Polonya’da muhalefet, göçmen karşıtı söylemleri siyasi bir silah olarak kullanırken, Katolik Kilisesi’nden gelen uyarılar ülkedeki tartışmanın boyutlarını derinleştiriyor. Ana muhalefet partisi Hukuk ve Adalet (PiS), hafta sonu Varşova’da düzenleyeceği protesto ile “Polonyalılar önce gelir” sloganıyla göçmen karşıtı söylemini yeniden alevlendirmeye hazırlanıyor . Ancak kilise, “Nefret söylemleri endişe verici” diyerek eleştiriyor.
SİYASİ STRATEJİ: GÖÇMEN KARŞITLIĞI
Muhalefetin göçmen karşıtlığı siyaseti yeni bir strateji değil. 2015 seçimlerinde Avrupa Birliği’nin mülteci kotası sistemine şiddetle karşı çıkarak iktidara gelen PiS, bugün benzer bir stratejiyle yeniden iktidar hedefliyor. Parti, geçmişte göçmenleri “bakteri taşıyıcıları” olarak göstermiş, yaklaşan protestolar öncesinde ise AB’nin göç paktını “gerçek bir tehlike” olarak niteleyerek taraftarlarını sokağa çağırmıştı.
İktidardaki Başbakan Donald Tusk, Belarus sınırındaki fiziki bariyeri güçlendirmek ve sınır kontrollerini uzatmak dahil, zaten PiS’in göç politikalarına benzer sert bir çizgi izliyor. Tusk, ülkesinde halihazırda barınan yaklaşık bir milyon Ukraynalı sığınmacıyı gerekçe göstererek AB’nin göç paktını uygulamayacağını daha önce açıklamıştı.
KİLİSEDEN SERT TEPKİ
Göçmen karşıtı söylemin yükselişi, geleneksel olarak muhafazakar çizgideki seçmeni destekleyen Katolik Kilisesi’nde de önemli bir tartışma başlattı. Polonya Piskoposlar Konferansı Göçmenler ve Mülteciler Komisyonu, yaşananları “Nefret ve kutuplaşma dolu sözler endişe verici” sözleriyle eleştiriyor.
Bir Göçmen Entegrasyon Merkezi’ne yönelik protestoların arkasında “yanlış bilgilendirme” olduğunu belirten kilise, bu tür merkezlerin göçmen kabul etmek için değil, meşru yardım sağlamak için var olduğunun altını çiziyor. Kilisenin göçmenlere yönelik bu insani ve dini vazifesi , zaman zaman siyasilerle doğrudan bir çatışmaya da dönüşebiliyor.