Avrupa’nın sığınma politikaları, üye ülkeler arasında derin bir adaletsizliği gözler önüne seriyor. İngiltere’de sığınma başvurusu yapanların yalnızca yüzde 20’si koruma statüsü alırken, Fransa’da bu oran yüzde 36, Almanya’da ise yüzde 53’e ulaşıyor. Bu veriler, Avrupa Birliği’nin (AB) ortak iltica sisteminin pratikte işlemediğini ve başvuru sahiplerinin kaderinin hangi ülkeye ulaştıklarına bağlı olarak değiştiğini ortaya koyuyor.
FRANSA’NIN SERT POLİTİKALARI
Fransa, özellikle Afgan mültecilere yönelik katı politikalarıyla dikkat çekiyor. Afgan başvurularının yalnızca yüzde 6’sı kabul edilirken, bu oran İtalya’da yüzde 89’u buluyor. İnsan hakları örgütleri, Fransa’nın güvenli üçüncü ülke politikasını eleştirerek, başvuru sahiplerinin temel haklardan mahrum bırakıldığını vurguluyor. 2025’in ilk yarısında Fransa’dan sınır dışı edilenlerin sayısı 5 bini aştı. Göçmenler, Paris sokaklarında geçici kamplarda insani kriz koşullarında hayatta mücadele ediyor.
İngiltere hükümeti, sığınma başvurularını işleme koymak için Ruanda ile imzaladığı anlaşma kapsamında ilk uçuşları başlattı. Göçmenlik verilerine göre, İngiltere’ye ulaşan düzensiz göçmen sayısı 2025’te %18 artışla 45 bine ulaştı. Hükümet, Ruanda politikasının caydırıcı olduğunu iddia etse de, kanıtlar bunun tersini gösteriyor.
ADİL DAĞITIM KRİZİ
AB Komisyonu, mültecilerin üye ülkeler arasında adil dağıtımı için kota sistemini yeniden gündeme getirdi. Ancak Macaristan ve Polonya gibi ülkeler, bu plana şiddetle karşı çıkıyor. 2025 verileri, Yunanistan ve İtalya’ya ulaşan mültecilerin yüzde 70’inden fazlasının kuzey ülkelerine geçiş için insan kaçakçılarına başvurduğunu gösteriyor. Avrupa İltica Destek Ofisi (EASO), ortak sistemin çöktüğünü belirterek bunun için politik değil, insani bir yaklaşımın şart olduğunu açıklıyor.
2025’te Akdeniz’de hayatını kaybeden mülteci sayısı 1200’ü geçti. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Avrupa’yı denizlerdeki ölümlere seyirci kalmamaya çağırdı. Almanya, önümüzdeki yıl 80 bin mülteciyi kabul edeceğini açıklarken, Yunanistan sınır güvenliği için 400 milyon euroluk yeni bir fon oluşturdu. İltica başvurusu bekleyenlerin ortalama bekleme süresi İngiltere’de 15 ay, Fransa’da 11 ay olarak kaydedildi.
İltica, bir piyango değil, evrensel bir hak. Veriler, Avrupa’nın sığınma sisteminin temel bir insan hakkı olan koruma talebini coğrafi şansa indirgediğini gösteriyor. Göçmen kabulünde Birleşmiş Milletler kriterlerinin zorunlu kılınması öneriliyor.