Anasayfa » TRUMP’TAN GÖÇMENLERE VETO, KİLİSELERDEN DESTEK

TRUMP’TAN GÖÇMENLERE VETO, KİLİSELERDEN DESTEK

Yazar Habereditor
53 Görüntüleme
A+A-
Sıfırla
Trump'tan veto

ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim kampanyasında dile getirdiği “tarihin en büyük sınır dışı operasyonu” vaadi, yalnızca belgesiz göçmenleri değil, göçmen hakları savunucularını da hedef tahtasına yerleştiriyor. Trump yönetiminin, ABD-Meksika sınırındaki güvenlik önlemlerini sıkılaştırma ve düzensiz göçmenlere yönelik baskıları artırma politikasının ötesinde, “ideolojik muhalifleri” susturmayı amaçlayan kapsamlı bir strateji izlediği ortaya çıktı.

Trump’ın göçmen karşıtı politikaları, yalnızca sınır güvenliğiyle sınırlı kalmıyor. Eğitim kurumları, bağımsız yargı ve Anayasa’nın koruduğu temel haklar gibi demokratik yapılar da bu baskılardan nasibini alıyor. Özellikle sosyal adalet grupları, insan hakları aktivistleri ve akademik özgürlük savunucuları, yönetimin “hedef listesinde” öne çıkıyor. Analistler, bu hamlelerin ABD’nin iç siyasetinde derin ayrışmalara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Hukuki ve Toplumsal Çalkantılar Derinleşiyor

Trump yönetiminin, göçmenlere destek veren kişi ve kurumlara yönelik “sistematik baskı” stratejisi, hukuki belirsizlikleri de beraberinde getiriyor. Göçmen avukatları ve sivil toplum örgütleri, başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olmak üzere uluslararası anlaşmalarla korunan hakların ihlal edildiğini savunurken, mahkemelere taşınan davalarda yönetimin “aşırı yetki kullanımı” eleştirileri artıyor.

Kiliseler de hedefte

Trump’ın bu politikaları, içeride olduğu kadar uluslararası arenada da tepki topluyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), ABD’nin sığınmacı haklarına yönelik “geri adımlarının” küresel insani krizi derinleştirebileceğine dair rapor yayımlarken, Avrupa Birliği yetkilileri, “hukuk devleti ilkelerinin aşınmasından” duydukları rahatsızlığı dile getiriyor.

ABD’de yaşayan yaklaşık 11 milyon düzensiz göçmenin yanı sıra, ülkeye yeni gelmeyi planlayanlar da Trump’ın politikaları nedeniyle endişeli. Uzmanlar, yönetimin “ideolojik temizlik” olarak nitelendirdiği bu sürecin, göçmenlerin yanı sıra muhalif sesleri susturarak toplumsal adaletsizliği körükleyeceğini vurguluyor. Örneğin, Teksas ve Florida gibi eyaletlerde, göçmenlere yardım eden kiliselerin ve sığınmacı avukatlarının finansal kaynaklarının kesilmesi yönünde adımlar şimdiden dikkat çekiyor.

Trump yönetiminin göçmen politikaları, ABD’yi yalnızca bir güvenlik devletine dönüştürme riski taşımıyor; aynı zamanda toplumsal kutuplaşmayı derinleştirerek demokratik kurumları zayıflatıyor. Göçmenler ve destekçileri için hukuki korumaların aşınması, ülke içinde ve dışında “yeni bir insani krizin” kapılarını aralıyor.

Benzer Yazılar

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Politikası

Gizlilik Politikası