayınız.
15 Temmuz 2016 darbe kalkışması sonrası açığa alındım. Açığa alındıktan sonra … Tarih … sayılı KHK ile … cemaatiyle (herhangi bir organik bağım olmaması/herhangi bir hiyerarşik yapısında bulunmamam/sohbet toplantılarına katılmamam/herhangi eğitim kurumunda okumamamla birlikte) … terör örgütü üyesi olma ve terörist olma iddiası ile tüm dünyaya ifşa edildim.
Ben … cemaatinin üyesi olmadığım ve hiyerarşik yapısında bulunmadığım halde Erdoğan hükümeti ve Erdoğan yargısı beni … cemaatinin üyesi (terör örgütü üyesi/terörist olma) iddiasıyla suçluyor. (bkz. KHK amaç kapsam kısmı ya da iddianamem) Bu sebeple savcılık … tarihinde harekete geçerek; ankesörlü telefonlardan aranma iddiası, HTS kayıtları, Bylock uygulaması kullanma iddiası, sınavlarda fazla başarılı olma iddiası, … yabancı dili çok iyi bilme iddiası, akrabalarımdan … (anne, baba, kardeş, hala, teyze, dayının) … Bankasında hesabı olması iddiası, yakınlarımın … kuruluşuna yardımda veya bağışta bulunmuş olma iddiası, Fetömetre’deki kriterler de uygulanarak hakkımda siyasi kovuşturma başlattı.
Siyasi Kovuşturma
Yukarıdaki ifadelere benzer olarak kendinizi özet bir şekilde anlattıktan sonra kendinizi belgelerle anlattığınız bölüm siyasi kovuşturma olarak adlandırılmaktadır. Bu bölüm; polis, savcılık, mahkeme, İstinaf, Yargıtay, fişleme açığa alınma, KHK, itirafçı dosyaları vb. belgeleri anlatacağınız bölümdür.
Örnek giriş: “Hakkımda siyasi kovuşturma başlatıldı.” dedikten sonra “Buyrun hakkımdaki siyasi kovuşturma belgeleri…”
Siyasi kovuşturmalar nasıl anlatılabilir, detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Not: Yapılan işlemler hırsızlık, yolsuzluk gibi yüz kızartıcı suçlarla ilgili adli-idari işlemler olmayıp hükümetin baskısıyla, yargının sizi siyasi nedenlerle kovuşturmasıdır.
(“Siyasi kovuşturma ile adli-idari vakaların farkı”nı izlemek için tıklayınız.)
KHK-1, KHK-2, KHK-3 videolarını izleyiniz.
Bu sebeple verdiğiniz her evrakın dayandığı siyasi sebepleri izah ederek anlatınız ve belgeleri sununuz.
Mesela, Buyrun hakkımdaki fişleme dosyası (Erdoğan’ın sistemine uymadığım, muhalif olduğum, ….cemaate üye olduğum iddiası bulunmaktadır, gibi siyasi gerekçesini de izah ediniz.)
Evrak Anlatım sıralaması (İltica başvuru belgeleri için tıklayınız.)
1- Fişleme Listesi
2- Açığa alınma listesi (Hiçbir gerekçe göstermeden ve kurum içi araştırma, soruşturma yapılmadan kanunsuzca haklarımı gasp ettiler.)
3- … sayılı, … tarihli KHK ile … cemaatiyle herhangi bir ilişkim olmadığı halde, kapsam kısmında da görüleceği gibi … cemaat üyeliği ve örgüt üyeliği iddiasında bulundular.
4- Polis tutanak evrakları(Polis, komşulara ifşa ederek evimde arama yaptı, uzun gözaltı ve/veya tutuklu kaldım.)
Polisin evine geldiğini söyleyip tutanak sunamayanlar ile ilgili videomuz için tıklayınız.
5- Savcılık Soruşturması (Savcılık delilleri görmeme engel oldu ve neyle suçlandığım konusunda bilgi alamadım, isnat edilen suçlar delilsiz ve mesnetsiz olmasına rağmen, kendimi ifade etmeme müsaade etmeden mahkemeye sevk edildim.) (bkz. Savcılık Bilgi Edinme Kanunu, Savcılık Gizlilik Kararı)
6- Mahkeme Tutanakları (Hâkim, hiçbir şekilde adil yargılama yapmadı, kanunda olmayan, dünyada örneği olmayan bir usülle (örneğin geçmişe yönelik veya masumiyet karinesi çiğnenerek vb.) yargılandım. Kendimi ifade etmeme müsaade edilmedi, çok kısa sürede tutuklanmama karar verildi.)
7- Hüküm Kararı(Darbe ile alakası olmayan konularda kanunen suç sayılmayan eylemlerden ayrımcılık yapılarak suçlandım, … yıl … ay orantısız ceza verildi.)
8- İstinaf kararı (Devlet beni tutuklamaktan vazgeçmedi, istinaf kararımı onayladı.)
9- Yargıtay Kararı (Devlet beni korumadı ve korumak istemedi. Orantısız bir şekilde cezamı onadı.)
10- Gazete, dergi, sosyal medya ve televizyonlarda sizinle alakalı çıkan haberler(Parmakla gösterilerek hedef haline getirildiniz. İtibarınız, şeref ve haysiyetiniz teröristlikle suçlanarak yerle bir edildi.)
11- Emsal Kararlar; aile üyeleriniz ya da aynı kurumda beraber çalıştığınız arkadaşlarınızın dosyalarında adınız geçiyorsa bu dosyaların ilk ve adınızın geçtiği sayfalar(Devlet beni takip ediyor herkese soruyor ve peşimi bırakmıyor.)
