İngiltere Hükümeti, yurtiçindeki sığınmacılar için ayrılan dış yardım bütçesini üçte bir oranında azaltarak 2024’te 2,8 milyar sterline düşürdü. 2023’te bu kalemde harcanan 4,3 milyar sterlinlik tutarın kısılması, otel konaklamalarının azaltılması ve red edilen başvuruların hızla geri gönderilmesi gibi politikaların sonucu olarak kaydedildi.
Otel Maliyetleri Kesinti Getirdi
Yetkililer, otel kullanımının 2023 sonunda 60.000 kişiye ulaşmasının ardından, daha ucuz toplu barınma merkezlerine geçiş ve geri göndermelerin artırılmasıyla bu sayının 2024 yazında 30.000’in altına indiğini açıkladı. Ancak son aylarda sığınmacı sayısının yeniden artış eğilimine girdiği belirtiliyor. Financial Times’ın analizine göre, otel maliyetlerinin azaltılması, bütçe kesintisinin temel dayanağı oldu.
İşçi Partisi Lideri Sir Keir Starmer, 2027’ye kadar dış yardım bütçesini Gayri Safi Millî Gelir’in (GNI) %0,5’inden %0,3’üne çekme planını duyurdu. Bu kararın gerekçesi, savunma harcamalarını artırma ihtiyacı olarak gösterilirken, uluslararası kuruluşlar insani projelerin riske gireceği uyarısında bulundu. Bond adlı sivil toplum ağından Gideon Rabinowitz, “2,8 milyar sterlinlik yurtiçi harcama hâlâ çok yüksek. Bu kaynaklar, kalkınma programlarından çalınıyor” diyerek tepki gösterdi.
Paradigma Değişimi
Hükümet, başarısız başvuruların hızlandırılmış geri gönderim süreçleriyle sistem üzerindeki baskıyı azaltmayı hedefliyor. Ancak uzmanlar, bu kesintilerin göçün kökenindeki sorunları (yoksulluk, çatışma) çözmek yerine geçici bir rahatlama sağlayacağını vurguluyor. Öte yandan, yurtdışı insani yardımların azalması, göç dalgalarını tetikleyebilecek bir risk olarak görülüyor.
İngiltere’nin bu adımı, göç yönetiminde maliyet odaklı bir yaklaşımı benimsediğini gösteriyor. Ancak savunma harcamalarına kaynak aktarırken insani yardımları kısmak, ülkenin küresel sorumluluklarını sorgulatıyor. Bu tür kesintilerin “İngiltere’nin itibarını zedelediğini” ifade edenlerde var. Politikacılar, göçü kaynağında önleyecek kalkınma iş birliklerini güçlendirmesi, uzun vadede daha etkili bir strateji olabileceğini ifade ediyor.
İngiltere’nin bütçe dengeleri ile göç politikası arasındaki bu hamlesi, hem iç siyasette hem de uluslararası arenada tartışmaları beraberinde getirecek. Kesintilerin etkisi, yalnızca ekonomik göstergelerle değil, insani krizlerin derinleşme riskiyle de ölçülecek.
