Almanya’nın en büyük eyaleti Kuzey Ren-Vestfalya (NRW), ülkeye gelen mültecilerin ilk karşılaştığı noktalardan biri olmaya devam ediyor. Bochum kentinde bulunan Eyalet ilk kabul merkezi (Landeserstaufnahmeeinrichtung / LEA) isimli eyalet ilk kabul merkezi, özellikle Suriye, Afganistan, Türkiye ve Irak’tan gelen sığınmacıların kayıt işlemlerinin yapıldığı ana merkez konumunda. Ukraynalı savaş mağdurları ise ikamet zorunluluğu olmadan doğrudan belediyelere başvurabiliyor.
NRW eyalet yönetimi verilerine göre, bölgede toplam 56 eyalet yurdu bulunuyor. Bunların 5’i ilk kabul merkezi, 30’u merkezi barınma tesisi ve 21’i ise acil durum barınağı olarak hizmet veriyor. Toplam kapasite 34 bin 960 kişilik olmakla birlikte, bu sayı ocak ayına kıyasla hafif bir düşüş gösterdi.
DAĞILIM MEKANİZMASI VE ORANI
Almanya genelinde olduğu gibi NRW’de de mülteci sayıları son aylarda belirgin şekilde azaldı. Kuzey Afrika ülkeleri ile varılan anlaşmalar ve Suriye ile Libya’daki görece istikrarın bu düşüşte etkili olduğu belirtiliyor. Eyalette ağustos ortası itibarıyla 14 bin 440 yeni mülteci kaydedilirken, bu sayı 2023’ün tamamında 64 bin 711, 2024’te ise 42 bin 109 olarak gerçekleşmişti.
NRW’de mültecilerin belediyelere dağıtımından Arnsberg Bölge Yönetimi sorumlu. Her belediye, nüfus ve yüzölçümü gibi kriterlere dayanan bir dağıtım anahtarına göre kota ile bağlı. Belediyeler aylık olarak mevcut mülteci sayılarını bildiriyor ve böylece her birinin ne kadar mülteci alması gerektiği hesaplanıyor. Sonuçta ortaya “yerine getirme oranı” çıkıyor. Bu kotayı dolduran veya aşan belediyelere genellikle yeni mülteci ataması yapılmıyor.
Ancak bazı belediyelerin güncel veri bildiriminde gecikmeler yaşanması, tam bir resim çizilmesini engelliyor. İnsani nedenlerle veya aile birleşimi gibi durumlarda istisnalar uygulanabiliyor.
ARTAN SIĞINMA DAVALARI VE UKRAYNALI SIĞINMACILAR
Almanya’daki sığınma başvurularının azalması belediyeleri rahatlatsa da adliye sisteminin yükü artmaya devam ediyor. İdare mahkemeleri, özellikle sığınma davalarındaki artışa dikkat çekiyor. 2025’in ilk yarısında 76 bin 646 yeni dava açılırken, bu sayı 2023’ün tamamındaki davaları (71.885) dahi aştı. Sadece NRW’de mahkemelere yılın ilk altı ayında 13 bin 304 dava intikal etti.
Öte yandan, Ukraynalı savaş mağdurları NRW’deki mülteci dağıtım sisteminin dışında tutuluyor. Bu kişiler, düzenli sığınma prosedürüne tabi olmadan doğrudan belediyelere kaydolabiliyor ve geçici koruma statüsünden yararlanabiliyor.
AFGAN VE TÜRK SIĞINMACILARDA
Almanya genelinde Afganistan ve Türkiye’den gelen sığınmacı sayılarında önemli değişimler yaşanıyor. 2025’in ilk çeyreğinde Türk vatandaşlarının sığınma başvuruları bir önceki yılın aynı dönemine göre %61,2 azalarak 3 bin 755’e düştü. Afgan başvuruları ise %42,5’lik bir düşüşle 5 bin 616 oldu.
Ancak Afgan kadınların başvurularında bir artış gözlemleniyor. Sadece Temmuz ayında 3 binden fazla Afgan kadın sığınma talebinde bulundu. Avrupa Adalet Divanı’nın 2024 sonunda aldığı “Afganistan’daki kadınların siyasi baskı altında olduğu” yönündeki kararın bu artışta etkili oldu.
Almanya’nın Afganistan programını askıya alması nedeniyle birçok Afgan sığınmacı Pakistan’da belirsizlik içinde beklemek zorunda kalıyor. Görüşmeleri iptal edilen binlerce kişi, geri dönüşün kendileri için tehlikeli olacağını ifade ediyor.