12- İtirafçı ve etkin pişmanlıktan faydalananların ifade tutanakları(Benim hakkımda yalan yanlış beyanlar verildi. Ben … cemaatine mensup olmadığım halde beni tasfiye etmek için, varmış gibi iftiracılar, etkin pişmanlıkçılar tarafından suçlandım.)
13- Fetömetre kriter listesine erişmek için tıklayınız.
14- Yeniden yapılandırma ile ilgili bulunduğunuz bölgedeki operasyonlarla ilgili haberler ve emsal mahkeme kararları (Bu bilgi-belgeden amaç; yeniden yapılandırma çerçevesinde hakkımda ihbar oldu, tekrar hapse atılıp hayatım ve özgürlüğüm tehlikeye girecekti, kısaca sıra bana gelecekti bu yüzden kaçmak zorunda kaldım.)
15- Savcılık dosya gizlilik kararı ya da kısıtlama kararı (Savcılığın gizlilik kararı CMK 153’ün ilticayla alakası için tıklayınız.)
16- İlgili diğer belgeler.
Yukarıda sunmuş olduğum bilgi ve belgelerde görmüş olduğunuz gibi artık Türkiye’de benim için hukuk işlemiyordu. Kanunsuz ve orantısız bir şekilde ayrımcılık yaparak devlet, benim hakkımda cezalandırma yöntemini seçti. Adil yargılama olmadan haksız yere hayatımdan ve özgürlüğümden etti.
Bu belgeleri dayanak yaparak ülkeden kaçma sebebinizi izah etmeniz gerekir.
Hapis Yatıp Çıkanların Hikayesi
Hapse atıldım, uzun süre tutuklu kaldım. Keyfi hücre cezalarına maruz bırakıldım. Hijyenik olmayan ortamlarda yatırıldım. 5 kişilik yerde 15 kişi ile kalmak sorunda kaldım. Tuvaletlerde sürekli sıra bekleniyor, yeterli tuvalet temizlik malzemeleri ve su verilmiyordu. Banyolar 2-3 dk ile sınırlıydı ve su yetersizdi. Haftada 1 saatlik sıcak su hakkını tüm koğuş ortak kullanmak zorundaydık ve kişi başı 2 dk. hakkımız vardı. Hasta olduğumda revire çıkmak için en az 30-40 defa dilekçe vermem gerekiyordu. Yemekler yetersiz ve sağlıksızdı. 45 dakikalık ailemiz ile görüşme hakkımız, gereksiz arama, çıplak arama gibi onur kırıcı işlemlerle 15 dakikaya kadar düşürülerek gasp ediliyordu. Savunma haklarımız için yeterli evrak, bilgisayar, kırtasiye malzeme imkânı sağlanmadı. Ne ile suçlandığımın iddianamesi en erken … (8-15 ay vb.) ay kadar sürdü. Haksız yere içeride uzun süre tutuklu kaldım. Hapishane müdürü, gardiyan ve diğer çalışanlar tarafından aşağılayıcı, insanlık dışı, onur kırıcı küfürler, hakaretler, kötü muameleler ve cezalandırmalar gördüm.
Hapiste Kalanların Çıkış Hikayesi
… nedenlerinden dolayı (uzun tutukluluk süresi, hastalık, çocuğumun küçük olması,
içeride ölmek üzereydim, kronik rahatsızlığımdan dolayı) dikkate alınarak yurt dışı çıkış yasağı,
pasaport iptali ile birlikte adli kontrol şartı ya da ayak kelepçesi koyarak ev hapsi uygulaması ile tahliye edildim. Fakat haftada 2 defa adli kontrolüm devam ettiği için … tarihine (ülkeden ayrılana kadar) kadar imza veriyordum. İşte bu tarihe kadar devletin takibi devam ediyordu. Ancak;
– Hakkımda yeni iftiracıların ortaya çıkması, dosyama yeni belgelerin eklenmesi, dosyaların yeniden değerlendirilmesi ve birkaç dosyanın yeniden incelenmesi sebebiyle ve … yıl … ay cezası dolup içeriden çıkanların yerine, yani boşalan yerleri doldurmak amacıyla yeniden yapılandırma adı altında operasyonlar yapılarak beni de içeri alacaklardı.
– Cezam İstinaf, Yargıtay Mahkemeleri aşamasında sürekli onanarak devam etti. Yargıtay da cezamı onayınca artık anladım ki benim için hukuk işlemiyor, tekrar hapse atılacağım, uzun süre tutuklu kalacağım, hayatım ve özgürlüğüm tehlike ve risk altında olacaktı. Tekrar bu sorunları yaşamamak için demokrasinin insan haklarının ve hukukun olduğu beni Türkiye’ye iade etmeyeceğine inandığım … ülkenize kaçarak geldim.
Hapisten çıkan siyasi tutuklularla ilgili detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Gaybubet Yapanlar ve Çıkış Hikayeleri-1
15 Temmuz 2016 darbe kalkışması olunca Erdoğan’ın Avrasyacı, Ergenekoncu derin yapılarla anlaşması sonucu NATO yanlısı, AB ile müzakereden yana olan demokrat, liberal, muhalif ve Erdoğan’ın sistemine uymayan kişileri … cemaatiyle irtibatlandırması neticesinde beni de hapse atıp hayatımdan ve özgürlüğümden olacağım korkusu ve endişesiyle gaybubet yapmaya karar verdim. (Ya da) Hapishaneden çıktıktan sonra yurt dışı çıkış yasağıyla beraber adli kontrolüm devam ederken beraber çalıştığım arkadaşlar gözaltına alınınca sıranın bana geldiğini düşündüm/anladım. (Ya da) hakkımda yakalama tutuklama kararı çıkınca, (Ya da) Yargıtay kararımı onayınca hemen saklanmaya karar verdim.
