Dublin Nedir, Hükümleri Nelerdir?

 Dublin Nedir, Hükümleri Nelerdir?

DUBLİN NEDİR, HÜKÜMLERİ NELERDİR?

Kişiler kendi ülkelerinde yaşamış oldukları baskı, zulüm, işkence veya savaş gibi nedenlerden dolayı ülkelerinin terk etmek zorunda kalmaktadırlar. Bu duruma hazırlıksız yakalandıklarından dolayı legal olarak seyahat edebilmek için gerekli pasaport veya seyahat belgesine sahip olamayabilir yada devletleri haklarında işlem yapıldığından dolayı bu belgeleri temin edemeyebiliyorlar. Bundan dolayı da ülkelerini illegal bir şekilde illegal evraklarla terk etmek zorunda kalabilmektedirler. Bu konuda yaptığımız araştırmalar sonucu aşağıdaki haberi sizler için derledik.

Mülteci hakları 28 Temmuz 1951 tarihli BM mülteci hakları sözleşmesi ile güvence altına alınmıştır (Cenevre Sözleşmesi). Ayrıca Dublin anlaşması ile (şu an yürürlükte Dublin III bulunmaktadır) Avrupa birliği ve Schengen bölgesi 28 ülke tarafından mültecinin iltica işlemlerinin hangi ülkenin sorumluluğu altında olacağı konusunu teminat altına almıştır.

Bu nedenle illegal geçiş yapanlar veya illegal evrak kullananlar Dublin III anlaşması gereği illegal geçiş yaptıkları ülkelerin veya illegal olarak kullandıkları evrakın sahibi olan ülkenin sorumluluğu altında değerlendirilecektir.

İltica işlemlerinde mülteciler için kullanılan Dublin III anlaşmasının 12.5 ve 29.1 maddesi illegal geçişler ve illegal evraklarla ilgili sorumluluğun hangi schengen ülkesinde olduğunu belirler. Cenevre anlaşması (CPR) 31’e göre illegal geçiş nedeniyle cezai sorumluluğun olmadığını onaylayan devletler tarafından kanunen güvence altına almıştır. Ayrıca Almanya oturum 95’e göre illegal geçiş nedeniyle cezai sorumluluğu olmadığı kanunen güvence altına alınmıştır. Diğer Schengen ülkeleri iç içtihatları da Almanya benzeri şekilde olduğu görülmektedir.

Dublin III 3. Bölüm Madde 12-5.Oturum belgesi yada vize gerçek olmayan, uydurma belgeler yada sahte bir kimlik üzerine verildiyse bile bu üye ülkenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Fakat vize yada oturum belgesini veren üye ülke sahtekarlığın vize verildikten sonra yapıldığını ispatlarsa üye ülkenin yükümlülüğü ortadan kalkar.

Dublin III  Madde 29.1

Başvuru sahibinin veya başka bir kişinin
talep eden Madde 18 (1) (c) veya (d) ‘de belirtilen
Üye Devlete Üye Ülke sorumlu olacaktır
ulusal yasaya uygun olarak yürütülür
Üye Devlet istemek,
İlgili Üye Devletler, mümkün olan en kısa sürede ve
en geç altı ay içinde talebin kabul edilmesi
başka bir Üye Devletin görev almak veya geri almak
bir itiraz veya inceleme ile ilgili nihai karar veya ilgili
Madde 27 (3) ‘e göre askıya alma etkisi vardır.
Sorumlu Üye Devlete yapılan transferler,
denetimli kalkış veya eskort altında, Üye Devletler
İnsancıl bir şekilde yürütülmelerini ve
Temel haklara ve insan onuruna tam saygıyla.
Gerekirse, başvuru sahibi talepte bulunacaktır.
Üye devlet, bir laissez pasörü ile. Komisyon,
eylemi yürütme araçları, laissez tasarımını kurmak
pasör. Bu uygulama eylemleri uygun olarak kabul edilir.
Madde 44 (2) ‘de belirtilen inceleme prosedürü ile.
Sorumlu Üye Devlet, talepte bulunur.
Üye Devlet, uygun şekilde, kişinin güvenli gelişinden
söz konusu veya içinde görünmediği gerçeği
belirlenen süre sınırı. (Dublin Anlaşması 29.1)

https://drive.google.com/file/d/1Na4NwFB4JEj0wa8n9ILjr8hCrqBlXdKc/view”

