Anasayfa » Almanya’da mahkeme ‘Dublin’ kuralında ısrarcı

Almanya’da mahkeme ‘Dublin’ kuralında ısrarcı

Yazar Habereditor
66 Görüntüleme
A+A-
Sıfırla
Almanya'da mahkeme ısrarcı

Berlin İdare Mahkemesi, 2 Haziran’da verdiği kararla, Polonya sınırında sığınma talebinde bulunan üç Somalilinin Almanya’ya alınmadan geri çevrilmesini açık biçimde ‘hukuka aykırı’ buldu. Mahkeme, ulusal düzenlemelerden önce AB’nin Dublin III Tüzüğü’nün geçerli olduğunu vurgulayarak, Almanya’nın iltica başvurularını incelemeden reddedemeyeceğine hükmetti.

Karar, Şubat 2025’te seçilen Başbakan Friedrich Merz liderliğindeki hükümetin, “göçü ilk günden frenleme” vaadinin temel ayağını sarsıyor. İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’in Mayıs ayında devreye soktuğu yeni talimat, Almanya’ya giren ve güvenli üçüncü ülkeden geldiği varsayılan tüm sığınmacıların sınırda geri çevrilmesini öngörüyordu.

Mahkeme kararının bağlayıcılığına karşın Dobrindt, bunun yalnızca bir ‘geçici yasal koruma’ (Einstweiliger Rechtsschutz) kararı olduğunu savunarak uygulamayı sürdüreceklerini açıkladı. Başbakan Merz de “geri çevirme yetkimiz devam ediyor” ifadesini kullandı. Siyasi muhalefet ve sivil toplumdan tepki gecikmedi. Yeşiller, Sol Parti ve SPD kararı “hukukun üstünlüğüne uyarı” olarak yorumlarken, Pro Asyl “AB hukukunun hiçe sayılması Almanya’yı Macaristan modeline yaklaştırır” uyarısında bulundu.

AB KOMİSYONU ISRARCI

Koalisyon içindeki en sert çatışma hatlarından biri, “düzensiz göçle mücadele” kapsamında sınır kontrollerinin kalıcı hale getirilmesi ve sığınma başvurularının sınırda ön incelemeye tabi tutulması (sınırda ön başvuru prosedürü) fikirleri etrafında şekilleniyor. Yeşiller, bu önlemlerin temel hak ihlallerine yol açabileceği ve pratikte uygulanabilir olmadığı gerekçesiyle şiddetle karşı çıkıyor. İçişleri Bakanı Faeser, Polonya ve Çekya sınırlarında geçici kontrolleri sürekli uzatırken, kalıcı kontrollere dönüş konusunda koalisyon içinde konsensüs sağlanamıyor.

Brüksel’de ise gözler Almanya’ya çevrildi. AB Komisyonu, “Dublin kurallarına uyulmalı” çağrısını yineledi; hükümet ise Lüksemburg’daki AB Adalet Divanı’ndan (ECJ) konuyla ilgili hızlı görüş talep edeceğini duyurdu. Diplomatlar, kararın Polonya ve Fransa ile yaşanan sınır gerginliklerini de derinleştirebileceğini belirtiyor.

Yürütmenin mahkeme kararını yok sayması “Avrupa’da hukukun üstünlüğü ilkesine ağır bir darbe” niteliği taşıyor. Almanya’nın 2015’teki “açık kapı” politikasından bu yana en sert çizgiye savrulduğu dile getiriliyor.  Yargı-yürütme gerilimi demokratik kurumlar üzerinde uzun vadeli bir stres testi oluşturacağına dikkat çekiliyor.

Benzer Yazılar

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Politikası

Gizlilik Politikası