Avusturya, 2015 yılında yaşanan ve büyük çoğunluğu Suriye ve Afganistan’dan gelen sığınmacı akınının işgücü piyasasına etkilerinde onuncu yılı geride bıraktı. 2015’in sonunda 88.000’e ulaşan sığınma başvurusu, ülkeyi bu kişilerin entegrasyonu konusunda önemli bir sınavla karşı karşıya bıraktı. İşgücü Piyasası Servisi (AMS) verileri ve yetkililerinin değerlendirmeleri, on yıl sonra elde edilen başarıların yanı sıra, dil, eğitim ve ekonomik dalgalanmalar gibi temel zorlukların sürdüğünü ortaya koyuyor.
ENTEGRASYON KİLİT ROL OYNUYOR
AMS, 2015’teki durumu “İnsanların yetkinlikleri hakkında çok az şey biliyorduk” sözleriyle anlatıyor. Farklı kökenlerden gelen kişilerin getirdiği çeşitli becerilere ve karşılaştıkları engellere dikkat çekiliyor. Afganistan’dan gelen birçok kişi, onlarca yıldır süren çatışma ortamı nedeniyle resmi niteliklerden yoksun, ancak pratik becerilerle donanmış olarak gelirken, Suriyeliler nispeten daha yapılandırılmış bir eğitim deneyimine sahip olduğunun altı çiziliyor. Entegrasyon sürecinin temel taşını “Entegrasyon için iş gerekir” sözleriyle özetleniyor ve iş bulmanın hedeflemesinin önemi vurgulanıyor.
AMS verilerine göre, 2015’te Oberösterreich’e gelen mülteci kökenli kişiler arasında işsizlik oranı %13 seviyesinde seyrederken, bu oran Avusturya vatandaşları arasında %4,5. Bu farkın, mevcut ekonomik durgunluktan da kaynaklandığı belirtiliyor. Dil becerisi, bir diğer kritik engel olarak öne çıkıyor.
MESLEKİ NİTELİKLERİN TANINMASI
Pratik ve beklenmedik bir zorluk ise mesleki deneyimlerin tanınması ve uyumu noktasında ortaya çıkıyor. 2015 göç hareketinden birçok kişi makine tamircisi olarak çalışıyor. Ancak bu kişilerin, modern araçların bilgisayarlı arıza teşhis sistemlerine aşina olmadıklarına işaret ediliyor. Bu durum, niteliklerin ve deneyimlerin tanınması ve yeniden eğitim yoluyla güncellenmesi gerekliliğini gözler önüne seriyor.
Tüm bu zorluklara rağmen, AMS, Oberösterreich’de, çok sayıda insanı işgücü piyasasına entegre etmeyi başardı. Bu başarı, büyük ölçüde dil kursları, mesleki eğitim programları ve işe yerleştirme hizmetlerine yapılan sürekli yatırıma bağlanıyor.
Avrupa genelinde, 2015’teki mülteci akını, göç ve entegrasyon politikalarını yeniden şekillendirdi. Birçok ülke, mültecilerin işgücü piyasasına entegrasyonunu iyileştirmek için yeni politikalar ve programlar benimsedi. Ancak, ekonomik belirsizlik dönemleri ve bazı bölgelerde devam eden siyasi gerilimler, entegrasyon çabalarını zorlaştırmaya devam ediyor.