2024 yılı sonunda kendi ülkeleri içinde yerinden edilmiş kişilerin sayısı dünya genelinde 83,4 milyona ulaştı. Bu rakam, şimdiye kadar kaydedilen en yüksek sayı olmasının yanı sıra neredeyse Almanya’nın toplam nüfusuna eş değer ve altı yıl (2018) öncesine kıyasla da iki katından fazla.
Uluslararası İç Göç İzleme Merkezi’nin (IDMC) hazırladığı Küresel İç Göç Raporu’na göre, bu rekor artışın ardındaki başlıca nedenler Sudan ve Gazze gibi bölgelerde süren şiddetli çatışmaların yanı sıra sel, fırtına gibi doğal afetler ve iklim krizinin etkileri olarak gösteriliyor. IDMC Direktörü Alexandra Bilak da iç göçün “çatışma, yoksulluk ve iklimin çarpıştığı nokta” olduğunu vurgulayarak bunun “en savunmasız kesimleri vurduğunu” ifade ediyor.
Çatışmalar ve Şiddetin Etkisi
IDMC verilerine göre dünya genelinde ülke içinde yerinden edilmiş insanların yaklaşık %90’ı, çatışma ve şiddet olayları sebebiyle yurtlarını terk etmek zorunda kalan kişilerden oluşuyor. 2024 sonu itibarıyla çatışma kaynaklı iç göçmen sayısı 73,5 milyon olarak kaydedildi; bu, 2018 yılına göre %80’lik bir artışa işaret ediyor. Çatışmalar nedeniyle iç göçmen barındıran ülkelerin sayısı da artmış durumda. 2024 sonunda en az on ülkede, her birinde 3 milyondan fazla insan kendi ülkesinde yerinden edilmiş halde bulunuyordu ki bu sayı dört yıl öncesine göre iki kat fazla ülke anlamına geliyor.
İç savaşın hüküm sürdüğü Sudan, 11,6 milyon kişiyle çatışmalar nedeniyle en fazla iç göçmenin bulunduğu ülke konumunda. Bu, tek bir ülke için şimdiye dek kaydedilmiş en yüksek iç göçmen sayısı olarak tarihe geçti. Filistin’in Gazze Şeridi’nde de 2024 sonunda yaklaşık 2 milyon kişi – bölge nüfusunun neredeyse tamamı – çatışmalar yüzünden yerinden olmuştu.
Rapora göre bu rakama, Mart 2025’te ateşkesin sona ermesinin ardından Gazze’de yaşanan yeni kitlesel yer değiştirmeler dahil değil; yani güncel sayı bu seviyenin de üzerine çıkmış durumda. Benzer şekilde Demokratik Kongo Cumhuriyeti de yıl içinde büyük çaplı şiddet ve çatışma kaynaklı göçlere sahne oldu. Nitekim yalnızca Sudan, Filistin (Gazze) ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 2024 yılı boyunca gerçekleşen iç yer değiştirmeler, dünya genelindeki çatışma kaynaklı tüm yer değiştirmelerin yaklaşık %60’ına karşılık geliyor.
Doğal Afetler ve İklim Krizi
Rapora göre, doğal afetler nedeniyle ülke içinde yerinden edilen insanların sayısı da son yıllarda keskin bir yükseliş gösteriyor. 2024 sonunda afetlerin yol açtığı iç göçmen sayısı 9,8 milyon olarak tespit edildi. Bu, bir önceki yıla göre %29’luk artış anlamına geliyor ve afet mağduru iç göçmenlerin sayısı beş yıl öncesinin de iki katından fazlaya çıkmış durumda. Afetlerden etkilenen yerinden edilmiş kişilerin yaklaşık dörtte biri Afganistan (1,3 milyon kişi) ve Çad’da (1,2 milyon kişi) bulunuyor.
2024 yılında iç göç hareketlerine en fazla yol açan etkenler arasında doğal afetler ilk sırada yer aldı. Yıl boyunca dünya genelinde toplam 65,8 milyon yeni iç yerinden edilme vakası kaydedildi; bunların 45,8 milyonu afetlerden, 20,1 milyonu ise çatışma ve şiddet olaylarından kaynaklandı.
Bu veriler, 2024’te afetlerin tetiklediği yer değiştirmelerin IDMC’nin 2008’den beri tuttuğu kayıtlardaki en yüksek yıllık seviyeye ulaştığını gösteriyor. IDMC’ye göre, geçen yıl gerçekleşen afet kaynaklı iç yer değiştirmelerin %99,5 gibi ezici bir çoğunluğu hava olaylarından kaynaklandı ve birçoğu iklim değişikliği nedeniyle daha yıkıcı hale gelmişti.
2024 boyunca ardı ardına meydana gelen büyük kasırgalar, tayfunlar ve seller dünyanın birçok bölgesinde milyonlarca insanı evini terk etmek zorunda bıraktı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde Helene ve Milton gibi büyük kasırgalar kitlesel tahliyelere yol açarak tek başına 11 milyon iç yer değiştirmeye sebep oldu. Bu rakam, dünya genelindeki afet kaynaklı yer değiştirmelerin neredeyse dörtte birine denk geliyor. Doğu Asya’yı vuran Yagi tayfunu ve Filipinler de dahil olmak üzere Çad’dan Brezilya’ya, Afganistan’dan Avrupa’ya hemen her coğrafyada meydana gelen büyük sel felaketleri yüz binlerce insanı yerinden etti.
“İnsanlık Adına Bir Leke” Uyarısı
Küresel iç göç krizinin yaşandığı bu dönemde insani yardım kuruluşları, artan ihtiyaçlara rağmen daralan kaynaklarla mücadele ediyor. Rapor, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ocak 2025’te göreve geri dönüp ABD’nin dış yardım fonlarının büyük bölümünü dondurmasının dünya genelinde insani yardım faaliyetlerini sarstığını vurguluyor. Ülke içinde yerinden edilmiş kişiler genellikle sınır ötesine geçen mülteciler kadar ilgi çekmediğinden, yardım bütçelerindeki kesintilerin de en fazla bu grubu etkilediği belirtiliyor.
Yerinden edilme krizinin küresel ölçekte dizginlenememesi “hem politika alanında bir başarısızlık hem de insanlık adına ahlaki bir leke” olarak tarihteki yerini aklacaktır.