Almanya’nın Brandenburg eyaletinde kayıtlı yabancı uyruklu çalışan sayısı, Eylül 2024 itibarıyla 106 bin 122 kişiyle tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Federal İstatistik Ofisi ve Eyalet Çalışma Bakanlığı verilerine göre, bu rakam 2019’a kıyasla % 81’lik bir artış anlamına geliyor. Yani 47 bin 631 kişilik bir artış anlamına geliyor. Söz konusu dönemde Alman vatandaşı çalışan sayısı ise 23 bin 511 kişi azaldı. Bu tablo, eyalet ekonomisinin sürdürülebilirliği ve yaşlanan nüfusun yarattığı demografik boşluğun kapatılmasında uluslararası iş gücünün vazgeçilmez rolünü gözler önüne seriyor.
POLONYALILAR BAŞI ÇEKİYOR
Eyalet iş piyasasında en büyük payı 42 bin 882 çalışanla Polonya vatandaşları alıyor. Onları sırasıyla Romanya (6.322), Türkiye (3.876), Bulgaristan (2.180), Vietnam (2.012) ve Hindistan (3.070) kökenliler izliyor. Özellikle son iki yılda yüksek vasıflı Hintli profesyonellerin bilgi teknolojileri ve mühendislik sektörlerindeki artan varlığı dikkat çekiyor. Ukrayna’dan gelen çalışan sayısı da savaş sonrası dönemde 6 bin 293’e yükseldi.
JOB TURBO ETKİSİ
Afganistan, Suriye ve Irak gibi ana mülteci kaynaklı ülkelerden gelenlerin sosyal sigortalı istihdamı, 2019’dan bu yana %127 oranında artarak 10 bin 583 kişiye ulaştı. Bu hızlı artışın arkasında, eyalet hükümetinin dil eğitimi, mesleki tanınma ve hızlı işe yerleştirmeyi hedefleyen Job-Turbo programının başarısı yatıyor. Program, özellikle sağlık, lojistik ve inşaat sektörlerinde kritik personel açığının kapatılmasına katkı sağladı.
BAKAN KELLER: “NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ ÜRETİMİMİZİN BEL KEMİĞİ”
Brandenburg Çalışma ve Ekonomi Bakanı Daniel Keller, son verilerin doğrultusunda yaptığı açıklamada, “Uluslararası uzman ve nitelikli iş gücü olmadan Brandenburg’un bugünkü ekonomik performansı ve sosyal sistemlerin istikrarı mümkün olamazdı. Onlar üretimimizin ve hizmet sektörümüzün bel kemiğini oluşturuyor” dedi. Ancak Keller, sürdürülebilirliğin anahtarının sosyal entegrasyon olduğunun altını çiziyor.
“Bu insanların burada kalması, kendilerini evlerinde hissetmelerine bağlı. Bu sadece devletin değil, işverenlerin, sivil toplumun ve her bir bireyin ortak sorumluluğudur” diyen Keller, konut, aile birleşimi ve toplumsal kabul süreçlerindeki iyileştirmelerin, ekonomik katkı kadar öncelikli olduğunu belirtiyor.
Haziran ayının işsizlik verileri, eyalet genelinde oranının %6.3 olduğunu gösterdi. Bu oran, bir önceki aya göre hafif bir düşüşe işaret etse de (%0.1), geçen yılın aynı dönemine kıyasla 0.4 puanlık bir artışa karşılık geliyor. Toplam işsiz sayısı 85 bin 236 olarak kaydedildi.