Gaybubet Yapanların Çıkış Hikayesi-2
Bana sahip çıkan (arkadaşım, anne, baba, eş, çocuk, tanıdık, vb.) tutuklanınca (ya da) benim de hakkımda dava açıldı, artık sana sahip çıkamam, deyince, (ya da) bulunduğum bölgede operasyon sayısı artıp çember daralınca (ya da) aynı davadan yargılandığım arkadaşım tutuklanınca (ya da) eşim tutuklanınca (ya da) beraber gaybubet yaptığımız arkadaş gözaltına alınınca (haberlerde duydum) anladım ki sıra bana gelmiş.
Devlet takibi ve ikamet ile ilgili videomuzu izlemek için tıklayınız.
Adresiniz ve ilticadaki önemi ile videomuzu izlemek için tıklayınız.
Gaybubet Yapmayanlar, Mahkeme Süreçleri Dışarıdan Devam Edenler ve Çıkış Hikayeleri-1
15 Temmuz bahane edilerek hakkımda siyasi kovuşturma açıldı. Hapishanelerin dolu olması, hakkımdaki delillerin yetersizliği gibi durumlardan dolayı yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrolle mahkemeleri dışarıdan takip ediyordum. Ancak ilk karar mahkemesi adil yargılama yapmadan benimle ilgili terör örgütüne üyelik iddiasıyla … yıl … ay ceza kararı vererek yaşamımdan ve özgürlüğümden etmek istediler. Dosyamı bir üst mahkeme olan İstinaf’a gönderdiler. Aynı şekilde benzer vakalarda arkadaşlarım da tutuklandığı için (ya da) dosyama yeni bir tanık ve delil eklendiği için (ya da) bir arkadaşımın dosyasında adım geçtiği için anladım ki beni hapse atacaklar. Artık savunma yapacak bir merci kalmamıştı ve benim için hukuk tüketilmişti. Yaşam, özgürlüğüm, ruh ve beden bütünlüğüm tehlikedeydi.
Gaybubet Yapmayanlar, Mahkeme Süreçleri Dışarıdan Devam Edenlerin Çıkış Hikayeleri-2
Yurt dışı çıkış yasağıyla beraber adli kontrol uygulamalarının başlaması, 6-3 yıl ve üzeri ceza ile yargılanmak, dosyamın İstinaf’ta ya da Yargıtay’da onay aşamasına gelmesi, aynı iş yerinde çalıştığım arkadaşlarımın tutuklanmaya başlaması, çalıştığım iş yerlerine ve yaşadığım adreslere ve bulunduğum bölgelere operasyon sayılarının artması, üst mahkemenin de tutuklama kararı vermesi ve avukatımın da “Buradan da tutuklama kararı çıkacak.” demesi üzerine (aynı davadan yargılanan arkadaşımın avukatı da diyebilir) ülkeyi terk etme kararı aldım.
Çıkış Hikayesi ile İlgili Önemli Açıklama
Siyasi kovuşturma evraklarınızı anlattıktan sonra ülkenizi terk etmek zorunda kaldığınız o en son olay nedir? Çıkmanızı gerektirecek sebepler nelerdir? Meriç’e neden gelmek zorunda kaldınız? Devlet seninle/ailenle neden uğraşıyor? Başına ne geldi/gelecek ki ülkeni terk etmek zorunda kalıyorsun? Ülkeden kaçma, çıkış motivasyonunuz nedir? Sizin için köprüden önceki son çıkış, bardağı taşıran son damla ne oldu? İşte bunları anlatmanız gerekir. Çünkü darbe 15 Temmuz 2016’da olmuş, bugüne kadar üzerinden bu kadar süre geçmiş. Bugüne kadar size neden bir şey olmadı da şimdi bir şey olacağı endişesi taşıyorsunuz? Bunun yukarıda verdiğimiz örneklerde olduğu gibi izah edilmesi gerekir. Artık yakalanmanıza ramak kalmış, kalsanız yakalanacaksınız, son birkaç aylık olaylar, size yönelikmiş, sizin yakalanmanıza yönelikmiş gibi olay zincirini çelişkiye düşmeden hazırlayınız ve delillendiriniz.
Türkiye’den legal çıkanların durumu ile ilgili tıklayınız.
DEVLET TAKİBİ VE ÇIKIŞ HİKAYESİNİN DEVLET TAKİBİ İLE ALAKASI
Artık devlet sizi takibe almış ve peşinizi bırakmıyor, sizi hapse atmak istiyor. Bu sebeple hapse girdiğiniz takdirde aşağılayıcı, onur kırıcı kötü muamele, zalimce eylem ve işkenceler görecek, hayatınızdan olacak, haksız yere uzun süre tutuklu kalacak ve özgürlüğünüzden olacaksınız. Devlet takibi, sürekli devam ettiği için Türkiye’de saklanabileceğiniz, başka bir şehre gidip izinizi kaybettirebileceğiniz herhangi bir yer de olmadığı için savunmasız ve korumasız kaldığınızdan dolayı ülkenizi terk etmek zorunda kaldınız. Bu sebeple takibi anlatırken dikkat etmeniz gereken hususlar şunlardır:
– Sizi devlet takip ediyorsa;
– Mafya, çete, partizan, aşiretler takip ediyorsa;
– Eş, dost, aile, toplum, mahalle takip ediyorsa;
1- Tüm bunların takibine rağmen kaçabildiğinizi, hayatta kalabildiğinizi, size bir şey olmadığını anlatabiliyorsanız ilticadan ret alabilirsiniz. Çünkü, devlet takip ediyorsa ve bugüne kadar yakalanmamış, hapse atılmamış; dışarıda kalmayı başarmışsanız, raportör, “Size bir şey olmamış, neden geldiniz ki?” diye soracaktır.
