ABD Başkanı Donald Trump’ın, göçmenlik mahkemelerinde “yasal eksiklik taşıyan sığınma başvurularının” duruşma yapılmadan reddedilmesine izin veren yeni bir politika değişikliğini devreye soktu. Adalet Bakanlığı’na bağlı Göçmenlik İncelemeleri İcra Dairesi (EOIR) çalışanlarına 11 Nisan’da gönderilen bir genelgeyle duyurulan düzenleme, yargıçların karmaşık sığınma formlarındaki bilgilere dayanarak başvuruları duruşma olmaksızın sonuçlandırabilmesinin önünü açıyor.
Bu hamle, ABD’de kalıcı yasal statüsü bulunmayan kişilerin hızla tutuklanıp sınır dışı edilmesini hedefleyen Trump yönetiminin, göçmenlik mahkemelerindeki 4 milyonu aşan dosya yığınını azaltma çabasının bir parçası olarak görülüyor. EOIR’ın 2024 son çeyrek verilerine göre, bekleyen 4 milyon dosyanın 1,5 milyonu sığınma başvurusu kapsamında.
Yargıçlara Davaları Sonlandırın Emri
Göç Politikaları Enstitüsü’nden analist Kathleen Bush-Joseph, NPR’a yaptığı açıklamada, “Bu genelge, ilk Trump yönetiminin sığınma kabulünü kısıtlayan ve yargıçlara vaka kotası dayatan politikalarını hatırlatıyor” ifadelerini kullandı. Genelgede, yargıçlardan “ihraç kararı için yasal dayanağı olmayan davaları derhal sonlandırmaları” istendiği belirtiliyor.
Önceki uygulamalarda, eksik bilgili başvurular için duruşma açılıp süre verilebiliyordu. Ancak yeni talimat, yargıçların başvuru formundaki detaylara odaklanarak daha hızlı karar almasını zorunlu kılıyor. Bu durum, özellikle avukat erişimi olmayan sığınmacıları olumsuz etkileyebilir. Zira Amerikan Göçmen Avukatları Birliği (AILA) verilerine göre, nitelikli bir sığınma başvurusunun hazırlanması 50-75 saatlik hukuki çalışma gerektiriyor.
Dilekçe ve 4 Yıllık Bekleme Süresi
AILA Direktörü Ben Johnson, “Sığınma başvurusu, kelimenin tam anlamıyla yaşamla ölüm arasındaki çizgi. Eksik hazırlanmış bir dosya, zulüm riski altındaki birinin geri gönderilmesine yol açabilir” uyarısında bulunuyor.
Trump, Ocak ayında imzaladığı kararnameyle Güney sınırından girenlerin sığınma başvurularını askıya almıştı. Ancak yeni genelge, halihazırda bekleyen tüm başvuruları kapsıyor. 1980’den beri ABD hukukunda yer alan sığınma hakkı, kişilerin ülkelerinde maruz kalacağı zulüm riskini kanıtlamasına dayanıyor.
Verilere göre, sığınma davalarında karar süresi ortalama 4 yılı aşıyor. Uzmanlar, başvuru sahiplerinin %60’tan fazlasının avukatsız olduğunu, dil engeli ve hukuki süreçlerin karmaşıklığı nedeniyle dosyaların zayıf hazırlandığını vurguluyor. Göç Politikaları Enstitüsü’nden Bush-Joseph, “Temsil edilmeyen kişiler, haklarının farkında olmuyor. Bu yeni politika, duruşma hakkını daha da kısıtlayarak adaleti tehlikeye atabilir” diye ekliyor.