Almanya, düzensiz göçle mücadele kapsamında tüm sınırlarında uyguladığı kontrolleri altı ay daha uzatma kararı aldı. Federal hükümet, aldığı bu kararını Avrupa Komisyonu’na bildirildiğini duyurdu. Başbakan Olaf Scholz, sınır kontrollerinin “düzensiz göçü azaltmada etkili olduğunu” savunurken, bu kararın Schengen Anlaşması’nın serbest dolaşım ilkesiyle çeliştiği eleştirileri de beraberinde geldi.
Bu karar, Avrupa’da göç politikalarının giderek sertleştiğini gösteren yeni bir adım olarak değerlendirilebilir. Mültecilerin ve göçmenlerin Almanya’ya ulaşmasını daha da zorlaştıracak bir hamle olarak bu kontroller altı ay süre ile devam edecek.
Başbakan Scholz, “Düzensiz göçü kararlı bir şekilde geri püskürtüyoruz. Veriler bunu açıkça gösteriyor” diyerek sınır kontrollerinin etkinliğini vurguladı. İçişleri Bakanı Nancy Faeser ise, “İnsan kaçakçılığını durduruyor ve suç şebekelerinin faaliyetlerini engelliyoruz” ifadeleriyle bu kontrollerin sadece göç değil, organize suçlarla mücadelede de kritik rol oynadığını belirtti.
HEDEF SADECE SIĞINMA DEĞİL
Hükümet yetkilileri, kontrollerin sadece düzensiz göçü engellemek için değil, terör tehdidi, sınır ötesi suçlar ve yasa dışı faaliyetlerin önüne geçmek için de uygulandığını savunuyor. Ancak bu gerekçeler, özellikle insan hakları örgütleri ve göç politikalarını eleştiren gruplar tarafından yetersiz ve siyasi olarak motive edilmiş bulunuyor.
Avrupa’da serbest dolaşımı sağlayan Schengen Anlaşması, üye ülkeler arasında kalıcı sınır kontrollerini yasaklıyor. Ancak Almanya, bu kontrollerin geçici olduğunu ve güvenlik gerekçesiyle uygulandığını belirterek, Avrupa Komisyonu’na bildirimde bulundu.
Almanya, 2023 yılında Polonya, Çekya ve İsviçre sınırlarında ek kontroller başlatmış, ardından Danimarka, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg sınırlarına da bu uygulamayı genişletmişti. İlk olarak 2015’te Almanya-Avusturya sınırında başlatılan kontroller, Ekim 2023’te daha geniş bir kapsama yayıldı.
Bu yaptırım, Almanya’nın AB içinde göç politikalarını sıkılaştıran ülkeler arasına katıldığını ve serbest dolaşım ilkelerini esnetme yönünde adım attığını gösteriyor.
SERTLEŞEN POLİTİKALAR
Almanya’nın sınır kontrollerini uzatma kararı, Avrupa’da artan göç karşıtı politikaların bir parçası olarak görülebilir. Özellikle 2015’te yalanan mülteci krizinden sonra, Almanya gibi göç politikasına demokratik yaklaşıma açık olan ülkelerde bile daha sıkı önlemler alınmaya başlandı.
Bunun birkaç nedeni var:
1.Göçmen Akışı ve Toplumsal Baskılar
•Son yıllarda Almanya’ya yüksek sayıda sığınmacı ve göçmen girişi oldu.
•Yerel yönetimler, mülteci barınaklarının yetersizliği ve toplumsal gerilimlerin artması nedeniyle daha fazla kontrol talep ediyor.
2.Avrupa’da Göçmen Karşıtı Rüzgarlar
•Almanya’daki muhafazakâr ve sağ popülist partiler, göç politikalarının sıkılaştırılmasını istiyor.
•Özellikle AfD (Almanya için Alternatif Partisi) ve diğer sağ partiler, sınır kontrollerinin sürmesini ve mülteci kabulünün azaltılmasını savunuyor.
3.Ekonomik Kaygılar
•Almanya’da enflasyon, işsizlik ve sosyal yardım bütçelerindeki sıkıntılar, hükümeti göçmen politikalarını gözden geçirmeye zorladı.
•Düzensiz göçün ekonomik yük yarattığı ve yerel halkın refahına zarar verdiği iddiaları sıkça dile getiriliyor.
KONTROLLERİN SONUÇLARI
Almanya İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre:
• Son birkaç ay içinde 80.000’den fazla yasa dışı giriş tespit edildi.
• Yaklaşık 1.900 insan kaçakçısı gözaltına alındı.
• Sahte belgeler veya geçerli vizesi olmayan 47.000 kişi sınır dışı edildi.
Bu rakamlar, hükümetin sınır kontrollerini sıkılaştırmasının gerekçesi olarak öne sürülüyor. Ancak göçmen hakları savunucuları, sınır kontrollerinin mültecilerin Almanya’ya erişimini büyük ölçüde kısıtladığını ve uluslararası koruma talep etme hakkını ihlal ettiğini savunuyor.
YENİ ENGELLER KAPIDA
Sınır kontrollerinin sertleşmesi, savaş, baskı ve ekonomik kriz nedeniyle Almanya’ya ulaşmaya çalışan mülteciler için ciddi engeller yaratıyor. Göçmen hakları örgütleri, Almanya’nın insani sorumluluklarını göz ardı etmemesi gerektiğini belirtiyor. Özellikle Suriye, Afganistan, Türkiye gibi ülkelerden gelen mülteciler, daha sıkı sınır kontrolleri nedeniyle Almanya’ya ulaşmakta daha fazla zorluk çekebilir.
Bu yüzden demokrasisi güçlü olan ülkelere ulaşmanın legal yolları da var. Bu yolların araştırılarak yasal yollarla, çalışma vizesi ile nitelikli göç yasalarından faydalanmanın yolları araştırılmalı. Almanya’nın aldığı bu karar, AB genelinde göç politikalarına yönelik yeni tartışmalarla birlikte diğer ülkelerin de benzer kararlar almasının önünü açacaktır.