Avrupa Birliği’nin (AB) sınır yönetimi ve göç kontrol politikalarının, özellikle Akdeniz ve Balkan rotalarında AB topraklarına ulaşmaya çalışan mülteci ve göçmenler üzerinde yıkıcı psikolojik etkiler yarattığı, yayınlanan yeni bir bilimsel araştırma ile bir kez daha net bir şekilde ortaya kondu.
Yunanistan’ın Midilli (Lesbos) ve Sisam (Samos) adaları gibi noktalarda ve Balkan rotası üzerinde sıkışıp kalan göçmenlerle yapılan çalışmaya göre sınırlarda yaşanan uzun süreli belirsizlik, kötü yaşam koşulları, sistematik geri itme (pushback) iddialarına maruz kalma ve temel insan haklarına erişimdeki engellerin, yaygın ve ciddi psikolojik travmalara, derin umutsuzluk duygularına ve geleceğe dair inancın aşınmasına doğrudan katkıda bulunduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, katılımcıların çoğunun kaygı, depresyon, Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) semptomları ve yoğun bir çaresizlik hissi yaşadığını kaydetti. Bu durum, sadece geçmişte yaşanan savaş veya zulüm travmalarının bir sonucu olmaktan ziyade, AB sınırlarında karşılaşılan muamelenin ve Avrupa politikalarının doğrudan bir ürünü olarak öne çıkıyor. Çalışma, insani koruma arayışındaki sığınmacıların, hedefledikleri güvenli bölgelere ulaştıklarında bile, sınır geçiş sürecinde yaşadıkları zulmün psikolojik izlerini derin bir şekilde taşıdıklarını vurguluyor.
Sistematik geri itme iddiaları, mültecilerin botlarının delinmesi, motorlarının sökülmesi, şiddet ve can yeleklerinin alınması gibi uygulamalara maruz kalmaları ve sonucunda bu uygulamalar, araştırmada tanımlanan psikolojik travmanın en önemli tetikleyicilerinden biri olarak gösteriliyor.
Yunanistan’daki aşırı kalabalık ve insanlık dışı koşullara sahip Kontrollü Erişim Merkezleri ile Bosna-Hersek sınırındaki Lipa kampı gibi yerlerdeki durum da insani krize neden oluyor. AB’nin göç yönetiminin temel dayanağı olan 2020’de önerilen ve üzerinde halen uzlaşı sağlanamayan Yeni Göç ve İltica Paktı’nın, özellikle sınır prosedürlerinin hızlandırılması ve daha katı geri gönderme prosedürlerinden dolayı psikolojik etkilerinin yüksek olacağı konusunda uyarıyor.