2- Eğer mafya, çete, aşiret, partizanlar sizi takip ediyor olsa linç etmeleri, vücut bütünlüğünüze zarar vermeleri gerekirken bunu belgeleyen doktor raporu, polis tutanağı, video, resim gibi deliller yoksa raportör, bu anlattıklarınızı hikâye, kuruntu olarak algılayacak ve dikkate almayacaktır. Örneğin Sedat Peker’in iki adamının bir arabanın içinde bir adamı dövmeleri gibi.
3- Eş, dost, akraba, toplum, mahalle baskısı ve takibi varsa iftiracı, ihbarcı, yalancı şahit hadiseleri; ev-araba yakılması, taşlanması, çocuklarınızın ailenizin rahatsız edilmesi, sözlü ve fiziksel tacizi gibi hadiseler vardır. Bütün bunlara rağmen, aynı adreste durabildiyseniz; aynı marketten, aynı kasaptan alışveriş yapabildiyseniz, raportör tarafından, devletin ve toplumun sizi takip etmediği anlamı çıkarılacaktır. Bu çelişkiden dolayı ret almanız muhtemeldir. Hem korkup hem aynı adreste kalıp hem toplumsal baskıdan bahsetmeniz tutarlı olmayacaktır.
ÖNEMLİ: Korku, en son kaçmanıza sebep olan hadiseyle başlaması gerekir. Korkuyu üç beş sene öncesinden, en baştan başlattığınız takdirde, “Mademki korkuyordunuz, bugüne kadar neden/nasıl kaldınız?” sorusuna muhatap olursunuz ve çelişkiye düşersiniz. Korkunun artık sizi harekete geçirecek seviyeye geldiğini belirtmeniz gerekmektedir.
Çıkış hikayesini anlattıktan sonra şöyle devam edebilirsiniz:
Anladım ki artık benim için Türkiye’de hukuk işlemiyordu. Kanunsuz şekilde ceza verilecekti. Adil yargılama yapılmadan, savunma hakkım alınmadan … terör örgütüne üyelik iddiasıyla adli idari kolluk kuvvetleri tarafından (polis, savcı, mahkeme) hukuki ayrımcılık yapılarak bir dakika bir gün bile hapiste kalmaması gereken, aksine yaptığı çalışmalar neticesinde takdirler, ödüller verilmesi gereken kişi iken … (örneğin 6 yıl 3 ay) yıl ORANTISIZ ceza verilince;
a. Artık benim için Türkiye’de kaçabileceğim hiçbir yer yoktu.
b. Devlet beni korumuyor ve korumak istemiyordu.
c. Artık hakkımda yakalama kararı vardı ve tüm ülkede aranıyordum.
d. Artık beni koruyup kollayacak ne bir eş ne bir dost ne bir akraba ne de bir devlet vardı.
Önemli Not: “Türkiye’de akrabalarınız var mı, diye sorulduğunda, var dediğiniz takdirde olası
ret alma ihtimalinde; “Size bakacak, yardım edecek akrabalarınız var.” şeklinde anlaşılacaktır. (Ancak, bu süreç bize gösterdi ki Türkiye’de bize sahip çıkacak akrabamız yok, hepsi iktidarı destekliyor.)
e. Artık kendimi savunacak gibi değildim. (NOT: 36 koduyla fişlendiğimden dolayı (ya da) KHK ile atıldığımdan dolayı (ya da) … cemaatiyle irtibatınız tespit edildiğinden dolayı, herhangi bir yere iş başvuru yapma hakkımız dahi yoktu, bunun için iş dahi arayamadım. Bu sebeple birikimlerimi harcadım. Bu süreçte bana yardım eden arkadaşım gözaltına alındı, (ya da) artık sana sahip çıkamayacağım, başının çaresine bak, dedi. Bu yüzden savunmasız kaldım ve kaçmak zorunda kaldım.)
Türkiye’de artık çaresizdim, elim kolum bağlıydı. Daha önce hapse girdiğimden dolayı, aşağılayıcı, insanlık dışı, onur kırıcı, ötekileştirici, ayrımcı nitelikte, orantısız bir şekilde fiziki ve psikolojik işkence, kötü muamele ve ceza gördüğümden dolayı tekrar aynı kötü muamele, zalimce uygulamalar, zulüm ve işkence görmekten KORKTUĞUMDAN, hapse girip uzun süre tutuklu kalıp özgürlüğümden ve kötü muameleden ötürü hayatımdan olmaktan korktuğum için, demokrasinin, insan haklarının, hukukun olduğu ve bu süreçte zulme karşı dik duran ve beni Türkiye’ye iade etmeyeceğine inandığım … ya, ülkenize geldim.
Detaylı bilgi için bu videoları izleyebilirsiniz.
Türkiye’den legal çıkanların durumu için tıklayınız.
En son çıkmanıza sebep olay, çıkış motivasyonunuz nedir, nasıl cevaplanmalıdır? Tıklayınız.
