ABD’nin Georgia eyaletinde bir Hyundai fabrikasına düzenlenen baskında gözaltına alınan 300’den fazla Güney Koreli işçi, iki ülke arasındaki diplomatik müzakerelerin ardından serbest bırakıldı. Olay, Trump yönetiminin sıkı göçmen politikaları ve uluslararası ticareti iç içe geçirerek küresel ilişkilerdeki gerilimi nasıl şekillendirdiğine dair çarpıcı bir örnek oluşturdu.
ABD Göçmen ve Gümrük Muhafaza (ICE) ekipleri, Georgia eyaletinde inşaat halindeki bir Hyundai-LG elektrikli araç batarya fabrikasına düzenledikleri operasyonda 475 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanların 300’den fazlası Güney Kore vatandaşıydı. ICE, bu kişilerin ABD’de yasal çalışma izni olmadan çalıştıkları gerekçesiyle operasyon düzenlediğini açıkladı.
HÜKÜMETTEN TEPKİ
Güney Kore hükümeti, olayın ardından diplomatik kanalları harekete geçirdi. Seul yönetimi, Washington büyükelçiliği aracılığıyla yetkililerle temasa geçerek serbest bırakma talebinde bulundu. Devlet Başkanı Lee Jae Myung, “Tüm idari işlemler tamamlandı, çalışanlarımızı geri getirmek için bir charter uçuşu düzenleyeceğiz” açıklamasını yaptı. Hyundai ve LG ise gözaltına alınanların kendi doğrudan çalışanları olmadığını, taşeron firmalara ait olduğunu belirterek sorumluluğu üstlenmedi.
İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARİ İLİŞKİLER
Bu olay, ABD ile Südkorea arasındaki ekonomik ilişkilerin hassas dönemine denk geldi. Temmuz 2025’te Trump yönetimi, Seul’ü %25 yerine %15’lik bir ithalat vergisiyle uygulayarak güven vermişti. Karşılığında Güney Kore, ABD’ye 350 milyar dolarlık yatırım ve 100 milyar dolarlık enerji ürünü alım taahhüdü vermişti. Bu anlaşma, Trump’ın karşılıklı ticaret politikasının bir parçası olarak görülüyordu. Ancak göçmen operasyonu, ticari mutabakatın diplomasideki sınırlarını ortaya koydu.