Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, AB Göç ve İltica Paktı yürürlüğe girmeden önce göç politikalarını sertleştirmek için Brüksel’deki AB Zirvesi’ne damga vurdu. Merz’in, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile ortaklaşa savunduğu plan; sığınma başvurularının Avrupa dışındaki geri dönüş merkezlerinde işlenmesini, ret alan göçmenlerin topluca sınır dışı edilmesini ve AB dış sınırlarında daha sıkı kontrol sağlanmasını hedefliyor. Bu radikal öneri, “Avrupa Kalesi” olarak dillendiriliyor.
Merz, Danimarka, Hollanda ve Avusturya başbakanlarıyla da bir araya gelerek yenilikçi fikirler olarak adlandırdığı bu planın somut taslağını paylaştı. Toplantının içeriği konusunda bilgiler paylaşan Welt gazetesi, hedefin ortak AB hukukunu değiştirerek toplu geri göndermeleri hızlandırmak olduğunu yazdı.
Merz’in bu çıkışı Almanya’daki beş maddelik sınır planının (düzensiz geçişlerin tamamının anında reddi, genişletilmiş gözaltı ve her gün toplu sınır dışı) devamı niteliğinde. Plan mayısta kabine kararıyla devreye girdi ancak Federal İdare Mahkemesi, toplu retlerin anayasaya ve AB hukukuna aykırı olabileceği uyarısıyla uygulamayı geçici olarak sınırlandırdı. Şansölye ise mahkemenin kendilerini durduramayacağını ifade ederek geri adım atılmayacağını ilan etmişti.
Brüksel kulislerinde 2024’te onaylanan AB Göç ve İltica Paktının 2026’da yürürlüğe girmesinden önce, dış sınırlar dışında dönüş yolları fikri öne çıkıyor. AB Komisyonu, mart ayında sunduğu taslakta, bir üye devletin ret kararının diğer 26 ülke için de bağlayıcı olmasını ve ret edilenlerin bu merkezlerde tutulmasını öngörmüştü.
Zirve salonunda ise Macaristan Başbakanı Viktor Orbán insan hakları kaygılarını bir kenara bırakıp, Brüksel’e isyan çağrısı yaparken, Litvanya ve Lüksemburg göç gündeminin Ukrayna üyelik sürecini gölgelemesinden endişe ettiği belirtildi. Önümüzdeki günlerde AB liderleri taslağı resmiyete dökerse, Avrupa’nın sığınma sistemi 1990’lardan bu yana en radikal değişimini yaşayacak.