Yorum: Kanun maddesine baktığımızda evrak (vize, oturum belgesi, pasaport) sahte bile olsa, hangi Schengen ülkesine ait ise iltica işlemelerinden o ülkenin sorumlu olacağı anlaşılmaktadır. Sahte bir “A” ülkesi evrağıyla “B” ülkesine gelip iltica ettiğiniz takdirde bu madde gereği iltica işlemleriniz “A” ülkesinde yapılmak üzere “A” ülkesine gönderilmeniz gerekmektedir. Dublin 29-1 maddesine göre sorumlu ülke tespit edildiğinden dolayı 6 ay içerisinde”A” ülkesine deport işleminizin tamamlanması gerekmektedir.

İllegal pasaport,kimlik veya vize ile bir schengen ülkesine geldiğinizde ve iltica ettiğinizde Dublin anlaşması 12.5 maddesi uyarınca aynı orijinal pasaport, kimlik, vize almış gibi Dublin işlemine tabii tutulacaksınız demektir.

Örneğin “X” ülkesine ait illegal bir evrakınız varsa ve “X” ülkesine iltica ettiyseniz sorumluluğunuz evraktan dolayı “X” ülkesine ait olacağından hakkınızda Dublin uygulanmayabilir.

Yukarıdaki maddede de açıkça görüldüğü gibi sahte evrak hangi ülkeye ait ise o ülke iltica eden başvurucu için sorumlu ülke olacaktır. Örneğin; orijinal pasaportunuzda sahte “A” vizesi olursa ve “B” ülkesine iltica ederseniz “B” ülkesi sizi “B” ülkesine gönderebilir. Mayıs 2018’de 2 mülteci orijinal pasaportunda “X” sahte vizesi ile “Y” ülkesine iltica ettikten sonra “Y” ülkesi Dublin 12.5 maddesi gereği  iltica işlemlerini Dublin III anlaşması 29.1 maddesini referans göstererek vize sahibi “X”‘ ülkesine gönderme talebinde bulunuyor ve “X”‘ ülkesi sorumluluğunu kabul ederek bu 2 mülteciyi alıyor. Dolayısı ile sahte “X” vizesine sahip bu 2 mültecinin işlemleri başvuru yaptığı “Y” ülkesinde değil “X” ülkesinde devam etmektedir. Bu ve buna benzer işlemler, kimlikler, ehliyetler, oturum kartları, pasaportlar ve vizeler içinde gereklidir.

Pasaport, transit, gümrük geçişlerinde yakalandığınız sahte evrak hangi schengen ülkesine ait ise;

1.Polis gümrüğü kaçak geçişten işlem yapabilir.

2.Sahte evrakınız hangi ülkeye ait ise o ülkeye geri gönderebilir.

Bu sebeple iltica etmek istediğiniz ülkenin kendi adınıza düzenlenmiş evrağına sahip iseniz ilica ederken bu evrakı verirseniz , işlemleriniz o ülkede devam edebilecektir.

Aksi takdirde Dublin III anlaşması 29.1 maddesi gereği sahte evrak hangi ülkeye ait ise iltica işlemlerinden de o ülke sorumlu olacaktır. Sahte evrakın sorumlu olduğu ülke kabul ettiği takdirde %90 gönderiliyorsunuz.

Örneğin; sahte evrakı veren makam Ankara ise Ankara Dublin anlaşmasına dahil olmadığından dolayı Ankara’ya Dublin uygulanmayacaktır. Ancak sahte İsveç vizesini veren makam Belçika ise, vize İsveç vizesi olsa bile İsveç’in sorumluluğu düşer Belçika’nın sorumluluğu başlar.

