Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’in başlattığı göçü düzenleme operasyonu, polis teşkilatında büyük bir krize yol açtı. 14 bin polisin yoğunlaştırılmış sınır kontrollerine sevk edilmesiyle biriken 2.8 milyon fazla mesai, sendikaların sürdürülemez uyarılarına rağmen katlanarak artıyor. Federal Polis Sendikası (GdP)’nın verilerine göre, operasyonun insan maliyetini gözler önüne seriyor: “Her hafta ortalama 770 göçmen sınırdan çevrilirken, polisler eğitimlerini iptal ediyor, tatillerinden vazgeçiyor ve 11 saatlik yasal dinlenme hakkını kullanamıyor.”
BİLANÇO NE GÖSTERİYOR
8 Mayıs-31 Temmuz arasında 9 bin 254 kişi sınırlardan geri çevrildi. En fazla geri çevirme Fransa (2.038), Polonya (1.816) ve İsviçre (1.760) sınırlarında kaydedildi. Ancak Bakanlığın düzensiz göçü önleme vurgusuna karşın, geri çevirme sayıları 2024 son çeyrek ve 2025’in ilk dört ayıyla benzer seviyede. GdP, bunu sınır ötesi insan kaçakçılığının yeni rotalara kaymasıyla açıklıyor.
Polonya’nın 5 Ağustos’ta başlattığı misilleme kontrolleri nedeniyle sınırda yaşanan 30 km’yi aşan araç kuyrukları, turizm ve ticareti sekteye uğratırken, polisin asli görev alanları da boş kalıyor. Sendika, 5 bin 700 tren istasyonundan 4 bininde personel eksikliği olduğunu vurguluyor. Futbol liglerinin başlamasıyla artan holiganizm tehdidine karşı mobil birlikler istasyonlarda olacağı, ancak hepsinin sınırlara sevk edildiği belirtiliyor.
Alman İş Kanunu, günlük 10 saati aşan çalışmayı yasaklarken, 11 saat kesintisiz dinlenme zorunluluğu getiriyor. Ancak polis teşkilatında bu kurallar fiilen askıda. İçişleri Bakanlığı’nın gizlilik gerekçesiyle havalimanı ve tren istasyonlarındaki personel sayısını açıklamaması, eleştirileri besliyor. Flüchtlingsrat (Mülteci Konseyi), “Sorun çözmeyen bu önlemler, yasa dışı geri çevirmelere ve polisin kronik yorgunluğuna yol açıyor” ifadesini kullanıyor.