Devlet takibini anlatırken çelişkiye düşmemelisiniz, bilgi için tıklayınız.
Korku ile İlgili Önemli Açıklama
Genelde mülteciler; korktukları şeyleri, olayları anlatmıyorlar ve tedirginliklerini, endişelerini anlatamadıklarından ve/veya beden diline yansıtamadıklarından dolayı bu denli zulümler, haksızlıklar, tehlikeler ve risklere rağmen inandırıcı bulunmayıp ret alabiliyorlar.
Halbuki, 28 Temmuz 1951 tarihli BM Mülteci Hakları Sözleşmesi 2. maddesine göre “Bir yabancı; din, dil, ırk, cinsiyet, sosyal gruba mensubiyet ya da siyasi görüşleri nedeniyle geri gönderildiğinde zulme uğrayacağına dair haklı nedenlere dayalı, somut korkuları varsa gönderilemez ve mülteci hakkı verilir.”
İşte bu sebeple, bu sözleşmeye imza atmış bütün ülkelerin iltica yasalarında bu madde “kopyala-yapıştır” olarak bulunmaktadır ve bu maddeye göre mültecilik hakkı verilmektedir.
Korkularınızı “hukuki korkular” ve “insani korkular” olmak üzere 2 başlık altında
açıklayabilirsiniz:
1. Hukuki Korkular:
Orantısız ceza almaktan korktum. (Genelde cemaat davalarından yargılanan insanlar, 6 yıl 3 ay ceza alacaklarını kanıksamış vaziyette olduğu için bu olayı kabullenmiş gözükerek zaten ben bu cezayı alacağım, şeklinde olaya yaklaşmaktadır. Halbuki normalde sizler ödül alması, takdir edilmesi gereken insanlarsınız, bir gün dahi ceza almayı kabul etmemelisiniz. Bu yüzden cezanın orantısız olduğunu ifade ediniz. İnsanların “Vardır bir suçu da yatıyordur” ön kabulüne kapılmayınız.)
Eşitlik hakkı ihlal edilerek kayırmacı bir hukukla, aynı şartlara sahip AKP’li birisine ceza verilmezken; muhalif ya da cemaatten olan ya da sistemlerine uymayanlara ayrımcı nitelikte, adil olmayan şekilde orantısız ceza verilmektedir. Bana da bunun uygulanmasından korktum.
Zulüm ve zalimce eylemler nasıl anlatılmalıdır?
Eşitlik ve adil yargılanma ilkesinin ihlali nasıl anlatılmalıdır?
Örgütlenme hakkı; dernek ve sendika faaliyetleri nasıl anlatılabilir?
Kanunda …..cemaatinin …. terör örgütü olarak tanımlanmasında herhangi bir dayanak olmamasına rağmen, bu örgüte üye olma iddiasıyla kanunsuz bir şekilde yargılanmaktan korkuyorum.
Adil yargılamanın olmamasından korkuyorum. Çünkü ……cemaatine ……örgütü iddiasıyla yargılanan kişileri hâkim ve savcılar, dinlemeden ve savunma hakkı vermeden 5-10 dk. dinleyip sonra hapse gönderiyorlar.
Fiziki ve psikolojik işkenceler anlatılırken aşağılayıcı, onur kırıcı, insanlık dışı, kötü muamele ile ilgili hakaretler, küfürler, itibarsızlaştırma insan yerine koymama, hayvana bile yapılmayacak muamelenin yapılması; tuvaletlerin pis olması, ortamın yeterince hava almaması, 15 kişilik koğuşta 45 kişinin olması, kışın kaloriferin, yazın suların kapatılması, banyo süresinin çok kısıtlı olması, keyfi hücre cezasının verilmesi, tedavi imkânlarımızın iptal edilmesi, kaba hareket, hakaret, küfür, dayak, elektrik, cop, tazyikli su, boğma, taciz, çıplak arama, tecavüz gibi olayların fiilen gerçekleşmesi ve sürekli gerçekleşeceğine dair korkunun olması.)
Psikolojik ve fiziki işkenceler nasıl anlatılabilir?
Mülakatlarda insan onurunun itibarsızlaştırılması nasıl anlatılabilir
2. İnsani Korkular
1. Onurum, şerefim, haysiyetim yerle bir edildi.
TV, dergi, gazete, sosyal medya platformlarında (ya da bunların herhangi birinde) ifşa edildim. Ortada herhangi yargı kararı olmadığı halde, medya (basın yayın organları, siyasiler) suçluymuşum gibi parmakla göstererek, toplumun önüne linç edilmek üzere atılmış bir insan gibi hissettim. Hayatımın, yaşam hakkımın tehdit, tehlike, risk altına girmesinden korktum. (Burada medya/sosyal medyada size yönelik yapılan hakaret vb. yayınları veriniz.)
Yaşanılan korku ve zulümler nasıl anlatılmalı?
Somut korkularınızı nasıl anlatabilirsiniz?
Somut korku ve zulümleri neden anlatmak zorundasınız?
Yaşananları kanıksamadan, normalmiş gibi görmeden ifade etmelisiniz.
2. Hayatımın, yaşam hakkımın tehdit, tehlike, risk altına girmesinden korktum.
Daha detaylı bilgi için bu videoyu izleyiniz
Hasta olanlar ve yaşam hakkı ihlal edilenler bunu nasıl anlatabilirler?