İllegal evrak kullanmak ve illegal geçişler hemen iltica edildiği takdirde Cenevre 31. maddeye göre  suç sayılmamaktadır. Bundan dolayıda Cenevre Sözleşmesine taraf ülkelerde iltica ettiğiniz zaman hakkınızda  cezai işlem uygulanmaması gerekir. Ancak kimi ülkelerde savcılık makamı illegal geçiş ve illegal evrak olarak dosyayı ikiye ayırmakta ve illegal evrak tanziminden dolayı soruşturma ve dava açabilmektedir. Evrakta sahtecilikten dolayı 21 aya kadar ceza uygulanabilmekte ve 21 aya kadar verilen cezalar para cezasına çevrilebilmektedir. Ancak 90 gün ve üzeri cezalar para cezasına dönüştürülse bile sicil kaydına işlenebilmektedir.  90 günün altındaki cezalar sicile işlenmemektedir. Bazı ülkelerde kamu kurum ve kuruluşlarında, temizlik boya badana gibi işler yapma cezası verilebilmektedir.

Bazı yerlerde günlük 50 euro bazı yerlerde ise günlük 5 euro’dan para cezasına çevirme cezai işlem uygulandığı görülmektedir. Mülteci olduğunuzu ve çaresizliğinizi ifade ettiğinizde hakimin alt sınırdan ceza verebileceği umulmaktadır.

Bu nedenlerden ötürü kimi savcılıklar illegal geçiş ile illegal evrak tanzimini cezai sorumluluk açısından ayırabilmektedir. İltica başvurusu yaparken bu durumu da göz önünde bulundurulmasında fayda vardır.

Örneğin Almanya, kendi oturum kanunu 95 madde, Cenevre 31-1 referans alarak yerel içtihatlarda bulunmuştur. Ayrıca Almanya Yüksek Mahkemesinin 26.04.2016 tarihli kararı da cenevre sözleşmesi nedeniyle illegal geçiş amacıyla kullanılan illegal evrak gerekçesiyle de ceza verilemeyeceği teyit edilmiştir.

(Federal Almanya Anayasa Mahkemesi Kararı linki

https://www.jurion.de/urteile/ag-kehl/2016-04-26/3-cs-208-js-14124_14/)

NOT: Kanun ve mevzuatlar sürekli değiştiğinden dolayı bu konuyla alakalı bir problem ile karşılaştığınızda bir avukata danışmanızı tavsiye ederiz.

Cenevre Anlaşması 31. Madde Almanca

Flüchtlinge, die sich nicht rechtmäßig im Aufnahmeland aufhalten
1. Die vertragschließenden Staaten werden wegen unrechtmäßiger Einreise oder Aufenthalts keine Strafen gegen Flüchtlinge verhängen, die unmittelbar aus einem Gebiet kommen, in dem ihr Leben oder ihre Freiheit im Sinne von Artikel 1 bedroht waren und die ohne Erlaubnis in das Gebiet der vertragschließenden Staaten einreisen oder sich dort aufhalten, vorausgesetzt, dass sie sich unverzüglich bei den Behörden melden und Gründe darlegen, die ihre unrechtmäßige Einreise oder ihren unrechtmäßigen Aufenthalt rechtfertigen.
2. Die vertragschließenden Staaten werden den Flüchtlingen beim Wechsel des Aufenthaltsortes keine Beschränkungen auferlegen, außer denen, die notwendig sind; diese Beschränkungen werden jedoch nur so lange Anwendung finden, wie die Rechtsstellung dieser Flüchtlinge im Aufnahmeland geregelt oder es ihnen gelungen ist, in einem anderen Land Aufnahme zu erhalten. Die vertragschließenden Staaten werden diesen Flüchtlingen eine angemessene Frist sowie alle notwendigen Erleichterungen zur Aufnahme in einem anderen Land gewähren.
Artikel 31

Cenevre Sözleşmesi Türkçe

https://drive.google.com/open?id=1Lc3MZxMsHXw6itCCBo35zG4Mv6GNmajQ

Federal Almanya Anayasa Mahkemesi Kararı

https://www.jurion.de/urteile/ag-kehl/2016-04-26/3-cs-208-js-14124_14/

Dublin sözleşmesi Türkçe ve İngilizce tam metin için tıklayınız.

https://drive.google.com/drive/folders/1vTea6M-MeFKy0xWQ9mHqaEp0v1G5gs_Y

Yapılan Yorumlar
Bir Yorum Yapın