Yunanistan’ın göçmen politikaları, son aylarda artan sert önlemler ve sivil toplum kuruluşlarının baskı altına alınmasıyla uluslararası insan hakları örgütlerinin hedefi haline geldi. Göç Bakanı Thanos Plevris’in açıkladığı yeni tedbirler, özellikle sığınmacıların “yasadışı kalışını” suç sayarak, reddedilen başvuru sahiplerini hapis cezasıyla tehdit ediyor. Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından geçici önlem kararlarıyla durdurulmaya çalışılsa da, Yunan hükümeti politikalarını sertleştirmeye devam ediyor.
HAPİS CEZASI DA VAR
Yunanistan’ın göçmen politikaları, son dönemdeki en katı uygulamalara ev sahipliği yapıyor. Geçtiğimiz aylarda kabul edilen yasa, yasadışı göçmenlere yönelik hapis cezalarını içeriyor ve sığınma başvurularının askıya alınması gibi uygulamalarla AB yükümlülüklerini ihlal ediyor. Göç Bakanı Plevris, bu politikaları eleştiren sivil toplum kuruluşlarını (STK’lar) hedef alan yeni kurallar getirmeyi planlıyor. Bu kurallar, hükümet politikalarına karşı çıkan STK’ların kayıtlarının silinmesine yol açabilecek nitelikte.
Birleşmiş Milletler, 2023’teki bir raporunda Yunanistan’daki insan hakları savunucularının karalama kampanyaları, tehditler ve ceza hukukunun kötüye kullanımına maruz kaldığını belirtmişti.
GİRİT’TEKİ İNSANLIK DRAMI
Yunanistan’ın göçmen politikalarının somut bir yansıması, Girit adasındaki Agia köyünde yaşanıyor. Eski bir depo binasında geçici olarak barındırılan 1.500’den fazla göçmen, insanlık dışı koşullarda yaşam mücadelesi veriyor. Yatak veya ranza yerine beton zemine serilmiş matlar üzerinde uyuyan göçmenler, yetersiz tuvalet ve duş olanakları nedeniyle hijyen sorunları yaşıyor. Sıcaklığın 30 dereceyi aştığı yaz aylarında klima olmaması, cilt hastalıklarının yayılmasına neden oldu.
Yetki çatışmaları ve kaynak yetersizliği, sorunun daha da derinleşmesine yol açıyor. Yerel yönetim, göçmenlerin bakımı için gerekli personel ve finansman eksikliğinden şikayet ederken, Göç Bakanlığı’nın AB’den alınan fonları aktarmadığı iddia ediliyor.
Avrupa Komisyonu, Yunanistan’daki kural hukuku raporlarında, göçmenler ve sığınmacılarla çalışan gruplar için alanın daraldığına dikkat çekti. AB’nin, Yunanistan’ı sivil toplum gruplarını taciz etmeyi bırakmaya ve insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlaması gerekiyor.