Hapiste Olanlar için:
Hapisteyken onlarca defa ……..hastalığımdan dolayı dilekçe verdiğim halde revire çıkarılmadım, hastaneye gönderilmedim, ta ki kronik hale gelince cenazem ellerinde kalmasın diye hastaneye kaldırılmama müsaade ettiler. Ancak hastanede de kelepçeli bir şekilde jandarma ve polislerin eşliğinde eksik tedavi yapılarak tekrar hapishaneye geri gönderildim… gibi benzer ifadeler.
Gaybubet Yapanlar için:
Hastalandığımda tedavi olabilmek için doktora gidemedim. Sürekli kullanmam gereken ilaçları kullanamadığımdan dolayı değerlerim …… seviyesinden ………. seviyesine çıktı. Diyaliz ve benzeri makinelere girmem gerekirken ve sürekli doktor kontrolünde tutulmam gerekirken hastaneye gidip tedavi olamadığım için engelli denebilecek kadar bakıma muhtaç hale geldim. Çünkü hastaneye gitseydim sisteme kimlik bilgilerim girildiği anda polis gelip beni tutuklayacaktı. Hayatım ve özgürlüğümden olma korkusundan dolayı hastaneye dahi gidemedim. Özgürlük hakkımın ihlal edilmesinden, haksız yere zulüm, işkence ve insani ihtiyaçlarımın ihlalinden korkuyorum.
3. Özgürlük hakkımın ihlal edilmesinden korkuyorum.
Seyahat engeli, pasaport iptali mülakatlarda nasıl anlatılabilir?
Özgürlük hakkı ihlalleri nasıl anlatılabilir?
4. Örgütlenme hakkımın ihlal edilmesinden korkuyorum.
Örgütlenme hakkı; dernek ve sendika faaliyetleri nasıl anlatılabilir?
Korkular ile alakalı detaylı bilgi almak için aşağıdaki videoları izleyiniz:
Somut korkular nasıl anlatılabilir?
Zulüm ve zalimce eylemler nelerdir, nasıl anlatılabilir?
Yaşadığınız korku ve zulümleri nasıl anlatabilirsiniz?
Hapishane sorunları nasıl anlatılabilir
Eşitlik ve adil yargılanma ilkesinin ihlali mülakatlarda nasıl anlatılabilir?
Konumlandırma ikinci bölüm (detaylı anlatım)
Burada yukarıdaki ifadelere benzer, dosyanızı delillendirip gerekçelerinizi anlattıktan sonra başınızdan geçen, anlatmak istediğiniz hikayelerinizi, yaşadıklarınızı anlatabilirsiniz.
Türkiye’den kaçmak zorunda kaldım, çünkü hakkımda artık bir siyasi kovuşturma vardı. Yakalanmamalıydım, çünkü hakkımda yakalama ve tutuklama kararı vardı. Yakalandığım takdirde hayatımdan ve özgürlüğümden olacaktım. Bu yüzden zulme uğramaktan korktum ve kaçmak zorunda kaldım. Çünkü ben bulunduğum iş yerinde tanınan bilinen … pozisyonunda görev yapan bir insandım. Burada CV’nizi verebilirsiniz. Yaptığınız işleri, öz geçmişinizi ve yaptığınız işlerin önemini anlatabilirsiniz. Bu yetenek ve donanımımdan dolayı, mevcut yönetimin sistemine uymadığım için sözde Fetömetre kriterleri uygulanarak tasfiye edildim. Artık adli-idari kolluk kuvvetleri için yok edilmesi gereken, hapse atılması gereken bir adrestim. Hakkımda yeni itirafçıların, iftiracıların dosyama eklenmesi, hakkımda yeniden dosya açılması ya da dosyama yeni uydurma delillerin eklenmesi, içeridekilerin 6 yıl 3 ay infaz süresinin dolması sebebiyle boşalan yerlere beni de yeniden yapılandırma adı altında içeri alacaklardı. Çünkü bu süreçte hapiste bulunan arkadaşlarımın ailelerine yardım etmiştim, bu tespit edilmiş.
Anlatılabilecek Yaşanmış Örnek Olaylar;
— Ev/iş yerinde polisin göstermiş olduğu zorbalıklar,
— Savcılığın delilsiz ve mesnetsiz suçlamalarla tutuklanmak üzere mahkemeye sevk etmesi,
— Mahkemede hâkimin savunma hakkınızı gasp etmesi ve delilsiz bir şekilde hapishaneye göndermesi,
— Hapishanede yaşadıklarınız; infaz memurları, hapishane yönetimi, tuvalet, banyo, tedavi, hijyen, yemek, fiziki ve psikolojik işkence, koğuşun yeterlilik oranı, havalandırma, aile görüşü, spor etkinlikleri, kütüphane imkanlarının yetersiz olması,
— Eş, dost, aile, toplum, çevre, apartman, komşu baskısı, korkusu, tehdidi: Bu toplumun yapmış olduğu tehdit ve hakaretlere maruz kaldığınızı anlatırken aman şu noktaya dikkat ediniz: 15 Temmuz 2016’daki darbe kalkışmasından itibaren tehditlere, küfürlere, hakaretlere maruz kaldım deyip hâlâ aynı adreste yaşıyorsanız bu inandırıcı olmayacak, çelişkili durum olarak değerlendirilecektir. Çünkü nasıl ki korkan birisi ateşe elini uzatmaz, ihbar ve tehdide maruz kalan kişi de aynı adreste duramaz, duruyorsa korktuğunu iddia edemez. Korktum dediğiniz an ya artık gaybubete geçtiğiniz andır ya da ülkeyi terk ettiğiniz andır. Korktuğunuz an bir reaksiyon almanız gerekir.
