Almanya Federal Göç ve Mülteci Dairesi (BAMF) verileri, ülkeye yapılan iltica başvurularında son iki yılda büyük bir düşüş yaşandığını ortaya koydu. 2023’te 62 bin 600 olan Türkiye kaynaklı başvurular, 2024’te 31.000’e gerileyerek %50 azalış gösterdi. Bu düşüş, başta Kürt kökenliler olmak üzere Türk vatandaşlarının Almanya’ya sığınma taleplerinde tarihi bir kırılma anlamına geliyor.
BAMF’ın 2024 verilerine göre, Türk vatandaşlarının iltica başvurularının yalnızca %9.4’ü kabul edilirken, red oranı %50’ye yaklaştı. Sınır dışı edilenlerin sayısı da 2023’te 875 iken, 2024’te 1.087’ye yükseldi. Bu veriler, Almanya’nın iltica politikalarında katılaşan bir eğilimi işaret ediyor.
2024’te Almanya’ya en fazla iltica başvurusu Suriye, Afganistan ve Türkiye’den geldi. Suriye, 2014’ten bu yana kesintisiz olarak listenin başında yer alırken, Türkiye’nin menşe ülke sıralamasında üçüncülüğü koruması dikkat çekti. Irak, Somali ve İran ise onu izledi.
GÖÇMENLER ALMANYA’YI NEDEN TERK EDİYOR?
Ekonomik zorluklar, sosyal entegrasyon sorunları ve artan ayrımcılığın, göçmenlerin Almanya’dan ayrılma nedenleri arasında öne çıktığını vurguluyor. Özellikle nitelikli göçmenlerin başka ülkelere yönelmesi, Almanya’nın beyin göçü riskiyle karşı karşıya olduğuna dair tartışmaları alevlendiriyor.
2016’daki darbe girişimi sonrasında Türkiye’den Almanya’ya iltica başvuruları patlamıştı. 2018’de her iki başvurudan biri kabul edilirken, bu oran 2024’te belirgin şekilde düştü. Bazı Alman politikacıların, “Türkiye güvenli değil” uyarısına rağmen, Almanya’nın politik değişimi dikkat çekici.
Almanya’nın kısa süre önce sınırlı koruma statüsü altındaki mültecilerin aile birleşimini iki yıl askıya alması da başvuruların azalmasında kritik rol oynadı ve oynayacak. Yeni kural, yalnızca insani istisnalar için geçişe izin veriyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Avrupa genelinde iltica başvurularının 2024’te %34 düştüğünü bildirdi, Almanya’daki azalma küresel eğilimle paralellik gösteriyor. Ukrayna savaşının yarattığı ekonomik dalgalanma ve aşırı sağın yükselişi, Avrupa’nın göç politikalarını daha da sıkılaştıracaktır.
