Almanya’ya iltica başvuruları 2025’in ilk iki ayında yüzde 43,4 azalarak 29 bin 947’ye geriledi. Federal Göç ve Mülteci Dairesi (BAMF), başvuruların çoğunun yine Suriye ve Afganistan’dan geldiğini, ancak toplam sığınma rakamlarının geçen yıla göre ciddi biçimde düştüğünü açıkladı. İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Kararlı adımlarımız düzensiz geçişleri frenliyor,” diyerek sınırdaki polis takviyesini ve artan geri göndermeleri övdü.
Üç yıl art arda tırmanan sığınmacı akının ardından düşüş dikkat çekici. 2023’te ilk başvurular 329 bin 120’e çıkarak 2016’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Aynı yıl net göç de yarı yarıya azalarak 662 bin 964’e geriledi; Ukraynalı savaş kaçkınlarının akışı belirgin biçimde yavaşlamıştı.
CSU’lu yeni İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, sınırda “mini-Schengen” olarak anılan sıkı kontrollerin sürmesini savunuyor. Berlin İdare Mahkemesi’nin üç Somalili mültecinin Frankfurt istasyonunda geri çevrilmesini hukuki gerekçesi eksik bularak eleştirmesine rağmen, Dobrindt geri adım atmadı: “Avrupa Adalet Divanı karar versin; biz hukukun içinde hareket ediyoruz, geri itmeler işe yarıyor,” dedi.
Bakan, ülke içine alınmayan sığınmacıların güvenli üçüncü ülkelere gönderilmesi için AB genelinde bağlayıcı bir model üzerinde çalıştığını da duyurdu. Almanya, İtalya’nın Arnavutluk planı veya Britanya’nın iptal edilen Rwanda anlaşmasından ders çıkararak tek taraflı adımların yetersiz olduğunu vurguluyor.