Örneğin; Hakkımda siyasi kovuşturmaların iddiası olarak sözde … terör örgütüyle irtibat, iltisak ve mensubiyetimin tespit edildiğini öğrenince telefon ve bilgisayarlarımı kırıp attım, bütün telefon numaramı, her şeyimi değiştirdim. Yazarlarından ya da yayınevlerinden dolayı … örgütünün propagandasını yapma iddiasıyla hakkımda yalan beyan, delil oluşturur korkusuyla kitaplarımı, dergilerimi yaktım. 30 yıllık geçmişimi, fotoğraflarımı, videolarımı korkudan dolayı yaktım. Çünkü benim yüzümden başkalarının ya da benimle fotoğrafı olan arkadaşlarımdan dolayı benim ve arkadaşlarımın başına bir şey gelmesini istemedim.
— Anne, baba, kardeş, yakın akrabaların dosyaları, emsal kararları, beraber çalıştığımız arkadaşların emsal kararları, aile yakınlarınızın ve meslektaşlarınızın başına gelen olayları anlatınız ve bunların sizin de başınıza geleceğinin kaçınılmaz olduğundan bahsediniz. Ben de benzer ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalmamak için kaçmak zorunda kaldım.
Ciddi Tehlikeler
Ciddi tehlikeler, 3 ana kriter altında toplanmaktadır:
1. Ülkede idam ve ölüm cezası var mı, diye bakılır. (Türkiye’de 2005 yılında kaldırıldı.)
2. Savaş iç çatışma sokak çatışması, gibi olayların sıklığı ve yoğunluğu ve birinci derecede size etkisi
3. Bir kişi kendi ülkesinde ya da bulunduğu ülkede din, dil, ırk, cinsiyet, sosyal gruba mensubiyeti ya da siyasi görüşleri nedeniyle soykırıma yakın derecede insanlık dışı, aşağılayıcı, insan onurunu kıran kötü muamele işlemlerinin bulunması ya da cezalarının uygulanması durumunda ciddi tehlikeyle karşı karşıya kalınmış demektir.
Eğer ciddi tehlikelerle karşı karşıya kaldığınızı anlatırsanız ilticanızın kabulüne önemli katkısı olacaktır. Örneğin Türkiye’de her ne kadar 2005 yılında ölüm ve idam cezası kaldırılmış olsa bile haksız bir şekilde müebbet ceza verilerek idam cezası uygulanmaktadır. Normal hukuk kurallarının işlediği bir ülkede, bir gün dahi cezalandırılmaması, hatta yargılanmaması; aksine ödüllendirilmesi, takdir edilmesi gerekirken uzun süre tutukluluk veya müebbet cezalarıyla yargılanıyorum. Ailemden şu kişi ya da beraber görev yaptığım şu meslektaşım şu an müebbetlik, tutuklu olarak yargılanmaktadır. Şu hastalığa ya da şu kronik hastalığa sahibim. İçeride hastalığım daha da kötüleşecek, tedavi imkanı sağlanmayacaktır. Özellikle bu hükümet ve yargıçları; hasta, zayıf, çaresiz, bakıma muhtaç, yaşlı, kadın, anne, çocuk, bebek demeden hapse atarak topluma, çaresiz insanlar üzerinden gözdağı ve ayar veriyor. Dolayısıyla kronik hasta olan bir insanın (benim) içeriden ancak cenazem çıkar.
4. Televizyon, gazete, sosyal medya gibi adreslerde paylaşımlarım nedeniyle ya da hakkımda sözde …..örgütüyle irtibat ve iltisakım var iddiasıyla ifşa edildim, adres gösterildim, hakkımda nefret oluşturuldu, medya üzerinden toplum tahrik edildi ve linç kampanyasının önü açıldı. Bu yüzden savunmasız ve çaresiz kaldım.
Ciddi tehlikeler neler olabilir, nasıl anlatılabilir?
İnsan Hakları İhlalleri
Artık insan haklarım ihlal edilmişti. Kendimi ifade edemez ve savunamaz hale gelmiştim. Hiçbir yerde fikir hürriyeti diye bir şey yoktu. Ne devlete ne aileme ne de çevreme kendimi ifade edebilecek durumdaydım. (Kendimi ifade edemediğim için gaybubete geçtim ya da adresimi değiştirmek zorunda kaldım ya da ülkeyi terk etmek zorunda kaldım.)
Bkz. Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ya da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi.
Artık haber alma hürriyetim yoktu. Medya artık hükümet tarafından ele geçirilmiş, toplum tek sesli medya tarafından manüpile edilmekte, sesi yüksek çıkanın kafasına medya ve kendilerine göre dizayn ettikleri kanunlarla, genelgelerle, yönetmeliklerle vurulmaktadır. Bu yüzden tekrar hapse girmemek, hayatımdan ve özgürlüğümden olmamak için demokrasinin, insan haklarının ve hukukun olduğu ve beni Türkiye’ye göndermeyeceğine inandığım ülkenize geldim.
İnsan hakları ihlalleri nasıl anlatılabilir?
Türkiye’ye Geri Dönerseniz/Geri Gönderilirseniz Başınıza Ne Gelir?
Önemli Not: Bu soruyu duyduğunuzda artık raportör alacağını almış; sizi yeteri kadar dinlediğini, alması gereken bilgi ve belgeleri aldığını düşünmektedir. Mülakatı bitirmek istediği için bu soruyu sormaktadır. Bu soru “Neden sizi Türkiye’ye göndermeyeyim?” anlamına gelmektedir. Yani raportör; bana öyle bir belge, kanıt ve gerekçe/neden ver ki, bana öyle bir şey anlat ki seni Türkiye’ye göndermeyeyim, diye bu soruyu sormaktadır.
