İltica Başvurularında Kimlik Aidiyetinin Önemi
İltica başvurularında kabul alabilmeniz için iki temel koşul bulunur:
- Kimlik aidiyeti: Hangi grup, topluluk veya ideolojiye ait olduğunuz.
- Bu kimlik nedeniyle yaşadığınız insan hakları ihlalleri: Ülkenize dönmeniz halinde karşı karşıya kalacağınız somut tehditler.
İltica süreci, bir istasyonlar zinciridir. İlk istasyon olan kimlik aidiyetinden geçmeden sonraki aşamalara geçemezsiniz. Eğer kimlik aidiyetiniz, yasada belirtilen tanımlara uymuyorsa veya siz bu kimliğinizi kabul etmiyorsanız, sonraki adımlarda anlattığınız mağduriyetler de geçersiz hale gelir. Kurgusal olarak şu mantıkla hareket edilir: “Eğer X aidiyeti yoksa, mağduriyet de yoktur; X aidiyeti yoksa, kendisi için somut tehlike de yoktur.”
Kimlik Aidiyeti Nasıl Değerlendirilir?
Mülakat sırasında raportörler, sizin kendinizi tanımladığınız kimlikle ülkenizde nasıl bir hayat sürebileceğinizi analiz eder. Eğer bu kimlikle ülkenizde rahatça yaşayabileceğiniz varsayılırsa, başvurunuz kabul edilmez. Bu noktada, kimlik aidiyetinizi yanlış yansıtmanız tüm başvuru sürecinizi olumsuz etkileyebilir.
Kimlik Aidiyetinin Yanlış Yansıtılmasının Sonuçları
Örneğin, X şahsı Hizmet Hareketi üyesi olduğu gerekçesiyle işten atılmış, hakkında soruşturma açılmış, nezarete alınmış veya evinde arama yapılmış olabilir. Ancak bu kişi mülakatında, “Ben Gülenist değilim” veya “Cemaatle alakam yoktu” derse, kendisini Hizmet Hareketi ile bağlantısı olmayan biri olarak tanımlamış olur. Bu durumda, raportör de bu kimlikle ülkesinde bir insan hakları ihlaline uğrayıp uğramayacağını değerlendirir.
Sonuç olarak, bu kişi eğer Hizmet Hareketi üyesi değilse, ülkesinde rahatça yaşayabileceği, iş bulabileceği, toplum tarafından baskı görmeyeceği, bankaya gidebileceği, mülk edinebileceği, siyaset yapabileceği, devlet dairelerine girebileceği, tutuklanmayacağı, takip edilmeyeceği ve tehdit edilmeyeceği varsayılır. Eğer kimlik aidiyetinizi saklarsanız, iltica başvurunuzu dayandıracağınız gerekçeler boşa çıkmış olur.
Diğer Kimlikler İçin de Geçerlidir
Bu durum sadece Hizmet Hareketi için değil, diğer kimlikler için de geçerlidir. Kimlik aidiyetinizle ilgili şüpheli veya belirsiz ifadeler kullanırsanız, başvurunuz şüpheyle karşılanır. Özellikle sempatizan veya gönüllü gibi terimler kullanmak risklidir. Çünkü bu terimler, Avrupa dillerinde “dışarıdan destek veren, düşüncelerini beğenen kişi” anlamına gelir. Kimliğinizi net ve vurgulu bir şekilde ifade etmeniz son derece önemlidir. Ayrıca, size kimlik aidiyetinizi test edecek sorular sorulabilir.
Raportörlerin Yaklaşımı
Raportörler, mülakatlarda sizi test eder ve kimliğinizi sorgularlar. Eğer sorulara zayıf cevaplar verir veya kimliğinizi saklarsanız, başvurunuzun reddedilme ihtimali artar. Kimlik aidiyeti, iltica başvurunuzun en önemli aşamasıdır ve bu aşamayı doğru geçmeniz gerekmektedir.
Kimliğinizi yanlış yansıtmak başvurunuzu başarısız kılabilir, ancak kimliğinizi uygun bir biçimde ifade etmek de başvurunun kabulü için yeterli değildir. Aynı zamanda, insan hakları ihlallerine uğradığınızı veya ülkenize dönmeniz halinde böyle bir tehditle karşı karşıya kalacağınızı da somut delillerle ortaya koymalısınız.
Sonuç
Kimlik aidiyetinizin reddedilmesi durumunda, mağduriyetlerinizi ispat edemiyorsanız başvurunuz kesinlikle reddedilir. Eğer kimlik aidiyetiniz reddedilir ancak mağduriyetlerinizi ispat edebilirseniz, başvurunuz şüpheyle değerlendirilir ve yine büyük ihtimalle reddedilir.
Özetle:
- Kimlik aidiyetinin reddi + mağduriyetleri ispat edememe = Kesin ret kararı
- Kimlik aidiyetinin reddi + mağduriyetleri ispat etme = Şüpheli durum, muhtemelen ret kararı
Uyarı
Bu sitede yayımlanan makaleler, sitemize ait olup izinsiz kullanılamaz, çoğaltılamaz, kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.
Ayrıca hukuki sorumluluk içermez, bu bilgileri kullanarak yapacağınız işlerden doğacak sonuçlardan sorumluluk kabul edilmemektedir. Hukuki mağduriyet yaşamamanız için bir hukuk bürosuna veya bizlere ulaşınız.