2015 yılında, iki yaşındaki Alan Kurdi’nin cansız bedeni, Türkiye’nin Bodrum sahilinde bulunduktan sonra dünya çapında büyük yankı uyandırmıştı. Fotoğraf, özellikle çocukların göçmen krizindeki durumuna dikkat çekmiş ve insanların gözlerini denizlere, hayatını kaybeden göçmenlere çevirmişti. Ancak, üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen, Akdeniz’deki tehlikeler ve kayıplar devam ediyor. Alan’ın trajik ölümünün ardından, yaklaşık 3 bin 500 çocuk aynı şekilde hayatını kaybetti. Yani, her gün neredeyse bir çocuk, umut dolu bir hayat için yola çıktığı denizlerde can verdi.
2015’teki olay, dünya genelinde büyük bir empati dalgası yaratmış, göçmenlere yönelik olan bakış açısını değiştirmeye başlamıştı. Alan Kurdi’nin minik bedeni, sadece Türkiye değil, tüm Avrupa’da göçmenler için daha insancıl bir yaklaşımın benimsenmesine yol açan bir dönüm noktası oldu. Bununla birlikte, zamanla, göçmenler hakkındaki söylemler değişti ve daha sert bir dil kullanılmaya başlandı. Göçmen karşıtlığı yükseldi, ve ne yazık ki, insanlar bu konuda daha az duyarlı hale geldi. Bu değişiklik, sosyal medya üzerinden görülen nefret söylemleri ve göçmenlere karşı artan şiddetle kendini gösterdi. Alan’ın hikayesinin bir “uyanış” yaratması beklenmişti, fakat 10 yıl sonra, ölümler ve acılar hala devam ediyor.
3.500 ÇOCUK VE HALA ÇÖZÜM YOK
Alman sivil toplum kuruluşları, 2015’te Alan Kurdi’nin fotoğrafının ardından gösterilen dayanışmanın, bugün hala bir sonuç doğurmadığını vurguluyor. Avrupa’da hala göçmenleri koruyacak etkili bir yasa çıkarılmadığı belirtiliyor. Son 10 yılda, Avrupa’da hiçbir devlet, göçmenleri koruyacak yeni yasalar geçirmedi. Tam tersine, sınır rejimleri daha da sertleşti. UNICEF verilerine göre, sadece Orta Akdeniz’de 2015 yılından bu yana yaklaşık 3.500 çocuk hayatını kaybetti. Her birinin ardında Alan Kurdi’nin hikayesindeki trajedi kadar güçlü bir acı ve kayıp var. Bu sayıya, Avrupa Birliği dışındaki sınırlarla geçiş yapan göçmen çocuklarının sayısı eklenmedi bile.
ALAN İSMİ HALA ANILIYOR, AMA …
Alan Kurdi’nin adını yaşatmak amacıyla, 2018 yılında Sea-Eye, eski bir gemiye “Alan Kurdi” adını verdi. Bu gemi, denizdeki insanların hayatlarını kurtarmaya devam etti, ancak 2021’de İtalya tarafından alıkonulup, satıldı. Yeni gemi “Sea-Eye 4” ise kurtarma çalışmalarına devam ediyor.
Bugün, Avrupa’daki politikalar, göçmen çocuklarının hayatını korumak bir yana, çoğu zaman onların ölümünü göz ardı ediyor. Alan’ın ölümünden sonra, denizlerdeki kayıpların ve çocukların acısının hiç bitmediği bir tablo var. Ancak bu kayıplar hala yeterince görünür değil. Dünya, 2015’teki o fotoğrafın ardındaki gerçeği hatırlamalı ve Alan’ın ölümünün bir sembol değil, bir uyarı işareti olduğunu unutmamalı.