Bu aşamada bu soruya şöyle cevap verilebilir:
Yukarıda verdiğim bilgi ve belgelerde gördüğünüz gibi;
— Hakkımda yakalama kararı olduğu için,
— İstinaf ceza kararımı onadığı için,
— Yargıtay ceza kararımı onadığı için,
— Hakkımda hüküm kararı olduğu için,
— Yeniden yapılandırma çerçevesinde değerlendirildiğim için,
— Dosyama yeni tanık/tanıklar girdiği için,
— Dosyama beni içeride yatıracak yeni deliller girdiği için,
— Türkiye’ye gönderildiğim takdirde, hemen havaalanında tutuklanacağım, önce sorguya alınıp işkence göreceğim, aşağılayıcı, insanlık dışı muamele göreceğim, tutuklanıp hapse atılacağım, uzun süre tutuklu kalacağım, özgürlüğümden olacağım ve bu yüzden hayatımdan olacağım. Yani yaşam, özgürlüğüm ve can güvenliğim tehdit, tehlike ve risk altında olduğu için, ben Türkiye’ye geri dönemem.
“Geri gönderildiğiniz takdirde başınıza neler gelebilir?” sorusuna detaylı cevap nasıl verilir, izlemek için tıklayınız.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
“Devlet Takibi” Konusu
Anlatacağınız hikayeler devletin takip ilkesiyle çelişmemeli. Devlet, mafya, toplum takibine rağmen size bir şey olmamış, hep hayatta kalmayı başarmışsınız, hep hapisten kurtulmayı, hep kaçmayı başarmışsınız havası vermeyiniz. Örneğin, hakkımda siyasi kovuşturma vardı, yakalama tutuklama vardı ama korka korka hastaneye gittim, korka korka tedavi oldum, tekrar hastaneden kaçtım. Hakkımda dosya vardı ama kimlik ve pasaport almak için korka korka nüfus müdürlüğüne gittim. Örnekte görüldüğü gibi devlet sizi takip ediyor, yakalarsa hapse atacak ama buna rağmen devletin sizi yakalayabileceği yerlere gidip işlem yaptırmak çelişkilidir. Sadece o sırada sizin için bir şey olmamış olabilir, ama raportör size devlet takibinin olmadığı şeklinde yorumlayacaktır. Her şey doğru anlatılmalıdır. Fakat çelişki oluşturabilecek doğrular anlatılmamalıdır. Örneğin, “Sürekli aynı adreste kaldım.” demek çelişkili bir ifadedir. Hem devlet takip ediyor, diyorsunuz hem de aynı adreste kaldığınızı söylüyorsunuz. Aynı adreste kalmanızın sebebi ev hapsi, elektronik kelepçe, imza karşılığı adli kontrol gibi tedbirler yoksa bugüne kadar nasıl bu adreste kalabildiğinizi ve size neden bir şey olmadığını açıklamanız gerekecektir. Örneğin, darbe tiyatrosundan sonra bugüne kadar aynı adreste yaşadığınızı söylüyorsanız ve hemen darbeden sonra korkularınızın başladığını, her gün alınma korkusu yaşadığınızı ifadelendirdiğiniz takdirde bu çok inandırıcı olmayacaktır. Nasıl ki korktuğunuzda ateşe elinizi uzatamıyorsanız aynı şekilde korkuyorsanız aynı adreste durmamanız gerekir. “Korkuyorum” dedikten sonra artık devletle irtibatınızın kesilmesi gerekir ya da gaybubette yaşamanız ya da kaçmanız gerekir.
Önemli birim ve bölgelerde görevlerde bulunmuş iseniz mutlaka bir avukatla veya uzman danışmanımızla (oktayozdemircomtr@gmail.com) müzakere ediniz.
Detaylı bilgi için aşağıdaki diğer videoları izleyebilirsiniz:
(Önemli): Mülakat Beşgeni nedir, detaylı bilgi için tıklayınız.
Kabul edilmeyen iltica başvuruları ile ilgili bilgi için tıklayınız.
Mülakatta siyasi kovuşturmaları anlatım hataları ve çözümler için tıklayınız.
Ekonomik sıkıntılar, işsizlik ilticada işe yarar mı? Bilgi için tıklayınız.
Ülke ekonomisinin kötü olması, iş bulamamak ilticada kabul gerekçesi olabilir mi? Bilgi için tıklayınız.
Bilgi edinme kanununa rağmen bilgi alamıyorsanız ne yapabilirsiniz? Bilgi için tıklayınız.
Uyarı
Bu sitede yayımlanan makaleler, sitemize ait olup izinsiz kullanılamaz, çoğaltılamaz, kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.
Ayrıca hukuki sorumluluk içermez, bu bilgileri kullanarak yapacağınız işlerden doğacak sonuçlardan sorumluluk kabul edilmemektedir. Hukuki mağduriyet yaşamamanız için bir hukuk bürosuna veya bizlere ulaşınız.
İlticaMülakatı, #YolMülakatı, #KHKMağdurları, #AnaMülakat, #DublinMülakatı, #SiyasiKovuşturma, #HizmetHareketi, #MülakatSoruları, #İlticaBaşvurusu, #MülakatStratejileri, #Türkiyeİltica, #İnsanHaklarıİhlalleri, #DevletTakibi, #Bylock, #Fetömetre, #MülteciHakları, #AdilYargılama, #Siyasiİltica, #OturumMülakatı, #MülakatKılavuzu