Pakistan’da iklim değişikliğinin tetiklediği iç göç ve kentsel yerleşim sorunları giderek kritik bir boyut kazanıyor. Şiddetli sel felaketleri ve kuraklık gibi doğal afetler, milyonlarca kırsal nüfusu şehir merkezlerine göç etmeye zorlayarak hem sosyal hem de ekonomik sorunları artırıyor. Özellikle Karaçi, Hyderabad ve Yakupabad gibi büyük şehirler, artan göç baskısı ve sınırlı altyapı kaynakları nedeniyle ciddi bir krizle karşı karşıya.
İklim krizinin etkisiyle yaşanan sel felaketleri, Pakistan’da 2009–2023 yılları arasında 24,3 milyondan fazla iç göç olayına yol açtı. Sadece sel felaketleri 24,1 milyon kişinin yer değiştirmesine neden oldu. Bu durum, şehirlerin altyapı, sağlık hizmetleri, konut ve su temini gibi temel hizmetler üzerindeki yükünü artırırken, göç eden nüfusun kırılganlığını da derinleştiriyor.
Göç edenler genellikle düşük kaliteli barınaklarda, sağlık hizmetlerine sınırlı erişimle yaşamak zorunda kalıyor. Kırsal yaşamlarını terk eden nüfus, şehirlerde düşük ücretli, kayıtsız ve sosyal güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Bu durum, göçmenlerin ekonomik ve sosyal açıdan daha da marjinalleşmesine yol açıyor. Ayrıca, kadınlar ve çocuklar iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha yüksek risk altında bulunuyor; temiz suya erişim eksikliği, aşırı sıcaklar ve gıda yetersizliği sağlık sorunlarını artırıyor.
Şehir planlaması ve yerel yönetimlerin yetki eksiklikleri, iklim kaynaklı göçlerin yönetilmesini zorlaştırıyor. Merkezi bir veri sistemi ve kayıt mekanizmasının olmaması, göç eden nüfusun sayısal ve demografik analizinin yapılamamasına yol açıyor. Bu boşluğu sivil toplum kuruluşları ve yardım kuruluşları doldurmaya çalışsa da, devletin koordinasyon ve kaynak kapasitesi olmadan kalıcı çözümler üretilmesi zorlaşıyor.
Kırsal alanlardan şehir merkezlerine yapılan göç, yalnızca konut, su ve sağlık hizmetlerine erişim sorunlarını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal gerginlikleri de tetikliyor. Yeni gelen göçmenler ile yerleşik nüfus arasında, sınırlı kaynaklar nedeniyle çatışmalar yaşanabiliyor. Göç edenlerin çocukları okula erişimde ciddi zorluklarla karşılaşıyor; kadınlar ve yaşlılar aşırı sıcak ve yetersiz altyapı nedeniyle daha fazla sağlık riski altında bulunuyor.
Pakistan, iklim değişikliğine en savunmasız ülkeler arasında yer alıyor. Ülke, iklim kaynaklı göç ve iç yer değiştirmelerle mücadelede hem acil insani yardım hem de sürdürülebilir kentsel planlama çözümlerini entegre etmek zorunda. Aksi takdirde, milyonlarca insanın yaşadığı riskler artacak ve şehirler uzun vadeli sosyo-ekonomik krizlerle karşı karşıya kalacak.