Niederbayern’in göbeğindeki eski bir bira fabrikasına ait pansiyon, 1990’ların başında Asylantenheim (sığınmacı yurdu) adıyla anılıyordu. Her biri farklı diller konuşan çocuklar—Vietnamlı, Kosovalı, Arnavut—burada idari kaosun gölgesinde bir çocukluk geçirdi. Vanessa Vu, dört yaşındayken çöp konteynırında bulduğu gümüş renkli bir tencereyi annesine götürdüğünde, hazine diye seviniyordu. Oysa gerçek hazine, Almanya’nın verdiği o belirsiz sığınma hakkıydı. Her 30 günde bir yenilenen Duldung (geçici oturum izni) ise ailesinin üzerine karabasan gibi çöktü.
Almanya’da büyüyen Vietnam kökenli gazeteci Vanessa Vu, 2017’de Die ZEIT’te yayımlanan çarpıcı anı-portresinde, Niederbayern’deki bir asayişsiz konteyner kampında her an deportasyon korkusuyla büyümeyi anlattı. Aradan sekiz yıl geçti. Vu’nun her 30 günde bir uzatılan belirsizlik metaforu bugün bambaşka rakamlara ve sertleşen yasalara dönüştü.
BAMF KARAR SÜRESİ 12 AYA ÇIKTI
Sekiz yıl sonra Almanya, bu belirsizliği, Geri Gönderme İyileştirme Yasası (Rückführungsverbesserungsgesetz) ile sert bir prosedüre dönüştürdü. Polis artık kimlik tespiti için ev araması yapabiliyor ve çıkış gözaltısı (Ausreisegewahrsam) süresi 10 günden 28 güne çıkarıldı. İçişleri Bakanlığı ev baskınlarıyla kaçak göçü caydırmayı hedefliyor. Bir yanda nitelikli göçe yeşil ışık, diğer yanda hızlanan deportasyonlar…
Almanya’dan 2024’te 20 bin 084 kişi sınır dışı edildi. Bu, 2023’e kıyasla %22’lik bir artış anlamına geliyor. Aynı yıl ilk başvurular %30 azalarak 230 bine geriledi. Federal Göç ve Mülteci Dairesi’nin (BAMF) karar süresi 12 aya uzatıldı. Vietnamlılar istatistiklerde küçük bir grup olarak görünse de, Leipzig-Halle’den 2022’de ve Londra-Stansted aktarmalı 2024 seferlerinde yıllar sonra ilk kez toplu charter iadeleri gerçekleşti. Göçmen destek ağları seyrek ama simgesel bu uçuşların, Almanya-Vietnam geri kabul görüşmelerinin yeniden aktifleştiğinin sinyali olduğunu belirtiyor.
“BİZ ARTIK BURANIN ÇOCUKLARIYIZ”
Bir yanda Fırsat Kartı (Chancenkarte) ve beş yılda vatandaşlık vadeden reformlar, öte yanda hızlanan deportlar, sınır dışılar… Almanya’nın göç politikası bugün, sığınmacıya hem “kal” hem de “git” diyen çelişkili bir megafon gibi çalışıyor.
Vu’nun babasının Almanya’ya geldiği zaman sığınma gerekçesi basitti: “Vietnam’da açtık. Burada barış var.” Oysa 40 yıl sonra bile Almanya, misafir işçi mantığından kurtulamadı. Vanessa bugün gazeteci, ama o çöp konteynırının yanındaki oyun alanını unutamıyor: “O konteynır, bizim oyun bahçemiz ve hayatta kalma mücadelemizin simgesiydi.” Vu’nun çocukluk korkusu, 2025’te Almanya’ya adım atan yeni kuşak göçmenlerin pasaport kontrolündeki ilk soruya dönüşüyor: “Kalabilecek miyim?”